18/03/2014 0:30
İtalya Yarımadasını baştan başa kateden önemli sıra dağlar. Toplam uzunluğu 1470 km civarında olup, genişliği 45 ile 140 km arasında değişir. Apeninler, kuzey, orta ve güney olmak üzere üç kısımda incelenir.

Kuzey Apeninler

Martime Alplerinin batı ucunda uzanırlar. Cenova körfezi kıyısını sınırlayan ilk bölümüne Ligurian Alpleri denir. Kayalar, mermer ve kalkerlerden ibarettir. En yüksek noktası Monte Blue 2300 m civarındadır. Güney kısımları denizden sarp şekilde yüksektir. Daha aşağıları bağ, zeytin, meyve, sebze için elverişlidir. Girintili olan kıyılar sayısız sayfiye yerlerine sahiptir. Sıradağlar bazı geçitleri ile kesişirler. En önemlilerinden biri Milano ve Cenova arasındaki demir ve kara yolunun geçtiği Giovidir.

Sıradağlar, Tuscan Apeninleri olarak güneydoğu istikametinde devam ederler. Monte Cimove’de 2365 metreye ulaşırlar. Dağ dizileri Po ve Akdeniz’e dökülen nehir yatakları ile ayrılarak, yer yer sık ormanlar ile kaplıdır. Kayalar kalker ve sert yapılı olup, bazı yerlerde mermerler gözükür. Kış yağmurları esnasında yamaçlarda meydana gelen heyelanlar, köyler için zararlı olmaktadır. Tuscan Apeninlerinin tepeleri, mineral ve kimyevi maddeler bakımından oldukça zengindir.

Umbrican Apeninleri güneye Scheggia Geçidine doğru uzanır. Monte Nerone’de 1670 metreye kadar ulaşırlarsa da, alçak olup Tiber Nehrinin ana kolları tarafından bir çok yerde bölünürler. Terni ve Folligno’dan gelen demiryolu, dağları geçerek doğu sahillerinde Ancona’ya varır.

Orta Apeninler

Roma ve Umbro Apeninlerini içine alıp geniş paralel diziler halinde Sangro vadisine kadar güneye doğru uzanırlar. Sarp ve birbirinden yarlarla ayrılmış geniş platolar vardır. Doğu dağ dizilerinden çıkan kısa ve ufak nehirler, doğrudan doğruya Adriyatik Denizine dökülür. Paralel diziler arasındaki dar uzun vadiler, esas olarak Tiber’e açılırlar. Orta Apeninlerin batı kenarlarındaki volkanik tepelerdeki buhardan istifade edilerek büyük bir jeotermik enerji istasyonu kurulmuştur. Demiryolları, dağları kolaylıkla aşamaz. Roma’dan gelen bir hat aktarmalı olarak bu dağları aşabilir. Apeninlerin en yüksek tepesi olan Corno Dağı (2914 m) Orta Apeninlerde yer alır.

Güney Apeninler

Devamlı dizilerden ziyade, geniş depresyonlar tarafından ayrılmış bir dizi halinde Sangro’dan itibaren güneye doğru Neopolitan Alpleri şeklinde devam ederler. Kuzeyde Montagne Delmatere tepesi 2300 metreye kadar ulaşır. Daha güneyde ise Lucanian Apeninleri vardır. Bunların yükseklikleri 2100 metreye kadar varır. Naples körfezi etrafında volkanik faaliyetli dağlar tekrar ortaya çıkar. Yanardağlardan Vesuvius ve Campmi Flegrei en önemlilerindendir. Güney kıyılarına çok sayıda kısa nehirler akar. Bir kaç demiryolu batı ve doğu sahillerini birbirine bağlar.

Apeninler-Alpine-Himalyan dağlar grubunun bir parçasıdır. Her ne kadar merkez ve kuzey kesimlerinde çok fazla parçalanma olmuşsa da genel olarak kıvrımlı bir yapıya sahiptir. Kayaların yapısında büyük değişiklikler vardır. Kuzeydeki dağlar ekseriya zayıf kum taşı ve killi topraktan ibaret iken, merkez Apeninlerin tepeleri zayıf ve kireç taşından teşekkül etmiştir. Güneydeki dağlarda granit hakimiyeti görülür. Yer yer kireç taşı, kum ve killi topraklar da bulunur.

Apeninlerin birçok kısımları, her ne kadar yazın çıplak ve kurak ise de, kışın soğuk-sert ve karla kaplıdır. Kış selleri boldur. Derelerin yazın yatakları kurur. Bir zamanlar çoğu kesif çam, kayın ve meşe ormanlarıyla kaplı olan arazinin büyük kısmı son asırda kesilmiş ve yamaçlar çıplak bırakılmıştı. Geniş sahalar seyrek makilerle örtülüdür. Daha yüksek kısımlar, bilhassa Orta Apeninler, keçi ve koyun meraları halindedir. Son senelerde yamaçlar sertleştirilmiş, otlaklar ıslah edilmiş, daha aşağı yamaçlar üzerinde kestane ormanlıkları meydana getirilmiştir. Adriyatik denizine bakan doğu yamaçları daha verimli ve iklimi mülayimdir. Fakat buralar yarımadanın kapalı tarafında olup, batıdan daha az yağmur alır. Apeninler’in büyük bir kısmında nüfus çok fazladır.

Halkın bu yerlerde oturduğu evler taştan olup, ya vadilerde veya tepe üzerlerinde çok sık durumdadır. Halk iptidai bir ziraat şekli uygular.

Apeninler; Balkan ve İberik yarımadaları ile karşılaştırıldığında, bitki bakımından zengin değildir. Çok az mahalli bitki örtüsüne sahiptir. Bölgenin büyük bir bölümü jeolojik bakımdan yenidir. Apeninlerin etekleri Akdeniz tipi bitki örtüsüne sahiptir. Yamaçlarda ise Akdeniz bitki türlerine rastlandığı gibi, Orta Avrupa bitki cinsleri de bulunur.

Apeninlerin orta ve aşağı yamaçlarının büyük bir kısmı ormanlardan temizlenmiştir. Denizden 390 m yüksekliğe kadar yetişebilen zeytin ağaçları ile narenciye ve üzüm, Apeninlerin başlıca ürünleridir. 330 ile 1350 m arasında meşe ağaçları ve diğer cinsleri dışbudak, kestane nevi ağaçlar vardır. Kestaneler genellikle geniş arazilerde bulunur. 1320 ile 2330 m arasındaki bölgelerin hakim bitki örtüsü akgürgen olup, bu ağaç geniş yer kaplar. Çalılıklar ve otlaklar çok yaygındır. Son iki bölge arasında konik yapraklı siyah çamlar, yarımadanın bilhassa güney kısımlarında bulunur.

Avrupa’nın diğer dağlık bölgelerinde yaşıyan memeliler burada da yaşarlar. Kırmızı geyik, yaban kedisi, dağ tavşanları, dağ keçileri, kurt en çok rastlanan hayvan cinsleridir.

Önceki
Önceki Konu:
Çekirdek
Sonraki
Sonraki Konu:
Mümtaz Turhan

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar: