"Çevre faaliyetlerini neler meydana getirir?" sorusu çok önemlidir. Sorunun cevabı çeşitlidir ve her bir cevabın çevreciler üzerindeki etkisi, çevrecinin, soruna düşünce ve politika olarak yaklaşımına veya sorunu ele alış şekline ve elindeki kaynaklara göre farklılık gösterecektir.

Çevrecilik akımı önce uyarıcı bir hareket olarak başlamıştır. "Sessiz İlkbahar" (Rachel Carson, 1962) ve "Büyümenin Sınırları" (Meadows, 1972) ve diğer yayınlarda olduğu gibi, bellibaşlı çevre sorunlarına kamuoyunun dikkati çekilmeye çalışılmış ve bu alanda araştırmalar hızlandırılmıştır. 1970'lerin başında güncel çevre hareketi başlamış ve zirveye ulaşmıştır. Araştırma ve örgütlenme, çevreciliğin en önemli unsurlarıdır.

Son on yıl içinde etkili olan ve çevreciliğin güçlenmesine yarayan diğer gelişme ise, özel konuların ortaya çıkmasıdır. Genel çevre sorunları yanında, bölgesel sorunlarla uğraşmak üzere küçük kuruluşların meydana çıkması buna örnektir. Bu çabaların ulusal ve uluslararası dikkati çekmesi ve desteklenmeleri genellikle taşıdıkları öneme bağlıdır. 1970'lerde büyüme gösterenler sadece çevre koruma kuruluşları değillerdi. İş emniyeti, meslek hastalıkları, toplumun gelişmesi ile ilgili kuruluşlar da bu dönemde geliştiler.

Bütün bu çabalar her şeyden önce, kuruluşların, üstünde durdukları sorun hakkında uzmanlaşmış olmaları ve bütün gayretlerini ve çalışmalarını bu soruna dayamalarından kaynaklanmaktadır. Kuruluşlar ancak, sorun önemini koruduğu müddetçe yaşarlar. Çevrecilik akımının çoğu zaman parçalanmasının sebebi de budur.

Bu akımın zayıflığını ortaya çıkaran başka bir sebep, bu işin organizatörlerinin "çevre savaşı" verirken, konuları çoğunlukla katı kalıplar içerisinde değerlendirmeleridir. Bu bakış açısı da, çevrecinin taktiklerini kısıtlamakta, dolayısıyla bazı tartışma ve müzakerelerde geri çekilmeye yol açmaktadır.

Son birkaç yıl içinde, organizasyonun önem kazandığı, ulusal ve uluslararası düzeyde belirli, önemli, karmaşık ve geniş kapsamlı konulara yer veren yeni bir çevrecilik akımı görüldü. "Asit Yağmurları" (Howard and Perley, 1980), "Zararlı Atıklar" (Epstein, 1982), "Tropik Yağmur Alan Ormanlarının Tahribi" (Myers, 1980) gibi yayınları buna örnek olarak verebiliriz. Etkili bir çevrecilik faaiyeti için, belli bir düzeyde akademik kültür, organizasyon kabiliyeti, hükümetlerle ve belli grup ve kişilerle diyalog kurubilmeye yarayacak gerekli politik beceri ve hepsinden önemlisi, önemli konuların üstesinden gelebilmek için uzun vâdeli ilgi, sabır ve istek gerekmektedir. Bütün bunlar, profesyonel çevrecinin doğuşunu haber vermektedir.

Stratejilerin bir sonuca ulaşmasında, seçilecek taktikler rol oynar. Çevrecinin taktikleri arasında, yazışmalar, mektuplaşmalar, araştırmalar yer almaktadır. Bazı çevre kuruluşları ise müzakereler, kulis, basınla ilişkiler, bilgisayar kullanımı ve danışma metodlarına yönelmektedirler.

Sonraki
Sonraki Konu:
Çevrecilik

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar:
Son Ziyaretler: