08/12/2009 20:17
Echinodermatalar, gövdeleri ser ve dikenli bir kabukla örtülü çok sayıda deniz hayvanını kapsayan filumdur. En derin okyanus çukurlarından gelgit bölgelerine kadar denizlerin bütün derinliklerinde görülebilen derisidikenlilerin 20'yi aşkın sınıfı tanımlanmıştır; bu sınıflardan çoğunun soyu tükenmiş, yalnızca beş sınıftan 6 bin kadar tür bugüne dek varlığını koruyabilmiştir.

Derisidikenlilerin bugün var olan bu 5 sınıfı Crinoidea (denizlaleleri ve tüy yıldızlar), Asteroidea (deniz yıldızları), Ophiuroidea (yılan yıldızları), Echinoidea (deniz kestaneleri) ve Holothuriodea (deniz hıyarları)'dır. Bazı uzmanlar Asterozoa altfilumu içindeki Asteroidea ve Ophiuroidea sınıflarını, aralarındaki yakın ilişkiye dayanarak Stelleroidea sınıfının altsınıfları olarak kabul ederler.

Derisidikenlilerin en belirgin özelliği, kalsiyum karbonattan oluşan iskeletleri ve erişkinlerde beşli ışınlı bakışım gösteren gövde yapısıdır. İskelet yapısı ya deniz kestanelerinde olduğu gibi sert levhaların kaynaşmasıyla oluşmuş, içi oyuk bir kabuk biçimindedir yada pürüzsüz, çok sayıda ayrı ayrı kemik levhacık kaslarla birbirine bağlanmıştır. Deniz laleleri ile tüy yıldızlarda her iki iskelet biçimi birlikte görülür; asıl gövde bölümünde iskelet levhacıkları kaynaşmış, sap bölümünde ise eklemli bir yapı kazanmıştır. Yumuşak gövdeli deniz hıyarlarında ise, iskelet levhacıkları iyice küçülerek mikroskobik parçacıklara bölünmüştür.

Yaşayan derisidikenlilerin bütün sınıflarda egemen olan bakışım (simetri) düzeni, genellikle 5 eksenli olan ışınsal bakışımdır; soyu tükenmiş türlerde görülen iki yanlı bakışım ise, yaşayan türlerden çoğunun yalnızca lavra evresine özgüdür. Ununla birlikte, deniz kestanelerinin bazı türleri erişkinlikte iki yanlı bakışımı korurken, erişkin deniz hıyarları da dıştan iki yanlı, içten ışınsal (beşli) bakışım gösterir. Özellikle savunmaya, ayrıca istenmeyen parçacıkların vücuttan atılmasına yarayan kıskaçsı organlar (pedisel) deniz kestanelerinde ve deniz yıldızlarında bulunduğu halde, öbür 3 sınıfın üyelerinde bulunmaz. Deniz kestanelerinde ayrıca 40 iskelet levhası ile kaslardan oluşan karmaşık yapılı bir çiğneme aygıtı (Aristo feneri) vardır.

Derisidikenlilerin çoğu ayrı eşeylidir. Üreme genellikle spermanın yumurtayı döllemesiyle eşeysel yoldan gerçekleşir; yalnız deniz yıldızları ile deniz hıyarlarının birkaç türünde bölünmeyle eşeysiz üreme görülür. Eşeyli üremede yumurta ve spermalar denize dökülür ve döllenme su içinde gerçekleşir. Dişiler genellikle yılda bir kez ve milyonlarca yumurta döker. Döllenen yumurtalar, yumurtanın iriliğine bağlı olarak iki ayrı gelişme çizgisi izler. Az besin içeren küçük yumurtalardan serbestçe yüzebilen lavralar çıkar; bunlar bir süreliğine planktonlarla beslendikten sonra başkalaşım geçirir ve deniz tabanına yerleşir. Daha bol besin içeren iri yumurtalarda, embriyon gelişmesini yumurta içinde tamamlar ve lavra evresinden geçmeksizin doğrudan erişkine dönüşür.

Derisidikenlilerin çoğu, kopan gövde parçalarını kolayca yenileyebilir.Örneğin denizyıldızlarında, ortadaki gövde diskinden küçük bir parçanın kalmış olması koşuluyla, tek bir koldan yeni bir birey gelişebilir.

Derisidikenlilerin büyük bölümü, dibe çökelmiş yada yüzen çok küçük organik maddelerle, denizkestaneleri ile denizyıldızlarının birçoğu ise bitkilerle beslenir. Yalnız bazı deniz yıldızları özellikle yumuşakçalara dadanan etçil hayvanlardır.

Önceki
Önceki Konu:
Çok Bacaklılar
Sonraki
Sonraki Konu:
Örümceğimsiler

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar: