29/01/2014 22:00
Göktürklerin türeyişini anlatan destan. Belli başlı iki kaynağa dayanır. Birinci rivâyet; Ebü’l-Gâzi Bahadır Han tarafından yazılan Secere-i Türkî’nin rivâyeti olup şu şekildedir:

Oğuz Han soyundan olan İlhan, Moğol iline hükümdâr oldu. Bu sırada Tatarların başında Sevinç Han vardı. Aralarında savaş çıktı. İlhan dâimâ gâlip geliyordu. Sevinç Han, Kırgız Hanına birçok adamlar ve hediyeler göndererek onu kendi tarafına çekti. Oralardaki kabîlelerin en kalabalığı Moğollar olduğundan, bütün savaşlarda gâlip geliyorlardı. İdâreleri altındaki insanlara kötü davrandıklarından, kabîleler tarafından sevilmezler, hep kötülenirlerdi. Bundan dolayı bütün kabîleler Moğollardan öç almak üzere anlaştı. Hepsi birleşerek Moğollar üzerine yürüdüler.Moğollar çadır ve sürülerini bir yere toplayıp etrâfına hendek kazdılar. Beklemeye başladılar. Sevinç Han geldi ve savaş başladı. On gün savaşıldı. Hepsinde Moğollar kazandı. Bunun üzerine Sevinç Han bütün beyleri toplayarak gizli bir toplantı yaptı. Ertesi gün tan yeri ağarırken çadırlarını kaldırıp, işe yaramıyan mallarını bırakarak çekildiler. Moğollar bunların yenildiklerini ve kaçtıklarını sanarak kovalamaya başladılar. Tatarlar geri dönüp savaşmaya başladılar. Bu sefer Moğollar yenildi. Kaçanları da ordugâha gelinceye kadar kılıçtan geçirdiler. Çocuklarını esir ettiler.

Sevinç Han, Moğolları yendikten sonra ülkesine döndü. İlhan’ın oğulları ve bütün Türkler bu savaşta ölmüşlerdi. Yalnız en küçüğü olan Kıyan kalmıştı. Kıyan, o yıl evlenmişti. İlhan’ın kardeşinin oğlu Nüküz de o yıl evlenmişti. Bunların ikisi de aynı bölükten iki kişiye esir olmuştu. Savaştan on gün sonra bir gece atlarına binip hanımlarıyla birlikte kaçtılar. Savaştan önce ordu kurdukları yere geldiler. Düşmandan kaçıp gelen deve, at, öküz ve koyunlar orada toplanmıştı. Onları da alarak daha emin bir yer aradılar. Sarp dağları aşarak geniş ve bolluk bir vâdiye varıp yerleştiler. Oraya Ergenekon ismini verdiler. Burada dört yüz sene yaşayıp çoğaldılar. Oraya sığmaz oldular. Toplandılar ve buradan çıkmanın yolunu aradılar. Bir demirci, dağın bir yerinde demir mâdeni olduğunu ve onu eritirlerse yol bulup çıkacaklarını söyledi. Orayı eriterek, bir deve geçecek kadar yol açıp geçtiler. Bu geçiş esnâsında bir bozkurt gelerek kendilerine yol gösterebileceğini söyledi. Kurdun peşinden giderek Ergenekon’dan yol bulup çıktılar.

Ergenekon’dan çıktıklarında, Türklerin başında Börte Çene bulunuyordu. Börte, bütün boylara elçiler göndererek Ergenekon’dan çıktıklarını bildirdi. Tatarlar bunların üzerine yürüdü ve çok çetin savaş oldu. Tatarları kılıçtan geçirdiler. Mallarını zaptettiler. Küçüklerini esir ettiler ve eski yurtlarına yerleştiler. O boyların en kuvvetlisi oldular. Bu destanı, her ne kadar Moğollar kendilerine mâl etmeye çalışırlarsa da, bu Türklerin destânıdır. Câmi’üt-Tevârih’i yazdıran Geyan Han, Cengiz’in soyundandır. Secere-i Türk’ün yazarı Ebü’l-Gâzi Bahadır Han da Cengiz soyundan bir hükümdârdı.

Çin kaynaklarında çeşitli rivâyetler bulunmaktadır. Doğru olan Hunların bir kolu olan Göktürklere âit bir destan olmasıdır.

Önceki
Önceki Konu:
Marmara Bölgesi
Sonraki
Sonraki Konu:
Refleks

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu