04/10/2014 12:00
Birçok yolu var, ama ben iki yoldan söz edeceğini. Genellikle sahip olduklarımızla bulunduğumuz yerden başlamamız söylenir; fakat bu kez ben baştan değil sondan başlamanızı tavsiye edeceğim. Garip geliyor değil mi? Biraz fark var, ama aslında aynı şeyden söz ediyoruz. Aslında sahip olduklarımızla bulunduğumuz yerden başlıyoruz yine. Başarısız ve eksik olduğunuzu mu imgeliyorsunuz, yoksa başarılı olduğunuzu mu? Aradığımız şeyin yaratıcı imgeleme yasasıyla bilincimizde var olduğunu bilerek başladığımızda, kesin başarıyı sağlayacak tüm adımlar atılır ve engeller aşılır.

Başka bir deyişle, dua ettiğimiz zaman, kendimizi, kaybetme ihtimalinden uzak tutarız. Hastalık ve dertlerden korunuruz. Dua ettiğimiz zaman başarıya ulaşmak için gereken her şeyin sağlanacağını bilerek En Yüksek noktaya yöneliriz. Emmet Fox buna Altın Anahtar'ı kullanmak diyor ve ekliyor: "Güçlüklere sırtınızı dönün ve dikkatinizi Tanrı' ya yöneltin."

YARATICI İMGELEMEYİ KULLANAN PRENSİN ÖYKÜSÜ

Kambur bir prensin hikâyesini anlatan eski bir efsane vardır. Prens, görüntüsü hakkında çok duyarlı olduğu için halkının önüne pek çıkmıyordu. Bir gün sarayın heykeltıraşını çağırıp kamburu yokmuş gibi güzel bir heykelini yapmasını istedi. Heykeltıraş çalışmaya başladı. Zamanı geldiğinde prense, tam görünmek istediği gibi mermer bir heykel sunuldu. Prens çok mutlu oldu. Heykeli bahçede gizli bir köşeye koydu ve her gün oraya gidip sahip olmak istediği görüntüyü uzun uzun seyretti. Aradan aylar geçti; heykeli her ziyaretinden sonra biraz daha dik durabilmeye başladı. Birkaç yıl geçti. Sonunda tüm tebâsını bir toplantıya çağırdı. İnsanlar her yerden prenslerini görmeye geldiler. Bu sefer mutlu bir yüzle ortaya çıktı. Bakın ve görün! İnsanlar onu gördüklerinde gözlerine inanamadılar. Prens artık kambur değildi. Gözünün önünde sürekli kusursuz bir sırtın hayalini yaratmış ve bu ideal görüntü sonunda gerçekleşmişti.

HER BÜYÜK MUCİT YARATICI İMGELEMEYİ KULLANIR

Eli Whitney, Yale Üniversitesi mezunu olan ve tamircilik yapmaktan hoşlanan genç bir adamdı. Mezun olduktan sonra Devrim Savaşı generallerinden Nathaniel Greene'in Georgia Savannah'daki evine davet edildi. Oradayken, birisi tohumları pamuktan ayırmakta çekilen büyük güçlükten söz etti. Tohumları pamuktan çıkarmayı denediniz mi hiç? Beyaz ipliğe yapışmış bu tohumların bir tanesini bile ayırmak dakikalar alır. Tohumları ayırmak için bir yol bulunamadığından pamuk üretimi çok masraflıydı. Ama üniversiteden yeni mezun olan bu genç adam, "Bu sorunun bir çözümü olmalı" diye düşündü. Yanıtı bulmak için pamuktan ayrılmış tohumu gözünün önünde canlandırıverdi! Başka bir deyişle, fikri aklına koydu ve kısa zamanda kolayca başarılabileceğini anladı. Birkaç gün içinde, günde yirmi beş kilo pamuğu temizleyen küçük bir alet gelişdirdi ki bu o günün insanı için mucizevi bir başarıydı. Eli Whitney bunu başardığında yirmi dört yaşındaydı. Çırçır fabrikasını kurmak üzere kuzeye geri döndü. İstek öylesine çoktu ki üretim yıllarca talebin altında kaldı. Yaratıcı imgeleme ısrarla kullanılırsa, fikrin olduğu her yerde başarı da vardır.

Hepimiz mucit olamayız. Fakat yaratıcı imgeleme birçok yerde, hayatın basit şeylerinde de kullanılabilir.

Sonraki
Sonraki Konu:
Stres

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu