08/12/2009 20:19
17. yüzyıl Osmanlı tefekkür hayatının parlak simalarından biri olan Ankaravi, Türkçe, Farsça ve Arapça kaleme aldığı eserlerle ün yapmış, Mevlana Celaleddin-i Rumi?nin Mesnevi-i Ma?nevi adlı büyük eserini mevlevihanelerde bir eğitim ve öğretim malzemesi olarak kullanmış, hatta bu konudaki başarısından dolayı kendisinden sonra Mesnevi okutacak kimselere verilen okutma ruhsatları yani icazetlerde onun yöntemi önemli bir şart kabul edilmiştir.

Minhacü'l-Fukara

İsmail Ankaravi

İnsan Yayınları

Fukara, Allah rızası için dünya mallarının, kendisini masivaya bağlayan her türlü esbabı ve malik olduğu şeyleri, yine Allah’a muhabbetinden dolayı terkeden kimse demektir. Şöyle ki, "fakir olan sufi, elinde herhangi bir malı olmayan kişidir. Manevi fakir ise; kendisini beşeri isteklerden arındırıp kalben kendisini hiçbirşeye malik saymamaktadır, İsmail Ankaravi, hakîkat-i semâdan mülhem olarak "ilimler semâdan iner" malumundan hareketle eserine Minhâcü'l-Fukarâ diyerek âlem-i mânâdan bir isim vermiştir.

Önceki
Önceki Konu:
İmadüddin Halil

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu