Torosların özellikle batı kesiminde yaygın olan Mesozoyik kireçtaşları üzerinde zengin karst topoğrafyasının gelişmesi, bu arazilerin Mesozoyik sonundan itibaren karstlaşmaya başlamasıyla ilgilidir. Nitekim, bu araziler üzerinde karstlaşma sonucu büyük çukurlar meydana gelmiş ve Neojen'de bu çukurlar göllerle işgal edilmiştir. Örnek olarak, Yatağan, Muğla, Bucak ve Elmalı havzaları, Mesozoyik ve Alt Tersiyer (Eosen - Oligosen) arasındaki karstlaşmanını sonucu olarak belirmişlerdir.

Öte yandan, glasiyel dönemde Toroslar'ın yüksek kısımlarındaki karstik sahalara yerleşen buzulların erimesi ve bünyelerinde daha fazla karbondioksit ihtiva etmeleri, karstlaşmanın şiddetlenmesine neden olmuştur. Nitekim, Bolkar ve Aladağlardan inen sular bu sahalarda kanyon şeklinde derin vadiler açmışlardır. Bunun yanında interglasiyel dönemlerde Orta kuşağın diğer ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de nemli ve sıcak iklimin hüküm sürmesinin, karstlaşmanın günümüze nazaran daha da şiddetlenmesine neden olduğu rahatlıkla söylenebilir. Antalya traverten taraçaları, Toroslarda günümüze nazaran şiddetli olarak karstlaşmanın devam ettiği dönemlerde Antalya ovasını kaplayan kireçli suların buharlaşarak bünyelerindeki kireci bırakmaları ile teşekkül etmiştir.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar:
Son Ziyaretler: