08/12/2009 20:17
Beyin ve omurilik olarak 2 kısımdan oluşur.

Beyin -> 3 katlı bir zarla çevrilidir. Bu zarlar dıştan içe doğru sert zar, örümceksi zar ve ince zar olara adlandırılır.

Sert zar -> Kafatası kemiklerine yapışmış olan kalın, dayanıklı bir zardır. Beyini kafatasına bağlar.

Örümceksi zar -> Ortadadır ve ince bağ dokusu iplikleriyle iki zarın arasında ağ gibi uzanarak onları birbirine bağlar.

İnce zar -> Beyinin en ince girinti ve çıkıntılarına girerek beyin yüzeyine yapışmıştır. Bu zarda bulunan kan damarları beynin beslenmesinde görev alır.

Örümceksi zarla ince zar arasındaki boşlukta beyin sıvısı bulunur. Beyin sıvısının görevi beyni şiddetli sarsıntı ve çarpmalardan korumak, beyne gelen kan ile beyni oluşturan sinir hücreleri arasında madde alış-verişini yapmaktır.

Beyin 3 kısımdan oluşur.

a) Ön beyin -> beyinin en büyük kısmıdır. Uç beyin ve ara kısım olmak üzere 2 kısımdan oluşur.

i) Uç beyin -> 2 yarım küreden oluşur. Bu yarım küreler ortadan geçen köprülerle birbirine bağlanmıştır. Bu köprülerde üst kısımlardakine nasırlı cisim alttaki bağlantıya da beyin üçgeni denir. Bu köprüler nöron aksonlarından yapılmıştır. Bu yarım küreler beynin diğer kısımlarını üstten kapatan bir mantar gibidir. Ön beyinden enine geçen bir kesit alındığında, dış kısmından boz madde iç kısmından ak madde olmak üzere iki kısımda görülür. Boz maddeden meydana gelen kısma kabuk da denir. Ve Miyelinsiz nöron gövdelerinden oluşur. Ak madde ise akson demetlerinden oluşur.

Uç beyinin dışında hücre yüzeyini genişletmek amacıyla çok sayıda girinti ve çıkıntılar oluşmuştur. Bu girintilerden en derin olanına holondo yarığı denir.

Beyin kabuğunda görüntü ve sesle ilgili uyartıları algılayan, sembolleri ve konuşmayı idare eden merkezler vardır.

Hafıza, öğrenme, değerlendirme ve hayal kurma gibi faaliyetlerin idare edildiği merkezlerde kabukta yer alır.

ii) Ara beyin -> talamus, hipotalamus ve hipofiz bezinin arka bölgesini içine alır.

Talamus -> Bir dağıtım şebekesi gibidir. Duyu sinirleriyle gelen uyartıların iletim merkezidir. Omurilikten ve beynin alt kısmından gelen sinirler ile ön beynin duyu merkezine gelen sinirler buradan geçer.

Hipotalamus -> Heonostasi ile ilgili düzenlemeler yapar. Salgı yapan sinir hücrelerinin bulunduğu bir yerdir. Bu salgılar hipofiz bezinin özellikle ön lobundan hormon salgılanmasını uyarır. Tüm organların ve sistemlerin çalışmasını hipotalamus etkiler. (su dengesi, karbonhidrat ve yağ metabolizmasını, iştahı, kan basıncını, uyku, vücut sıcaklığını, eşeysel yönelme ve olgunlaşmayı idare eden merkezler yer alır.)

*Ara beyinin talamus ve hipotalamus bölgesi, duyu organlarından ve içten gelen bilgileri bütünleştirir. Bu bölgeler sinir ve endokrin sistemin karşılıklı etkileşimini sağlayan çok önemli merkezlerdir.

Hipofiz arka lobu -> Hormon üreterek organların çalışmasını düzenleyen temel bir bezdir.

Orta beyin -> Ön beyin ve arka beyin arasında ve ön beyinle gözler arasındaki sinir uyartılarını düzenler. Beyincikle ara beyin arasında bulunur. Göz bebeğinin ışıkta büyüyüp küçülmesini, vücut dengesinin sağlanmasını ve kas tonusunu düzenleyen merkezler burada bulunur.

Arka beyin -> Omurilik soğanı ve beyincik olmak üzere iki kısımdan meydana gelir.

Beyincik -> beyin ile omurilik soğanının arasında yer alır. Beyincik kas faaliyetlerinin düzenlenmesi ve vücudun dengesini sağlamaktadır. Çok karmaşık ve ince faaliyetlerin düzenlenmesi beyincikle olur. Beyincik zedelenirse ve alkol alınırsa beyinciği etkilendiğinden dolayı dengesi bozulur ve kas hareketleri düzenlenir.

Omurilik soğanı -> Yapısı omuriliğe benzer. Dışta ak madde içte boz madde bulunur. Omurilikle beyin arasındaki mesajların taşınmasında vücut içindeki reflekslerin kontrolünde görevlidir.

Omurilik soğanındaki sinir merkezleri dolaşım, boşaltım ve solunum gibi önemli olayları düzenler. Solunum, kalp atışı hızı, metabolizma, merkezleri buradadır.

Omurilik

33 tane omurdan oluşan, omurga kanalının içinde bulunan omurilik, omurilik soğanının devamı şeklindedir.

Omurilikte beyinde olduğu gibi 3 katlı bir zar vardır. Bu zarlar arasında BOS bulunur.

Omuriliğin enine kesiti alındığında beyindekinin tersine boz maddenin iç kısmında, ak maddenin dış kısmında yer aldığı görülür. Boz maddenin sağ ve sol yanlarında arka, yan ve ön boynuzcuk olmak üzere 3 çıkıntı vardır.

Arka boynuzcuklarda -> duyu nöronları

Ön boynuzcuklarda-> motor nöronu

Yan boynuzcuklarda-> otonom sinir sisteminin sinir merkezleri bulunur.

Omuriliğin sağ ve sol tarafından düzenli aralıklarla omurilik sinirleri adını alan 31 çift sinir vardır.

Duyu organlarından beyine, beyinden kaslara giden bütün sinirler omurilikten çapraz olarak geçerler. Bu nedenle beynin sol tarafı vücudun sağ tarafını, beynin sağ tarafı da vücudun sol tarafını idare eder.

Omurilik dışarıdan çeşitli reseptörlerle alınan uyartıları beyne ve beyinden verilen emirleri de hareket organlarına iletmekle görevlidir. Omurilikte görülen en önemli faaliyetlerden biri istemsiz reflekslerdir. Örn: sıcağa elimizi değdiğimizde hemen geri çekmemiz.

Sağlıklı bir insanda görülen ve özelliği değişmeyen ani tepkilere refleks denir. Refleksler dıştan gelen bazı uyartılara karşı organizmanın oluşturduğu ilk ve en kısa cevaptır. Omurilikteki refleksleri gerçekleştiren yapılara refleks yayı denir. Bir çeşit savunma mekanizması olarak düşünülebilir.

Basit bir refleks yayında, duyu nöronu, ara nöron ve motor nöronu olmak üzere üç nöron ve iki sinaps yer alır. Duyu nöronu derideki özel duyu reseptörlerden aldığı uyartıyı omurilik içindeki ara nörona taşır. Ara nöron aynı uyartıyı motor nörona ulaştırır. Motor nöron ise bu uyartıyı kaslara götürerek onları faaliyete geçirir. Böylece vücuda en kısa yoldan cevap meydana gelir. Burada vücudun ani olarak yaptığı ilk hareket omurilikten idare edilir. Örneğin parmağımızı sıcak bir cisme değdirdiğimizde çekmemiz basit bir reflekstir. Olayın sonraki yorumlaması ise beyin faaliyetleridir. Yani beyin refleksle meydana gelen olayın ancak sonucundan haberdar olur. Başı kesilen bir tavuğun halen kanat çırpması güzel bir örnektir.

Omurilikteki reseptörler 3 tiptir.

Kalıtsal refleks -> Yeni doğmuş bir bebeğin göz kırpması, meme emmesi fazla ışıkta göz bebeğinin küçülmesi, diz kapağı refleksi doğuştan gelen reflekslerdir.

Şartlı refleks -> Rus bilgini Pavlon,'un yaptığı zil çalınca köpekte salyaların akması

Alışkanlıklar -> Beyin çok sık aralıklarla yaptığı ve öğrendiği şeyi omuriliğe yükler. Örn: sigara içme

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu