23/02/2014 12:00
Alm. Münzkunde, Numismatik, Fr. Numismatique, İng. Numismatic. Metal paraları inceleyen, sikke ve madalyaların târihi ve tanımıyla uğraşan bilim dalı. Mâdenî para anlamına gelen Lâtince numisma kelimesinden türemiştir.

Antika özelliğinde olan sikke, madalya ve paralarda kullanılan mâdenleri ve bunların karışımlarını, ağırlıklarını, paraların yeryüzündeki dağılımlarını, şu veya bu türün yayılım alanını ortaya koyan nümismatik coğrafya, târih, dinler târihi, sanat târihi, ticâret sistemlerini inceleyen ekonomi târihi gibi birçok ilmin çalışmalarına ışık tutmaktadır. Ayrıca zamânımızda para koleksiyonculuğu ve diğer koleksiyonculuklara yön vermektedir. Pekçok merak sâhibinin elindeki koleksiyonlar nümismatik ilminin konusuna girmektedir.

İlk insan ve ilk peygamber Âdem aleyhisselamdan günümüze kadar gelen bütün insan toplulukları, bâzı kıymetli mâdenleri veya bunların değerlerine bağlı îtibârî kıymeti olan çeşitli maddeleri para olarak kullanmışlardır. Târihî araştırmalardan anlaşıldığına göre altın ve gümüş paraları yaygın olarak kullanan en eski topluluklar Anadolu ve Ege havzalarında yaşayan kavimlerdir. Roma’ya ilk gümüş para M.Ö. 269 yılında girmiştir.

Pakistan sınırları içinde bulunan İndus Nehri kıyılarında yapılan kazılarda M.Ö. 2900 yıllarına âit paralar bulunmuştur. M.Ö. 5. yüzyılda yaşayan Çin hanedanının altına resmî değer tâyin ettiği, ayrıca bakır ve kalaydan para bastırdığı bilinmektedir. Peygamber efendimiz zamânı, dört halîfe devri, Emevîler, Abbasîler, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Osmanlılar zamanlarında da çeşitli ağırlıkta altın, gümüş ve diğer mâdenlerden para basılmış ve kullanılmıştır.

Nümismatiğin konusu olan para koleksiyonculuğunun başlangıcı Romalılara kadar gider. Roma imparatorları ve bâzı ünlü kişiler eski paraları biriktirdiler. Bu sâyede meşhur para ve madalya koleksiyonları meydana geldi. Daha sonraki devirlerde paraların özellikleri, değerleri husûsunda inceleme eserleri yazıldı. E. Babelon’un Yunan ve Roma Sikkeleri Üstüne İnceleme (Traitèe des Monnaies Grec et Romaines) adlı eseri bunlardandır. Batı ülkelerindeki madalya müzelerince yayımlanan monoğrafiler veya belli bir yöredeki madalya ve paraların listelerini veren derlemeler yayınlandı. Batı dünyâsında ünlü koleksiyoncular ve nümismatik uzmanları ortaya çıktı. Müzelerde nümismatik bölümleri düzenlendi veya sâdece nümismatikle ilgili müzeler kuruldu.

Türkiye’de ise nümismatikle ilgili çalışmalar 19. yüzyılın sonlarında başladı. Ciddî ve sistemli bir çalışmaya 1880’de girişildi ve 1891’den sonra tasnif ve kataloglamaya geçildi. Hâfız-ı Küttüb Ali İsmail Gâlib, Mübârek Gâlib, Halil Edhem beyler, Osman Nuri Arıdağ, Ahmet Ziyâ Efendi, Reşad Bey, Ahmed Tevfik Bey, Mahrikizâde Cafer Paşa, Behzat Butak, Şerâfeddin Erel, Nûri Pere, İbrahim ve CevriyeArtuk, İsmet Ebcioğlu Türk nümismatiğin gelişmesine katkılarda bulundular.

Bugünkü adıyla İstanbul Arkeoloji Müzesi (Âsâr-ı atika müzesi) bu çalışmaların çekirdeğini teşkil eder. Bu müzenin nümismatik bölümü, günümüzde dünyânın sayılı ve önde gelen koleksiyonları arasında yer almaktadır. 1968’de kurulan Türk Nümismatik Derneği, ilk zamanlar Türk nümismatiğine önemli katkılarda bulundu. Ancak 1974 yılında çıkarılan 1710 sayılı eski eserler kânunundan sonra, sâdece özel koleksiyonların çerçevesinde kaldı. Türk Nümismatik Derneğinin 1976’dan beri çıkardığı bülten, nümismatikle ilgili gelişmeleri anlatan yayınlar arasındadır. Yapı Kredi Bankasının Nuri Pere tarafından kaleme alınan Osmanlı paralarına ilişkin kataloğu, İbrâhim ve Cevriye Artuk’un İstanbul Arkeoloji Müzeleri, Teşhirdeki İslâmî Sikkeler Kataloğu ile mühendis Cüneyt Ölçer’in bâzı yayınları Cumhûriyet dönemi Türk nümismatiğiyle ilgili yayınlar arasında sayılabilir.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu