25/11/2013 4:00
Alm. (Unter-) Pfand (n), 2. Faustpfand (n), Verpfändung (f), 3. Hypothek (f), Fr. Gage, nantissement, hypothèque (m), İng. Pledge, pawn, security. Bir sebepten dolayı, bir şeyi hapsetmek, alıkoymak. Bir malı, ondan istifâdesi, faydalanılması mümkün olan bir hak karşılığında hapsetmek, alıkoymaktır. Hapsedilen mala “rehin” veya “merhûn” denir.

Rehin, alacaklıya yapılacak ödemeyi belirli bir şey üzerinde teminat altına almaya yarayan bir sözleşmedir. Alacaklıya yalnız rehin edilen malı sattırarak alacağını alma hakkını verir. Rehin, para, mal vs. olarak verilebilir.

Alınan bir şeye karşılık, bir şeyi bırakmak, aynî teminattır. Alacaklı, hakkını teminat altına almak için karşı taraftan aynî teminat ister ve bu sebeple rehin hakkını tesis eder. Rehin hakkı, bir alacağın temin edilebilmesi için, bir menkul, gayrimenkul veya bir hak üzerinde kurulan sınırlı bir aynî haktır. Alacağın varlığına bağlı olduğu için bir fer’î haktır. Yâni alacak hakkı yoksa veya geçersizse, rehin hakkı da yok demektir.

Bugünkü Türk hukûkunda rehin: Türk Medenî Kânunu’nun 765-852’nci maddelerinde gayrimenkul rehni ve 853-886’ncı maddelerinde de menkul rehin ile alacak üzerindeki rehin hakkı ve rehinli tahvilata âit hükümler düzenlenmiştir. Medenî Kânuna göre, her türlü alacak ve haklar üstünde de rehin hakkı kurulabilir. Alacak hakkı ve para ile değerlendirilebilen her çeşit hak üzerinde rehin hakkı tesisi mümkündür. Alacak rehinde, borçluya durumun bildirilmesi lâzım değildir.

Senetli alacaklarda, rehin sözleşmesi bir borçlandırıcı işlemdir. Rehin alacaklısına senedin de teslimi gerekir. Hâmiline yazılı senette, ayrıca rehin sözleşmesi gerekmez. Rehin niyetiyle teslim yeterlidir. Emre yazılı senetlerde de “rehin cirosu” ile rehin sözleşmesi yapılmış olur. Nâma yazılı olan senetlerde ise ayrıca “temlik beyânı” da gerekir.

Bir rehin üzerine ikinci bir rehin hakkı kurulabilir. Ancak durum önceki rehin alacaklısına bildirilir. Alacak üstündeki rehin hakkı, “mutlak” bir haktır. Ancak aynî hak değildir. Mal üzerine kurulmamıştır. Herkese karşı ileri sürülebilir. Rehin edilen hak, rehin sâhibine devredilmiş olmayıp, hak yine rehin edene âittir.

Mal üzerindeki rehin, gayrimenkul rehni ve menkul rehni olmak üzere iki çeşittir.

1. Gayrimenkul rehni: Kânunda üç çeşit gayrimenkul rehni vardır: a) İpotek, b) Îrad senedi, c) İpotekli borç senedi (Bkz. İpotek). Gayrimenkul rehni, alenîdir, belirlidir, sâbit derecelidir ve teminatlıdır. Gayrimenkul rehni ya kânundan doğar veya sözleşme ile kurulur. Kânundan doğan gayrimenkul de ya tescil olmadan doğar veya kânundaki hüküm, rehnin tescil edilmesini isteme hakkını verir. Ayrıca resmî senede gerek yoktur. Sözleşme ile doğan gayrimenkulde ise, diğer aynî haklarda olduğu gibi, resmî senet ve tapuya tescil şartını gerektirir.

2. Menkul rehni: Taşınabilir bir mal üzerinde kurulur. Alacaklıya gerektiğinde malı satarak alacağını alma hakkını verir. Menkul rehni kıymetle ilgili olup, fer’î bir haktır. Alacaklının rehinli menkul malı gerektiğinde sattırarak, karşılığından alacağını alması, kıymetle ilgili bir hak olmasındandır. Alacağa sıkı sûrette bağlı olması ise, fer’î hak olduğunun ve sâdece teminat olduğunun işâretidir. Alacak hakkı ile birlikte rehin hakkı da son bulur. Alacak üçüncü kişiye devredilince, rehin hakkı da üçüncü kişiye geçer.

Menkul rehni de; a) Teslim şartlı, b) Teslimsiz olmak üzere iki çeşittir. Teslim şartlı rehin, normal menkul rehnidir. Rehin hakkı kurmak için, zilyetlik alacaklıya veya üçüncü kişiye devredilir. Rehin verenin tek başına mal üzerinde tasarruf yetkisi yoktur. Rehin hakkı tesisi için, rehin sözleşmesi ve zilyetliğin devri gerekir. Rehin sözleşmesi, şahsî bir hak doğurur. Bununla rehin hakkı sâhibi zilyetliğin devrini isteme hakkı elde eder. Borçlu da zilyetliği devir borcuna girer. Rehin hakkı sâhibi dâimâ alacaklıdır. Sözleşmede sıhhat ve şekil şartına gerek yoktur. Zilyetliğin devrinde, rehin hakkının ortaya çıkması için sözleşme yeterli değildir. Zilyetliğin devri de gerekir. Ancak, bu şekilde rehin hakkı açıklık kazanır. Hükmen teslimle rehin hakkı kurulamaz. Alacaklının parasını alabilmesi için, ancak para ile ilgili olan şeyler üzerinde rehin hakkı kurulabilir.

Teslim şartlı rehnin sona ermesi, zilyetliğin geri verilmesini isteme hakkının kaybedilmesi, alacağın sona ermesi ve tarafların anlaşması sonucu feragatle son bulur.

Teslimsiz menkul rehni, kânunda belirtilen özel durumlardan doğar. Bunda zilyetliğin devrine gerek yoktur. Bu rehne, menkul mal ipoteği de denir. Birçok çeşitleri vardır:

1. Hayvan rehni: Ancak çiftlik hayvanları üzerine kurulur. Diğer hayvanlara kurulamaz. Bu rehni, kredi kuruluşları ve kooperatifler kurar. Hayvan rehni siciline kayıt gerekir.

2. Mâden cevheri rehni: Mâden Kânununun verdiği yetkiye göre kurulur. Mâdeni çıkaran, arama yapan ve işleme yapanlar alacaklıya teslimsiz rehin hakkı verebilirler. Bununla, ilgili rehin hakkı vardır.

4. Ticârî işletme ve esnaf işletmesinin rehin hakkı.

5. Zirâî donatım, Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin rehin hakları vardır. Bunların hepsi, teslimsiz menkul rehine girerler.

İslâm hukûkunda rehin: Ödenecek mal karşılığı olarak, bir malı, alacaklıda veya başka âdil bir kimsede, emânet bırakmakla yapılır. Rehin ancak, mal borcu için verilir. Öldürmek, yemin hakları, işçinin iyi çalışması, misâfirin hırsızlık etmemesi için rehin istenmez. Rehin zor ile alınmaz. Rehin akidle yâni îcâb ve kabulle, yâni sözleşme veya mektuplaşma ile yapılır. Rehinde mal teslim alınır. Teslim olunmadan önce, borçlu rehni vermekten vazgeçebilir. Rehin bırakılan malın, satılmaya elverişli olması şarttır. Tartı ile, hacimle ölçülen herşey, altın, gümüş eşyâ, para, rehin verilebilir. Ortak olan bir şeydeki kendi payı rehin verilemez. Alacaklı, rehinden vazgeçebilir. Borçlu vazgeçemez. Rehin, borç ödeninceye kadar hapis olunur. Önce, borç ödenir. Sonra, rehin verilir.

Alacaklı, rehnin, borçlunun mülkünden çıkmasına sebep olamaz. Satamaz, kirâya veremez. Rehni, ancak borçlunun izniyle kullanabilir. İkisinden biri, ötekinin izniyle, rehni başkasına âriyet verebilir. Sonra her biri onu yine rehin yapabilir. Alacaklı, kendisindeki rehni, rehni veren borçlusuna da âriyet verebilir. Saklamayarak veya kullanarak rehin helâk olursa, kıymetini öder. Bir kimsenin, rehinde bulunan malı satın alması sahihtir. Alacaklı, elindeki rehin malı müşteriye vermeyebilir. Müşteri, borcunu ödeyerek, rehnin kurtarılmasına kadar bekler. Yâhut, bey’i (satışı) mahkemeyle fesh ettirir.

Ödünç verirken, alacaklının rehinden istifâde etmesi için, izin verilmesi şart edilirse, fâiz olur. Meselâ, hayvanı veya tarlayı, elbiseyi kullanması, sütünü içmesi şart edilirse fâiz olur. Sonradan verilen izin ile, alacaklı rehni kullanabilir.

İslâm hukûkunun rehinle ilgili hükümleri, fıkıh kitaplarında yer almakta olup, ayrıca Mecelle’nin 701-761’inci maddelerinde de bahsedilmektedir.

Sonraki
Sonraki Konu:
Belkıs

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu