08/10/2014 4:00
1 Ayağını sıcak tut, başını serin, gönlünü ferah tut, düşünme derin: Sağlığımızın gerektirdiği her şeyi özenle yapmalıyız. Bedenimizi her türlü olumsuz ortamlardan ve mikroplardan koruduğumuz gibi iç dünyamızı da gereksiz şüphe ve düşüncelerden uzak tutmalıyız. Vücudumuzun maddî ve manevî ihtiyaçlarını özenle karşılamalıyız. Dengeli beslenmeyi ve dengeli iç doyumu sağlamalıyız. Vücudumuzu dış etkenlerden koruduğumuz gibi gönlümüzü de karamsarlıktan, yersiz düşüncelerden uzak tutmalıyız.

2. Can boğazdan gelir: Yeme alışkanlığımız sağlığımızı belirleyen etkenlerin başında gelir. Acıkmadan yemek yemek ve tıka basa karın doyurmak sağlımızı bozmak için yeterlidir. Acıkarak sofraya oturmak ve sofradan doymadan kalkmak sağlık için en iyi olanıdır. Aldığımız gıdaların çeşidi ve miktarı da önemlidir. Bu nedenle sağlığımızı doğrudan ilgilendiren ilk etken yeme alışkanlığımızdır.

3. Can, candan tatlıdır: Can söz konusu olunca herkes önce kendini düşünür. Bu nedenle can söz konusu olursa bir diğerinden bizi veya bir başkasını düşünmesini isteme hakkımız olmaz. Ancak candan öte sevgiler yaşayıp, önce cananı düşünenler de vardır.

4. Can ile can ölçmeli: Başkasına yapacağımız her davranıştan önce, kendimizi onun yerine koymalı, onun çıkar ve zararlarını kendi özümüzde tartmalıyız.

5. Cana gelecek mala gelsin: Çalışıp zor şartlarda kazandığımız malımızı kaybetmek bizi üzer. Ancak kaybolan mala rağmen canımızın hâlâ sağlıklı olması bizi teselli eder. Mal, yeniden kazanılır, ama can ve sağlık kaybedildiğinde yeniden elde edilmesi zor, hatta bazan imkânsızdır. Bu nedenle gelecek olan belânın canımıza değil malımıza gelmesini isteriz. Önce insanların canını ve sağlığını düşünmek zorundayız.

6. Elmayı soy da ye, armudu say da ye: Her meyveyi gerektiği kadar yemeliyiz. Lezzetine bakıp da aşırıya kaçmamalıyız. Tüm işlerimizin gereğini, takibini ve tesisini yapmalı, rastgele davranmamalıyız. Meyveyi bile yerken bir ölçümüz olmalıdır. Sağlık ve başarı planlama ve ölçü ister.

7. Güneş giren eve doktor girmez: Güneş ışığı ve ısısı insan sağlığı için vazgeçilmez bir öneme sahiptir. Evimizin planını çizerken buna dikkat etmeli, özellikle kış aylarında evimizin mümkün olduğu kadar güneş almasını sağlamalıyız. Özellikle günün herhangi bir saatinde evimiz belirli bir süre mutlaka güneş almalıdır. Güneş ışığı birçok mikrobu öldürdüğü gibi vücudumuzu da besler. Bunu sağlarsak, sık sık doktora gitmekten kurtuluruz.

8. Hasta olmayan, sağlığın kıymetini bilmez: Çoğu zaman geç kaldığımız için kaybettiğimiz sağlığımızı geri getiremeyiz. Önemli olan vücudumuzun her bir organının değerini, hasta olmadan anlayabilmemizdir. Hasta olunca tedavi olmaktan çok, hasta olmadan önce sağlığımızı korumaya özen göstermeliyiz. Kaybedilen şeyin ardından ağlamanın bir anlamı yoktur.

9. Hastalık da sağlık da insan için: Sağlık gibi hastalık da bize özgüdür. Ömrümüzün her ânını sağlıkla geçirmek en büyük dileğimizdir. Ancak, hasta olabileceğimizi kabul ederek, gerekli önlemi almalı ve sağlığımıza gereken önemi vermeliyiz. Böylelikle hastalığı korku ve tedirginlikle değil, akıllıca karşılamalı, gerekli sağlık tedbirlerini almalıyız.

10. Hastaya bakmaktansa hasta olmak daha iyidir: Hastaya bakarak her gün acı iniltilerini duymak, hasta bakıcısı için çok zordur. Neredeyse aynı acı ve sızıyı çekmek gibidir. Bu tür hastalara bakanların metanetli ve sabırlı olması gerekir.

11. Hekimden sorma, çekenden sor: İlim öğrenmenin çeşitli basamakları vardır. En kolay olanı kitaptan öğrenmek, birinden duymaktır. Bu tür bilgileri zihnen edinmek zor olmaz. Yaşayarak öğrendiğimiz tecrübeler, daha kalıcı olur. Bir bilgiye ihtiyaç duyduğumuzda, o bilgiyi ezberleyen veya bilenden önce, yaşayana başvurmalıyız. Yaşayan bilenden daha üstündür.

12. Her işin başı sağlık: İnsanların ihtiyaç ve sorunu bitmez. Herkesin dert yandığı, şikâyet ettiği yüzlerce şey vardır. Sağlık olduktan sonra diğer sorunların üstesinden gelmek mümkündür. Sağlığımızı kaybedersek her an ıstırap çekeriz. Diğer tüm sorunların bunun yanında bir hiç olduğunu anlarız. İnsan, sağlığı yerinde olduktan sonra her işin üstesinden gelir. Bugün sağlık giderlerimizi ve hastalıktan dolayı uğradığımız iş ve üretim kaybını düşünecek olursak, sağlığın insan için olduğu kadar toplum ve devlet için de her işin başı olduğunu görürüz.

13. Mal bulunur, can bulunmaz: Tüm araç ve gereçleri yeniden edinmek, tamir etmek, geliştirmek, değiştirmek mümkündür. Ancak bir insan yaşamını yitirdikten sonra onu tekrar geri getirmek kimsenin elinden gelmez. Bu nedenle insanların sağlığı ve can güvencesi her şeyin üstündedir. Her şeyi yeniden kazanmak, her işe yeniden başlamak mümkün iken gideni geri getirmek mümkün değildir. Mal ve insan arasındaki tercihlerimizi her zaman insandan yana yapmalıyız.

14. Sağlık, varlıktan yeğdir: Birçok şey çalışılarak veya parası ödenerek elde edilir. Ancak sağlığımızı yitirdiğimizde dünyanın malını ortaya sersek de onu yeniden kazanamayız. Sağ olan mal kazanır, ama mal sağlığı geri getiremez. İnsanımız gençlik yıllarında mal kazanma uğruna sağlığını ihmal ederse, yıllar geçtikten sonra da kazandıklarının hepsini kaybettiği sağlığı için harcarsa, yine de sağlığını geri getiremiyor. Bu nedenle sağlık maldan daha üstündür.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu