10/12/2013 16:00
dünyâda, ölen kimsenin rûhunun başka bir bedene (insan veya hayvana) geçerek ona hayat verdiğine dâir asılsız inanış. Reenkarnasyon (Ruh göçü) adı da verilen tenâsüh inancı.

Bu inanç sisteminin M.Ö. firavunlar devrinde görüldğü gibi, Hind dinlerinden Budizm başta olmak üzere geçmiş milletlerdeki çok tanrılı dinlerde görülür. Rûhun insandan insana, insandan hayvana veya hayvandan insana, yâhut bir cisimden başka bir cisme geçtiğine inanılır. Hind ve İran’daki sihirbazlar Brahmanlar bâzı filozoflar, Derezilerle Karmatî ve İsmâilî denilen bâzı sapık fırkalarda da tenâsüh inancı yaygındır.

Hak dinler ve bunların sonuncusu olan İslâmiyet tenâsüh inancını reddeder. Rûhun, dünyâda bir bedenden başka bir bedene geçtiğine ve olgunlaştığına inanmak îmânı giderir. Yâni tenâsühe inanmak kişiyi îmândan çıkarır.

İslâm dînine göre, rûhların dünyâda bâzan cisim şeklini alarak iş görmeleri tenâsüh değildir. Burada ruhlar başka birisinin bedenine girmemiştir. Cisim şekline getirilmişlerdir.

Şeytan ve cin denilen varlıklar bâzan diri insanın içine girerek his ve hareket sinirlerine tesir ederler. Hareket ve ses meydana getirirler. İnsanın bundan hiç haberi olmaz. Roma’da, Peşte’de ve son zamanlarda Adana’da konuşan çocuk ve hastalar bu kâbil vakıalar olup, uzak memleketlerdeki veya eski zamanlardaki şeyleri söylediklerinden bâzı kimseler bunların iki ruhlu veya başka kimsenin rûhunu taşıdığını, yâni tenâsüh sanmışlardır. Halbuki bu gibi halleri şeytan ve cin tesiriyle ortaya çıkan şeylerdir. Tenâsüh değildir.

Önceki
Önceki Konu:
Divan Edebiyatı
Sonraki
Sonraki Konu:
Süfyan-ı Sevrı

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu