08/12/2009 20:17
A vitamini. A vitamini yada retinol tereyağı, yumurta ve balık-karaciğer yağı gibi hayvansal ürünlerde bulunur. Bitkiler, hayvan hücrelerinde iki molekül A vitaminine bölünen sarımsı bir madde, karotin ihtiva eder.A vitamini yağda çözünür, vücutta, özellikle karaciğerde depo edilir.Erişkin bir insanın günlük gereksinmesi yaklaşık olarak 1.5 mg ( 5,000 uluslar arası birim ) , üç yaşın altındaki bir çocuğun yaklaşık olarak 0.6 mg ve daha büyük yaşta bir çocuğunki ise ikisi arasındadır.

Derinin epitel hücrelerinin, gözün, sindirim kanalı ve solunum yollarının sağlıklı olması için gerekli olan bu vitamin karaciğerde depo edilir.A vitamininin noksanlığı halinde bu hücreler yassılaşır, kırılabilir ve enfeksiyonlara normalden daha az dayanıklı olur.İleri derecede A vimini noksanlığı halinde göz epiteli kornea üzerinde kuru ve boynuzsu bir tabaka meydana getirerek kseroftalmia denen tipik bir körlüğe neden olur.A vitamini aynı zamanda sinir dokusunun ve dişlerin minesinin normal kalması için şarttır.Görme olayının kimyasına katıldığı için A vitamini noksanlığı az ışık koşulunda görme yeteneksizliği demek olan gece körlüğünü meydana getirir.Göz retinasındaki çubuk hücreleri, A vitamini türevi olan rodopsin ( görme menekşesi ) denen bir maddeyi ve bir proteini, opsini ihtiva eder.Işıkla başlatılan kimyasal reaksiyonlar, rodopsinin retinal ve opsine yıkılması, reseptör hücreyi, beyne, görme duyusunu meydana getirecek olan bir impuls gönderecek şekilde uyarır.Genel olarak enerjiye gereksinme duyulan bir reaksiyonla hızlı bir şekilde yeniden sentezlenir.A vitaminin noksanlığı halinde yeniden sentezlenme gecikir ve bu durumda gece körlüğü meydana gelir.Kseroftalmiaya neden olacak kadar önemi A vitamini noksanlığına çeşitli toplumlarda fazla rastlanılmazsa da gece körlüğü oldukça yaygındır.İkinci dünya savaşı sırasında gece savaşan uçakların pilotlarına, bu hastalığı önlemek amacıyla, özellikle A vitamini bakımından zengin besin verilmiştir.İnsanlarda A vitaminin yüksek dozlarından ileri gelen toksik belirtileri görülmektedir.A vitamini yönünden çok zengin olan kutup aysı karaciğeri yiyen insanlarda bu gibi durumlar meydana gelmiştir.

D Vitamini. Yağda çözünen bir başka vitamin, D vitamini, deride normal olarak bulunan kolesta-5 7-dienol'den güneş ışığının etkisi altında vücutta yapılabilen eşsiz bir vitamindir.Güneş ışığındaki mor ötesi ışınlar öncü molekülün B halkasını yıkarak aktif vitamin molekülünü meydana getirir.D vitamini yada kolekalsiferal, karaciğer yağı, tere yağı, yumurta ve sütte bulunur.Deri içinde yaz aylarında yapılan vitamin fazlası karaciğerde depo edilir.

Yapı bakımından benzerlik gösteren on kadar bileşik değişik ölçülerde olmak üzere D vitamini etkisine sahiptir.En çok etkili olanlardan birisine kalsiferol denir.D vitamini belki de taşıma olayı için gereksinme duyulan özgül bir vitaminin sentezlenmesini teşvik ederek kalsiyum iyonlarının membranlardan geçmesinde rol oynar.Erişkin ve çocuklara günde yaklaşık olarak 0,02 mg D vitamin verilmesi salık verilir.Kalsiferol noksanlığı olduğu zaman kalsiyum ve fosfor normal miktarda absorbe edilmez, ham madde yetersizliği nedeniyle kemik ve dişlerin oluşmasında gecikmeler olur.Bu koşullar altında zayıf bir yumuşak kemik yapısı, bilekler, diz kapağı ve dirsek eklemlerinde şişkinlikler, eğri bacak, kaburgalarda tesbih görünümü ve bozuk diş gelişmesi ile tanımlanan raşitizm hastalığı meydana gelir.Bununla beraber yumuşak dokuların kireçlenmesine neden olabildiği için bir insanın normalin üstündeki dozlarda D vitamini alması tehlilidir.

K Vitamini. Kanın normal bir şekilde pıhtılaşması, K vitamin olarak isimlendirilen birbirine benzeyen kimyasal maddelerle teşvik edilen bir süreçte karaciğer tarafından protrombinin üretilmesine bağlı-dır.Bu kimyasal maddeler çeşitli besinlerde bulunduğu ve bağırsakta yaşayan bakteriler tarafından üretildiği için, K vitamini yetersizliği genellikle, besinin içinde bulunmamasından çok emilmedeki bir anormallikten ötürü gelir.Bu vitamini, ancak safra tuzları bulunduğu zaman emilebilir.Bu nedenle safra kanalındaki herhangi bir engel, besinde ne kadar çok olursa olsun, barsak bakterileri tarafından ne kadar fazla üretilmiş bulunursa bulunsun K vitamini yetersizliği çeken hastalar, kanama tehlikesi nedeniyle ameliyatlar için zayıftır, ameliyat tehlikelidir.Ameliyattan önce K vitaminin verilmesi halinde bu tehlike ortadan kalkar ve çok sayıda hayat kurtarılabilir.Bu vitamine olan günülük gereksinme hakkında bir tahmin yürütülememekle beraber K vitamini noksanlığı halinde günde 1-5 mg verilmesi kanın pıhtılaşması zamanının normal hale getirir.

Önceki
Önceki Konu:
Antimetabolitler
Sonraki
Sonraki Konu:
Vitaminler

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu