23/03/2014 20:00
hazret-i Ali’ye düşman olanlar ve şeytana tapınanlar. Hazret-i Ali, hazret-i Muâviye ile anlaştığı için Abdullah bin İbâd, hazret-i Ali’den ayrılarak Trablusgarb’a gitti. Kendilerinden başka herkesi dinsiz kabul eden İbâdiyye fırkasını kurdu. Bunlar hazret-i Ali ve Eshâb-ı kirâmın çoğunu dinsizlikle itham ettiler. Zamanla İbâdiye fırkası dörde ayrıldı. Bunlardan Yezid bin Enise’nin adamlarına “Yezîdi” denildi. Bunlar, Acemden bir peygamber gelecek, buna gökte yazılmış bir kitap inecek, Muhammed aleyhisselâmın dîninden çıkacak, yıldızlara tapınacak derler. Küçük büyük her günâhı işleyenin dinsiz olacağını söyelerler.

Yezîdîler şeytana tapınırlar. İblise melek ve tavus deyip, dertleri, belâları onun yarattığını söylerler. Şeytana söğeni öldürürler. Müslümanlardaki îmân ve ibâdetlerin hiçbiri bunlarda yoktur.

Irak’ın kuzeyindeki Sengal Dağlarının ortasındaki Ladeş Vâdisindeki Baadır köyünde bulunan ölülerini gidip dolaşmayı hac kabul ederler. Bunu eylül ayında yaparlar. Hergün güneş doğarken ona karşı durup, ilk ışık gelen toprağı öperler. Güneş batarken de ona yalvarırlar. Bu yaptıklarına namaz kılmak, ibâdet etmek derler. Bunların hazret-i Muâviye’nin oğlu Yezîd ile hiçbir alâkaları yoktur.

Yezîdîlerin okuma yazma öğrenmesi büyük günâhtır. Bunun için câhildirler. İlimden ve İslâmiyetten hiçbir haberleri yoktur. Irak’ta, Suriye’de, Yemen’de, Âzerbaycan’da, Hindistan’da Yezîdîler vardır.

Önceki
Önceki Konu:
Karayib Denizi
Sonraki
Sonraki Konu:
Pıccard, Auguste

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu