08/12/2009 20:17
Büyük İslâm mücahidi Salâhaddin-i Eyyübi'nin Misir'da hâkimiyeti ele geçirerek Fâtimi devletine son vermesi haçlılar için de ağır bir darbe olmuştu. Salahaddin 1187'de Hittin'de kral Guy de Lussignan'i mağlup etmiş ve Gerçek Haç'ı ele geçirmişti. Haçlılar İslâm dünyasına geldikleri tarihten beri böyle ağır bir darbeye maruz kalmamışlardı. Salâhaddin-i Eyyubi bu savaşta Kudüs haçlı krallığına bağlı kuvvetlerin büyük bir kısmını imha etmiş olduğu için ciddi bir mukavemetle karşılaşmadan Taberiyye, Nâsira, Nablus, Akkâ, Hayfa, Sayda, Cübeyl ve Beyrut'u, 4 Eylül 1187'de de Askalan'i zaptetti. 20 Eylül 1187'de Kudüs'ü muhasara etmeye başladı ve 2 Ekim 1187 Cuma günü (27 Recep 583) Mirac gecesinde fethetti. Bu zafer İslâm âlemini hakli olarak büyük bir sevince boğdu. Salahaddin-i Eyyubi de tıpkı Hz. Ömer gibi esir alınan Hıristiyan ahaliye şefkat ve merhametle muamele etti. Şehirdeki haçlılar fidye ödeyerek kurtuldular. Fakirlerden hiçbir fidye alınmadan diledikleri yere gönderildi. Kadınlara, çocuklara ve Hıristiyan din adamlarına her türlü kolaylık gösterildi. İste Seksen sekiz yıl önce Kudüs'e giren haçlı zalimlerinin davranışı ile Selahaddini Eyyübi'nin davranışları arasındaki fark iki ümmet arasındaki farktır.

Kudüs'ün fethi ve Haçlı hakimiyetindeki bir çok Şehrin Müslümanların eline geçmesi Avrupa'da tepkiyle karşılandı ve Papa VII. Gregorius'un çağrısıyla Kudüs'ü kurtarmak amacıyla yeni bir sefer için hazırlıklara başlandı. Çağrıya ilk katılan Sicilya kralı Guglielmo 1189'da başlatılan sefere katılamadan öldü. Papalığın tahrikiyle Alman İmparatoru Friedrich Barbarossa, Fransa kralı Phlippe Auguste ve İngiltere kralı Arslan Yürekli Richard ile İtalyan şehir devletleri de gemileriyle bu sefere katıldılar. Haçlılar bu seferde sahip oldukları muazzam donanma sayesinde Selahaddin'e karşi uzun süre mukavemet edebildiler. Kral Philippe ile Richard 1191'de Akkâ önlerinde buluşup şehri muhasara ettiler. Haçlılar karşısında tutunamayan Akka emiri teslim oldu (1191). Bu arada kral Richard ile anlaşamayan Philippe ülkesine döndü. 1192'de Yafa ile Sur arasındaki sahil şeridi Franklara bırakılarak 3 yıl 8 aylık bir anlaşma imzalandı. Üçüncü Haçlı seferinde haçlıların yegane kazancı Kıbrıs'ı ele geçirmeleriydi. Haçlılar daha sonra burayı önemli bir üs olarak kullandılar.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu