08/12/2009 20:17
Omurgalılarda ve bazı omurgasızlarda kanı kalpten bedenin bütün organlarına taşıyan ana kan damarı. Kan damarları arasında çapı en büyük ve iç basıncı en yüksek damardır.

Aort, kalbin sol karıncığından çıkar. Kalpten çıkınca, sola ve arkaya doğru bir yay çizer. Aortun bu kemer yapan bölümüne "aort kemeri" denir. Aort kemeri üzerinden kollara ve başa giden atardamarlar çıkar. Aort daha sonra aşağıya inerek, göğüs kafesinin içinden geçer. Bu bölümüne de "göğüs aortu" denir. Göğüs aortu diyaframı geçince, "karın aortu" adını alır. Karın boyunca devam eden aort, bel bölgesine gelince bacaklara giden uç dallarını vererek son bulur. Kan, sol karıncıktan kesik kesik aralıklarla geldiğinden, kalbin her kasılmasında bir miktar kan aorta atılır ve aort şişer. Kalbin gevşemesinde sol karıncıktaki basınç, aorttaki basıncın altına düşünce, aortun kapakçıkları kapanır. Aort esnek olduğundan, sol karıncıktan atılan kanın hepsini birden damarlara gönderemez; birazını şişerek, depolar. Yeniden eski durumuna geldiğinde kan akımının sürekliliğini sağlar. Bunu, depo ettiği kanı damarlara göndererek yapar. Bu işlemler, kalbin gevşemesi sırasında olur. Kalbin kasılması sırasında, sol karıncık basıncı aorttan yüksek olunca kan yeniden aorta atılır. Kalbin kasılması sırasında aorta atılan kan, damarlarda merkezden çevreye doğru yayılan bir basınç dalgası oluşturur. Bu basınç dalgası damarların duvarlarını genişletir. Genişleme elle hissedilebilir. Bu basınç dalgasına da "nabız" denir.

Sonraki
Sonraki Konu:
Ayhan, Ece

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu