08/12/2009 20:17
Doğu Anadolu'nun zuye bölümünden kaynaklarını alan, birçok kollarla büyüyen, Türkiye-Kafkasya ve İran-Kafkasya sınırları boyunca aktıktan sonra Hazar denizine dökülen bir ırmaktır. Bütün uzunluğu 920 km. dir. Türkiye arazisindeki uzunluğu ise 441 km. dir. Aras, Bingöl dağlarının kuzeydoğu yamaçlarından ve Erzurum'un güneyindeki yüksek dağlardan birçok kollar alır, dar vadilerden geçtikten sonra Pasinler ovasına iner. Daha ileride Pasin (Hasankale) çayını alır ve bir ırmak görünüşü kazanır. 150 m. uzunluğundaki Çobandede köprüsünü geçtikten sonra Zivin çayı'nı alır, boğazlara girer, yer yer küçük düzlüklerden geçer, kuvvetli Arpaçayını aldıktan sonra tam bir ırmak görünüşü alır ve 150 km. ye yaklaşan bölümünde Türkiye ile Sovyet Rusya arasında sınır teşkil eder.

Arpaçayı (140 km.), Kars bölgesinden toplanan birkaç koldan doğmuştur. Kars çayı, Çıldır gölü ayağı bunların başlıcalarıdır. Bu iki çay birleşerek Arpaçayı'na dökülür. Buradan sonra Arpaçayı adı ile Türkiye-Rusya sınırı boyunca Aras kavşağına kadar uzanır.

Aras, Arpaçayı'nı da aldıktan sonra güçlü bir ırmak olarak orta Asya ovalarında (Türkiye'deki bölümü Iğdır ovası) yayılarak akar. Bu çevrede Aras'a önemli bir kol karışmaz. Aras ırmağı, sınırımızdan çıktıktan sonra İran-Rusya sınırında uzanır ve çok ileride kaynakları ve yukarı kesimi yine Türkiye topraklarında bulunan Sarısu'yu alır. Sarısuyun başlangıcı Balık gölüne uzanır. Bunun için bu suyun yukarı kesimine Balık gölü suyu da denir. Doğu Bayazıt ovasından geçen ve Ağrı dağı eteğindeki Şeyhli bataklıkları sularını alan bu çay, buralarda artık Sarısu adı ile geçer ve İran'a girer ki, burada buna Zengibar çayı denir.

Aras, kaynaklarını yüksek dağlardan alan, daha ziyade kar yağışının hâkim olduğu, kış soğuklarının uzun sürdüğü bölgelerin bir ırmağı olduğundan, kabarmaları ve çekilmeleri çoğunca kar erimelerine bağlıdır. Kış devresinde (Kasım-Mart), yerler karla örtülü olduğundan ve erime olmadığı için, ırmağın suları çekilmiş haldedir. Yukarı kesiminde Aras ırmağının ve kollarının donduğu da çok olur. Marttan sonraki aylarda hem karların ağır ağır erimesi hem de yağmurların yağması nedeniyle ırmağın suları kabarır. Iğdır ovasında bu ırmaktan sulamada faydalanılır.

Önceki
Önceki Konu:
Kura Irmağı
Sonraki
Sonraki Konu:
Dicle Nehri

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu