01/02/2014 13:00
Cumhûriyet dönemi eğitimci, yazar ve devlet adamlarından. 16 Aralık 1897’de İstanbul’da doğdu. İlk tahsilden sora orta öğrenimini İstanbul’da Vefa Lisesinde gördü. İstanbul Dârülfünûn (İstanbul Üniversitesi) Edebiyât Fakültesi Felsefe bölümünü 1921’de bitirdi.

1922’de İstanbul Erkek Öğretmen Okuluna edebiyat öğretmeni olarak tâyin edildi. Daha sonra Kuleli Askeri Lisesi, İstanbul Erkek Lisesi ve Galatasaray Lisesinde felsefe, sosyoloji, Türkçe ve edebiyat dersleri okuttu. 1927’de Maârif Müfettişi olarak vazife aldı. Fransız eğitim sistemini incelemek üzere bir yıllığına Paris’e gönderildi. 1932’de Gâzi Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü, 1933-35 seneleri arasındaOrtaöğretim Genel Müdürlüğü vazifelerinde bulundu. 1935’te İzmir’den milletvekili seçilerek TBMM’ye girdi. 1938’de Celâl Bayar başkanlığındaki hükûmette Millî Eğitim Bakanı olarak vazifelendirildi. 1939’da 1. Eğitim Şûrâsını toplayarak bir eğitim planı hazırlattı. Ankara Fen ve Tıp Fakültelerini, İzmir Yüksek Ticâret ve İktisat Okulunu ve Edirne Öğretmen Okulunu açtı.

Refik Saydam ve Şükrü Saraçoğlu hükümetlerinde de Millî Eğitim Bakanlığı vazifesini yürüten Hasan Ali Yücel, Yüksek MühendisMektebini İstanbul Teknik Üniversitesi hâline getirdi. Üniversiteler kânununun çıkarılması, tiyatro ve operanın devlet hizmetleri arasına katılması Türk Ansiklopedisi ve İslâm Ansiklopedisi’nin yayımına başlamak gibi faaliyetlerde bulundu.

MillîEğitim Bakanlığı bünyesinde kurduğu tercüme bürosunda dünyâ klasiklerinden 496 kitabı Türkçeye tercüme ettirerek bastırdı. Bunu yapmakla kendi millî kültürümüzden uzak, yabancı kültürlere hayran bir okumuş kitle meydana getirmeyi hedef aldı. Uzun zaman içinde uygulanan bu program neticesinde kendi târihine ve millî kültürüne yabancı bir nesil ortaya çıktı.

Cumhûriyet târihinde Millî Şeflik dönemi olarak bilinen her türlü dînî ve millî değerin tahrib edilmeye çalışıldığı bir devirde uzun müddet Millî Eğitim Bakanlığı yapan Hasan Ali Yücel, Köy Enstitülerinin açılmasına önderlik etti. Din düşmanlığının millî ideoloji olarak kabul edildiği bir dönemde Köy Enstitülerinden yetiştirdiği kimselerle millî târihine ve kültürüne yabancı bir nesil yetiştirmeye çalıştı. Şehirlerden uzak ıssız dağ başlarında ve köylerde ideal hedefler ortaya atarak kurduğu Köy Enstitülerini marksist ve materyalist fikirlerin körpe dimağlara yerleştirildiği merkezler hâline getirdi. Köy Enstitülerinde tertemiz köy çocuklarının beyinleri yıkanmaya çalışıldı. Kültürel ve sosyal faaliyet adı altında kızlı-erkekli olarak düzenlenen eğlence proğramlarında gençlerin ahlâksız hâle getirilmesine önayak olundu. Kız-erkek karma eğitim gören yatılı Köy Enstitülerinde her türlü ahlâk dışı harekete göz yumuldu. Kız çocuklarının nâmus ve iffetine el uzatıldı. Köy Enstitülerinde; köylü-şehirli ayırımı ile sınıf düşmanlığını körükleyecek, her türlü millî ve mânevî değeri hiçe sayacak ve çevresine bu şeyleri telkin edebilecek şartlandırılmış öğretmenler yetiştirilmeye çalışıldı. Bu okullarda olanlara göz yuman veya teşvik eden Hasan Ali Yücel, Millî Eğitim Bakanlığı teşkilâtında vazife yapan az sayıda milliyetçi ve vatanperver kimselere karşı sindirme politikası tâkib etti. Bakanlık teşkilâtındaki belli noktalara komünist fikirleri savunan kimseleri yerleştirdi. (Bkz. Köy Enstitüleri)

1946 senesinde memleketsever ve komünizm düşmanı bâzı CHP’liler tarafından hakikatler anlaşılınca hâdiselerin sorumlusu olan Millî Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel vazifeden uzaklaştırıldı. Daha sonra Köy Enstitülerinde meydana gelen hâdiselerle ilgili olarak yürütülen soruşturma neticesinde geniş ve resmî bir rapor hazırlandı. Bu gelişmelerden sonra karşılıklı ithamlar üzerine Demokrat Partiİstanbul İl Başkanı Avukat Profesör Kenan Öner ile Hasan Ali Yücel arasında “Öner-Yücel Dâvâsı” olarak bilinen dâva ortaya çıktı. Kenan Öner, Hasan Ali Yücel’in bakanlığı sırasında komünistleri desteklediğini iddia etti. Bunun üzerine HasanAli Yücel, Öner hakkında hakâret dâvâsı açtı. Geniş yankılar uyandıran ve siyâsî bir hüviyet kazanan yargılama neticesinde, mahkeme Öner’in Yücel’le ilgili iddialarının doğru olduğuna ve Öner hakkında açılan dâvânın düşmesine karar verdi. Bu karar, HasanAli Yücel’i ve CHP hükümetini siyâsî yönden çok zor duruma düşürdü.

Hasan Ali Yücel, 1950 genel seçimlerinde milletvekili seçilemeyince İstanbul’a yerleşti. Akşam ve Cumhuriyet gazetelerinde kültür sanat ve felsefe konularında makâleler yazdı. 1955-60 yılları arasında İş Bankası Kültür Yayınlarını idâre etti. 1958’de UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Genel Kurulu üyeliğine, 1961’de Kurucu Meclis üyeliğine getirildi. 26 Şubat 1961’deİstanbul’da öldü.

Eğitimciliği, yazarlığı ve devlet adamlığının yanında şâirliği de bulunan Hasan Ali Yücel’in birçok eseri vardır. Şiirlerini, Dergah, Yarın, Yeni Mecmua ve Hayat Dergisi’nde, kültürel ve sosyal konulardaki makâle ve denemelerini Akşam, Cumhuriyet veDünya gazetelerinde yayımladı.

Başlıca eserleri şunlardır: Türk Edebiyatı Nümûneleri, Mantık ve Metodoloji, Goethe, Bir Dehânın Romanı, Pazartesi Konuşmaları, İçten Dıştan, Türkiye’de Orta Öğretim, Dâvâm, Dâvâlar ve Neticeleri, Hürriyete Doğru, İyi Vatandaş İyi İnsan, Kıbrıs Mektupları, Edebiyat Târihimizden, İngiltere Mektupları, Türkiye’de Maârif, Hürriyet Gene Hürriyet, Dönen Ses (Şiirler), Sizin İçin (Çocuk Şiirleri), Dinle Benden (Şiir), Allah Bir (Şiirler).

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu