Hayata hep olumlu pencereden bakanların, hoş olmayan şeylerde bile yeri geldikçe bir güzellik aramaya çalışanların ve olayları iyiye yorma alışkanlığı edinenlerin daha sağlıklı ve ruhsal olarak daha
zinde bir yaşam sürdükleri anlaşılmıştır.

'Journal of Personalitiy and Social Psychology' dergisinin Ağustos 2002 sayısında yer alan araştırmaya göre, insanın pozitif düşünce biçimine sahip olmasının ömrü ortalama 7.6 yıl uzattığı anlaşılmıştır.

Bütün bu araştırmalar bize, sağlıklı, stresten uzak ve pozitif bir '' bakış açısı sahibi olarak yaşamanın, ömrümüze ömür kattığını göstermektedir.

Eğitimcilerin, öğrencilerine bu bakış açısını kazandırmaları, onların küçük şeylerden bile mutlu olmalarını sağlayacak bakış açısı geliştirmelerine yardımcı olmaları, önemlidir.

Yukarıda örnek olarak verdiğimiz 'Rahibe Araştırması' da gösteriyor ki, mutluluk varılacak bir istasyon değil, her an yaşanması gereken bir süreçtir. Mutlulukların ertelenmesi, sürekli yeni baharlar bekleme alışkanlığı, gerektiğinde kışın güzelliklerinin fark edilmemesi insanları mutsuz eden faktörlerin başında gelmektedir.

Öğrencilerin her birini hayat dolu bireyler olarak yetiştirmek, hayatın anlamını daha da güzelleşirecektir.