08/12/2009 20:19
Joseph Eugene "Joe" Stiglitz (9 Şubat 1943) Amerikalı ekonomist ve Columbia Üniversitesi öğretim görevlisi. 1973'da John Bates Clark Madalyası'na layık görüldü ve 2001 yılında Nobel Ekonomi Ödülü aldı. Bill Clinton'nın hükümetinde ekonomi daşımanlığı başkanlığıyla ünlendi ve daha sonra Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı ve Başekonomistliğini görevinde bulundu. Küreselleşme, piyasa tutuculuğu[1], ve Ulusarası Para Fonu, Dünya Bankası gibi bazı uluslararası kurumlar hakkındaki kıritik bakışaçılarıyla ünlü. 2001'de Stiglitz, Columbia Üniversitesinde bir düşünce takımı[2] olan Initiative for Policy Dialogue(IPD)'yi kurdu. 2001'den beri Columbia Üniversitesinin bir üyesi ve 2003'den beri üniversite profesörü. Stiglitz ayrıca University of Manchester'nin Dünya Yoksulluk Sınırıları Kurumu(Brooks World Poverty Institute) başkanı ve Papaya ait Sosyal Bilimler Akademisi[3] üyesi.

HAYATI

Stiglitz, Gary'de doğdu, yahudi bir aile olan Charlotte ve Nathaniel Stiglitz'in oğlu. 1960'dan 1963'e kadar tartışma takımının ve öğrenci konseyinin aktif bir üyesi olduğu Amherst College'inde öğrencilik yaptı. Öğreniminin dördüncü yılında, daha sonra da mezun olacağı Massachusetts Institute of Technology(MIT)'ye gitti. Amherst College tarafından öğrenim derecesiyle ödüllendirildi. 1965'den 1966'ya kadar Chicago Üniversitesi'nde NSF'den bağış alan Hirofumi Uzawa kontrolünde araştırma yaptı. 1966 ve 1967 arası MIT'de doktorasını çalıştı ayrıca bu sırada aynı üniversitede asistanlık yapmaya başladı. MIT'nin basit ve modeller üzeründe yoğunlaşan, doğruca önemli ve alakalı sorular üzerinde yoğunlaşan economik bakışaçısı Stiglitz'e iyi uydu[1]. 1969'ile 1970 arası Cambridge Üniversitesi'de Fulbright araştırma bursu aldı. Sonraki yıllarda Yale Universitesi, Duke Universitesi, Stanford Universitesi, Oxford Universitesi ve Princeton Universitesi'nde profesörlük yaptı. Stiglitz şu anda Columbia Üniversitesi'nde profesörlük yapmakta ayrıca J. Bradford DeLong ve Aaron Edlin ile The Economists' Voice dergisinin editörlüğünü yapmakta. Stiglitz genellikle Neo-Keynesyen görüşe sahip bir ekonomist olarak görülür.

Stiglitz'in microekonomi teorisine sayısız katkısının yanısıra, Stiglitz birçok politik aktivitide bulundu. Bill Clinton hükümetinde 1995 ve 1997 yılları arası Ekonomik Danışmanlar Kurulu'nun(Council of Economic Advisors) başkanlığını yaptı. Dünya Bankası'nda 1997 ve 2000 yılları arası başkan yardımcı olarak ve baş ekonomist olarak görev aldı. 1999 yılı aynı zamanda uluslararası ekonomik kuruluşlara 1999 yılı Seattle'daki WTO toplantısı gibi benzersiz protestoların olduğu bir yıldı.

Stiglitz'in ekonomiye bazı önemli katkıları

Enformasyon Asimetrisi

Stiglitz'in en ünlü araştırması özel bir enformasyonun bir başkasından çıkarmak için ekonomistlerce kullanılan bir teknik olan tarama süreci(screening) üzerine olmuştur. Bu teori bilgi asimetsinie katkıda bulunmuş ve 2001 yılında Stiglitz'e George A. Akerlof ve A. Michael Spence ile Nobel Ekonomi Ödülü paylaştırmıştır[1].

Geleneksel neoklasik ekonomik düşüncesine göre piyasa bazı limitli ve iyi açıklanmış piyasa başarısızlıkları dışında hep etkindir; Stiglitz ve diğerleri son sıralarda yapılan araştırmalarında bu düşünceyi tersine çevirdi: piyasa sağde bazı istisnai durumlar altında etkindir. Yani, piyasa bazı sınırlı durumlar dışında etkindir değil, bazı istisnai durumlar altında etkindir. Stiglitz (ve Greenwald)[2] "ne zaman bir piyasa tam değil ve enformasyon mükemmel değil ise(ki bu zaten sanala olarak tüm ekonomilerde doğru), rekabetçi piyasa tahsisi bile Pareto etkin sayılmaz". Başka bir değişle, herzaman hükümet müdahalesi ile Pareto iyileştirme sözkonusudur, diğerlerinin durumunu kötüleştirmeden[2]. Bu sonuçlara ve açıklanmış piyasa başarısızlıklarına rağmen, devlet müdahalesi geleneksel "piyasa başarısızlığı" okulunun önerdiği "optimal" devlet müdahalesinden çok daha geniş[3]. Stiglitz'e göre "görünmez el" diye bir şey yoktur[4].

"Dışsallıkğın" olduğu zaman-birinin bir haraketi başkasına iyi veya kötü bir katkıda bulunuyorsa- piyasa iyi işlemez. Ama son araştırmalar gösteriyorki mükemmel olmayan enformasyon ve risk piyasalarında bu dışsalıklar çok yaygın.

Bügünkü gerçek tartışma piyasa ile devlet müdahalesi arasındaki dengeyi bulmak ( ve üçüncü bir sektör hükümet dışı kar amacı gütmeyen kuruluşlar). İkiside gerekli. Birbirlerini tamamlayabilirler. Bu denge dönemdem döneme ve bölgeden bölgeye değişebilir.[5]

"Aula Manga" ödülünün alışının sebepleri Stiglitz'in dediğine göre: "Ben Enformasyon Ekonomisi önemli, öncü değişikliklerini göstermeyi umdum. Enformasyonla ilgili sorunlar sağdece piyasa ekonomisinde değil aynı zamanda politik ekonomide de yer alıyor, ve konferansın son bölümüde, politik gelişim için eksik mükemmeliyetin bazı enformasyan etkilerini keşfettim."Stiglitz, Aula Magna

Etkin Ücret: Shapiro-Stiglitz modeli

Stiglitz ayrıca etkin ücret üzerinede araştırmalar yaptı, ve neden işizliğin olduğu, neden maaşların iş arayanların kontrolünde olmadığı (asgari maaşın olmadığı durmda), ve neoklasik pradigmasının gönülsüz işsizliğe cevep verip vermediğini sorgulayan Shapiro-Stiglitz modelinin yaratılmasında katkıda bulundu.[6] Bu soruların cevabı 1984 yılında Shapiro ve Stiglitz tarafından bir araya getirildi: "İşsizlik istihdamın bilgi yapısı tarafından kontrol edilir".[6] İki gözlem bu analizin altını çiziyor:

1. Sermayenin diğer yapılarının tersine, insan kendi gücünü, çabasını seçebilir.

2. işçilerin ne kadar güç sarfediceğini belirlemek firma için maliyetli olur.

Shapiro-Stiglitz modelinin makalesinin matematiksel analizi, makalenin bakış açısının ötesinde. Tüm modelin açıklaması verilen linklerde bulunabilir.[7] Modelin bazı önemli uygulamaları şöyle:

1. İşsizliğin artışını önlemek için ekonomik durgunluk sırasında ücretler yeteri kadar düşmez. Eğer emek talebi içeri kayarsa, maaşlar azalır. Ama ücretler düştüğü için, büyük olasılıkla işçiler işlerini yaparken ellerinden gelen çabayı göstermeyecektir. Eğer istihtah seviyesi aynı kalırsa (aynı şekilde işsizlik seviyesi de), işçiler görevini yapmaktan kaçacaklardır. Ücretler bir önceki istihdam seviyesini tutturmak için yeteri kadar düşmeyecektir. Bu sebepten dolayı ekonomik durgunluk sırasında işsizlik artmalıdır.

2. Olası gerekçe(possible corollary): Ücret tembelliği. Bir ücretten diğerine atlamak her firmanın uygun ücret miktarlarının çok fazla değiştirmesi gerekecek, buda işsizlik oranında kayışa yol açacak. Firmalar işsizlik oranı uygun şekilde artana kadar ücretleri kısamayacak (bir uyum problemi).

Çıktı asla Pareto etkin değil.

1. Her firma daha az işçi çalıştıracaktır çünkü sosyal maliyetinden çok işe almanın özel maliyetleri olacaktır— sosyal maliyet dersek her koşulda [w*>e'] olacaktır.

2. Ayrıca negatif dışsallıklarda vardır. Her firma işe alarak diğer firmaların için işsizlik varlık değerini yükseltecektir . Ama bu problem açıkça 'doğal işsizlik oranını' hep çok yüksek tutacaktır.

Ana madde: Etkin ücret

Bazı Stiglitz teorilerinin pratik uygulamaları

Stiglitz ve diğerlerinin teorileri matamatiksel gerçekliği konusunda hiç olası bir şüpe yok iken, bu teorilerin politik ekonomiye ve ekonomik politikaların gerçek hayata uygulamaları konusunda birçok tartışma ve anlaşmazlık vardır.[8] Whither Socialism?(nereye sosyalizm)[9] adlı kitabında ilk olarak belirlediği yeninin gelişiminden anlıyacağımız gibi Stiglitz politik-ekonomik görüşü sürekli olarak uyum sağlıyor.

Eksik ve mükemmel olmayan enformasyon ortaya çıkınca, piyasa sisteminin Chicago okulu taraftarları gerçek dünyanın Pareto etkin iddialarını sürdüremediler. Bu sebepten dolayı, Stiglitz kapitalizimi, rasyonal-beklenti teoricilerinin izlediği kapitalizmin modelinden sapıp sosyolizime kayacağı paradoksundan daha gerçekçi bir varsayımda bulunmak için rasyonel-beklenti dengesini kullandı.[10]

Stiglitz'in ekonomiye etkisi Samuelson'nun önerdiğinden daha da çok müdahaleciliğe itti. Samuelson piyasa başarısızlıklarını etkin piyasanın bir istisnası olarak görmüştü. Oysa Greenwald-Stiglitz teorisi piyasa başarısızlığını bir norm olarak görerek, "devlet nerdeyse herzaman piyasa kaynakları dağıtımını yükseltebilirdi" kurmuştur. ayrıca Sappington-Stiglitz teoremi ""ideal bir hükümet özelleştirme ile yapılabileceğinden ççok daha iyi yönetim yapabilir".[11] (Stiglitz 1994, 179).[10]

Stiglitz'in bu önerileri ekonomistler tarafından değilde daha çok politik bilim adamları ve sosyoloji alanında bulunan tarafından benimsendi. Stiglitz'in ana ekonomik görüşleri ve içgüdüleri genelde doğru görünsede, hala bu devletin kurumları ne kadar zorlayıcı olmalı ve devlet ile sivil toplum arasında nasıl bir ilişki olması konusunda bir soru işareti bırakıyor.[12]

POLİTİK YAŞAMI

Stiglitz'in Washington dönemi (1992 - 2000)

Stiglitz Clinton'un danışma ekibine mart 1992'de katıldı, ekonomik danışmanın ilk üyesi ve daha sonra başkanı olarak. Çevresel konularda çok etkin oldu ve daha sonra hiç geçmeyen toksik atık yasasının yapımına yardımcı oldu. Stiglitz'in görüşleri şu anda günülük tartışmalara sıkça konu olan ters seçim ve manevi zarar formulize etmekte yardımcı olmuştur.

Stiglitz'in en önemli katkısı ekonomik düşünceniyi açıklamakta katkıda bulundu, "üçüncü yol", önemli ama sınırlı devlet müdahalesi; başı boş piyasalar sık sık iyi işlemezler, ama devlet piyasaya herzaman müdahale etmemelidir.

Bill Clinton tekrar başkan seçildiğinde, Stiglitz'e ekonomik daşmanlığın başında kalmasını teklif etti. Ama o önceden Dünya Bankası'nın başkan yardımcısı ve başekonomisti olarak anlaşmıştı.

Dünya Bankası son on yıllık kominizmden piyasa ekonomisine geçen ülekler ve gelişmekte olan ülkelerin Uluslararası Para Fonu(IMF)'nin uyguladığı şok terapisi politikalrının bakarken, yarattığı GSYH küçülme ve yoksulluğun artışına çok büyük ve kötü boyuttaydı(ki şimdide öyle). IMF gelişmekte olan ülkeler kredi verirken bazı şartlar koyuyor ve bu ülkelerin saniyilerinin genişlemeden düyaya açılmalarını sağlıyordu, ki bu daha uluslararası birçok pazara hazır olmayan piyasalar için felaket ile sonuçlanırken, gelişmiş ülkelerdeki korumacı politikalar devam ediyordu.

Stiglitz'in hep Amerika Birleşik Devletleri Hazine Sekreteri Lawrence Summers ile zayıf ilişkileri olmuştur. 2000 yılında Summers resmen Stiglitz'in işten ayrılmasını istedi. Stiglitz görevinin bitmesine bir ay kala istifazını sundu ve bankayı 2000 yılının şubat ayında terk etti.[13]. Dönemin Dünya Bankası Başkanı James Wolfensohn kasım 1999'da Stiglitz'in istifasını açıkladı ve fakat başkanın özel danışmanı olarak bankada kalıcağını söledi.

"Joseph E. Stiglitz üç yıl başekonomist olarak boyunca fakir ülkelere yardım konusundaki geleneksel yaklaşımların etkinliği ile ilgili sorular yönettikten sonra istifasını sunmuştur."[14]

Bu görevinde bile Amerika Birleşik Devletleri hazıne başkanlığını hedef alarak IMF'yi eleştirmeye devam etti ve New Republic'de çıkan bir makalesinde şöle yazdı:

"IMF'ye küstah diyecekler. Gelişmekte olan ülkelere yardım ediyorum sanarak gelişmekte olan ülkelerin dediklerini IMF dinlemiyor bile diyecekler. IMF'ye azı sıkı ve demokratik yapıdan izlole diyecekler. IMF politikalarının ülkelere durgunluğa ortandande krize sürekliyor diyerek olayları kötüleştirdiğini söyleyecekler. Ve bir yerde haklılar. Ben 1996'dan 1999 kasımına kadar, son yarım asılın en ölümcül küresel krizinde, Dünya Bankası baş ekonomistiydim. Ve IMF'nin Kuzey Amerika Hazinesine nasıl hesep verdiğini gördüm. Ve şok oldum."

Bu makale Dünya Bankası ve IMF'nin yıllık toplantısından bir hafta önce yayınlandı ve olayları kışkırttı. [15]

Politik Konuşmalara Davet

2000 yılının temmuz ayında Stiglitz Ford, Rockefeller, McArthur, Mott Foundations, Kanada ve İsveç hükümetlerinin de desteğini alarak [Initiative for Policy Dialogue]] (IPD)'yi kurdu. Amaç gelişmekte olan ülkere yardım konusunda demokratik süreci genişletmek ve alternatif politikalar ile alternatif fonlar bulmaktı

Ana madde: Initiative for Policy Dialogue

Stiglitz'in yayınladığı bazı kitaplar

Stiglitz üçyüzün üzerinde akademik makalenin yanısıra patent haklarından uluslar arası iktisata, ekonominin yönetilmesinden iyi etkiye, karmaşık konulara açıklayıcı öneriler getiren bir kaç kitabın da yazarıdır.

Stability with Growth: Macroeconomics, Liberalization and Development

(Büyüme ile İstikrar: Makroekonomi, Özgürleşme ve Gelişim)

Bu kitapta Stiglitz şu sıralardaki makroekonomik tartışmalara, sermaye piyasası serbestliğine, gelişme ve altarnetif politikalarla gelişmeye deyindi. Geleneksel makroekonomik görüşe göre Washington'daki görüş birliği, gelişim için fiyat istikrarını hedefleyen sınırlı amaçlar belirliyor, kuralları belirlenmiç para maliye politikası gibi az sayıda araçvar, ve piyasa ekonomisine temin edilmemiş bir inanç olarak tanımlanıyor. Fakat, yeni makroekonomik yapı gerçek istikrara ve uzun dönem sürdürülebilir ve eşitlenebilir büyümeye odaklanır, istikrar oluşturmak, büyümeyi sağlamak için çeşitli standartlaşmamış yollar önerir, ve piyasa başarısızlıklarının gerekli yerlerinde devlet müdahalesini kabul eder. Politika yapıcıları ekonomik etkinliği arttırmaya odaklanan yapısal reformlarla büyümeyi arttırmaya çalışırken, büyümenin sonuçlarına çok az önem vererek istikrarı sağlamaya çalışıyorlar. Daha fazlası sermaye piyasa serbestliği gibi yapısal değişikliklerin ekonomik istikrara çok büyük etkisi var. Bu kitap istikrar politikalarının uzun dönem büyümeye önemli etkilerinin olduğu üzerinde duruyor. Kitabın ilk kısmı bazı anahtar soruları sunuyor ve ekonomiye nesnel bir boyuttan farklı bir göz ile bakıyor. İkinci kısmı ekonomik modellerin analizini sunuyor ve Keynesyen, Heterodoks ve muhafazakar bakış açısıyla istikrar politikaları gibi makroekonominin temel konularını işliyor. Üçüncü kısmı benzer şekilde sermaye piyasalarının serbestliğini işliyor.

Making Globalization Work

(Küreselleşmenin İşe Yaramasını Sağlamak)(2006) Bu kitap küreselleşmenin eşitsizliğine ve gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere olan aşırı etkisine dikkat çekiyor. Stiglitz yüksek vergi oranları, gelişmiş ülkelerin kendi yararlarına kullandıkları patent sistemleri, ayrıca gelişmiş üleklerce yapılan fakir ülkelere yapılan hasarlar üzerinde durarak dünyanın daha sonradan hepimizin açı çekiceği bir istikrardan uzaklaştığına dikkat çekiyor. Bu kitap küreselleşme ile ilgili sorunların kararların arkasında giydirilmiş odaklara ve bu kötü etkilerin adiliğin yönlendirilişinin nasıl bakıldığı konusunu açığa vuruyor. Stiglitz şeffaflık kurumlarının dünyanın en fakir ülkelerinin yarına dönmesi gerektiğini ve demokrasi açığının dünyada hızla artığı konusunu şiddetle tartışıyor. Eksik piyasa çalışmalarının nasıl arzulanan düzeltici devlet müdahale politikaları yarattığını gösterdi.

Stiglitz ekonomik fırsatlar yeterili vegeniş değil, finalsal kırizler tekrarlanması çok maliyetli, ve zengin ülkeler bu konu için çok az şey yaptılar. Bu kitap iyimser bir bakış açısına sahip, toplumların küresel problemlere dikkat çekeceğini ve uluslar arası ekonomik ilişkilerin iyiye doğru zorlanacağını umuyor. Stiglitz bu kitabı[16] iki milyondan fazla kopya sattı.

Ana madde: Making Globalization Work

The Roaring Nineties

Bu kitap 2003 yılında basıldı. Kitap 1990ların yükselişini analiz ediyor.

Küreselleşme Büyük Hayal Kırıklığı

Stiglitz bu kitabı 2002'de yayınlamıştır. Ülkemizde de, aynı sene içinde [www.planb.com.tr planb] yayın evi tarafından Arzu Taşçıoğlu ve Deniz Vuralın çevirisi ile yayınlanmıştır. Stiglitz bu kitabında IMF'ye korkusuzca ağır eleştirilerde bulunmuştur, ve bu sebepten olsa gerek bu kitapla adı fazlasıyla duyuldu.

Stiglitz küreselleşmeyi şöyle açıklıyor: "Küreselleşme, yani serbest ticaretin önündeki engellerin kaldırılması ve ulusal ekonomilerin daha fazla bütünleşmesi, iyi yönde kullanılıcak bir güç olabilir; ve dünyadaki herkesi özellikle fakirleri zenginleştirecek potansiyele sahiptir". Küreselleşme önemli mal ve hizmetlerin fiyatlarını düşürdüğünden, yeni teknolijeleri getirdiğinden, yeni piyasaların oluşmasını ve varolan piyasaları genişlettiğinden ve dış yardımı arttırdığından dolayı insanların kafasında iyi bir resim çiziyor. Fakat bazı şeyler göz ardı ediliyor ve yanlış uygulanıyor. 30'lu yıllardan sonra efektif talepi canlı tutmak için kurulan IMF, piyasanın başarısız olabileceği düşüncesi üzerine kurulmuş iken; günümüzde bazı ideolojik sebeplerden dolayı bu amacından saparak daha çok piyasa yönlü politikalara gönenerek gelişmekte olan ülkeleri zor durumlarda bırakıyor.

Kitap Stiglitz'in Dünya Bankası başekonomisti ve Amerika Birleşik Devletleri Ekonomi Daşmanlığı Başkanıyken ki tecrübelerine dayanıyor. Akademik bir araştırmadan çok tanıklık ettiği olaylar ve duyduğu bazı şeyleri anlatıyor. Buna rağmen kitap temel ekonomi bilmeyenler için anlaşılması zor olabiliyor.

ÖZEL HAYATI

Stiglitz iki kere evlendi ve boşandı.Columbia Üniversitesinde halkla ilişkiler bölümünde çalışan Anya Schiffrin ile 2004 yılında üçüncü evliliğini yaptı.

YAYINLARI

KİTAPLAR

2006, Making Globalization Work ISBN 0-393-06122-1, Penguin Books, 2006Avustos .

2006, Stability with Growth: Macroeconomics, Liberalization, and Development ISBN 0-19-928814-3 (Initiative for Policy Dialogue Series C); Joseph E. Stiglitz, Jose Antonio Ocampo, Shari Spiegel, Ricardo Ffrench-Davis, and Deepak Nayyar; Oxford University Yayınları 2006

1996, Whither Socialism ? STIGLITZ, Joseph E., (Wicksell Lectures), MIT Yayınları, Şubat 1996.

2000, Frontiers of Development Economics: The Future in Perspective, Gerald M. Meier tarafından eklenmiş, Dünya Bankası, Mayıs 2000.

2002, Principles of Macroeconomics, Carl E. Walsh ile birlikte, W.W. Norton & Company, Mart 2002.

2002, Economics, Carl E. Walsh ile birlikte, W.W. Norton & Company, Nisan 2002.

2002, Peasants Versus City-Dwellers: Taxation and the Burden of Economic Development, Raaj K. Sah ile birlikte , Oxford Universitesi yayınları, Nisan 2002.

2002, Küreselleşme Büyük Hayal Kırıklığı, Planb Yayınları, ISBN:9758723006, Haziran 2002.

Towards a New Paradigm in Monetary Economics,Bruce Greenwald, Cambridge Universitesi yayınları.

2003, 90'ların Yükselişi, CSA Yayın Ajansı, ISBN:9758828053, Ekim 2003.

Fair Trade for All: How Trade Can Promote Development -- Joseph E. Stiglitz, Andrew Charlton; Hardcover

Economics of the Public Sector. Joseph E. Stiglitz

2002, The Rebel Within: Joseph Stiglitz and the World Bank by Joseph E. Stiglitz (Editor), Ha-Joon Chang (Editor), ISBN 1-898855-91-9, Anthem Yyınları, Wimbledon Publishing Company ( - Şubat 25, 2002)

2005, The Development Round Of Trade Negotiations In The Aftermath Of Cancun Joseph E. Stiglitz, Andrew Charlton ( - Şubat 30, 2005)

2005, A Chance For The World Bank by Joseph P Stiglitz (Foreword), Jozef Ritzen, ISBN 1-84331-162-3, Anthem Press, Wimbledon Publishing Company (Mayıs 30, 2005)

Readings in the Modern Theory of Economic Growth Joseph E. Stiglitz (Editor), Hirofumi Uzawa (Editor)

MAKALE, KONFERANS VE VİDEOLARI

2007, The Economic Consequences of Mr. Bush, Vanity Fair, December 2007 Issue

2007, Where is the World Going To, Mr. Stiglitz? Jacques Sarasin, First Run Features [4]

2001, New Ideas About Old Age Security: Toward Sustainable Pension Systems in the 21st Century , edited with Robert Holzmann, Dünya Bankası, Şubat 2001.

1996, The World Bank Research Observer: No 2: Avustos 1996 Joseph Stiglitz

1996, Kamu Kesimi Ekonomisi, , Çev Ömer Faruk Batırel, M.Ü İİBF yayın 549/ 396 İst 1996.

1993, “Post Walrasian and post Marxian economics,” Journal of Economic Perspectives, vol. 7, pp. 109-14

1993, “Market socialism and neoclassical economics,” Bardhan, P. K. and Roemer, J. E. (eds.), Market Socialism. The Current Debate, New York: Oxford University Press

1989, “Principal and agent,” in J. Eatwell, M. Milgate and P. Newman (eds.), The New Palgrave. Allocation, Information and Markets. New York: W. W. Norton

1987, “The causes and consequences of the dependence of quality on prices,” Journal of Economic Literature, vol. 25, pp. 1-48

1981, Credit Rationing in Markets with Imperfect Information, The American Economic Review, Vol. 71, No.3 (June 1981),pp.393-410, by Joseph E. Stiglitz and Andrew Weiss

HAKKINDA YAZILANLAR

Stiglitz, Nobel Ekonomi Ödülü aldı

ntvcnbs.com 10 Ekim 2001

Türkiye’deki krizi yakından izleyen ve bunun bir mali kriz olduğunu savunan ünlü ekonomist Joseph Stiglitz, diğer iki ABD’li meslektaşıyla birlikte Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazandı. Stiglitz, IMF ve Dünya Bankası politikalarına muhalif...

Aralarında, Türkiye’deki ekonomik krizi yakından izleyen ve IMF - Dünya Bankası karşıtı görüşleriyle tanınan Joseph Stiglitz’in bulunduğu 3 ABD’li ekonomist Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazandı.

Nobel ödülleri’nin düzenleyicisi İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi’nin açıklamasına göre, bu yılki ödül, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelere uygulanabilen finans piyasaları teorileri nedeniyle ödül şu 3 isme verildi: Kaliforniya Üniversitesi’nden George A. Akerlof, Stanford Üniversitesi’nden A. Michael Spence ve Columbia Üniversitesi’nden Joseph E. Stiglitiz.

Üç ekonomistin 943 bin dolarlık ödülü paylaşacağı belirtildi. Ekonomistler, ödülü bazı piyasa oyuncularının diğerlerinden daha iyi enformasyona sahip oldukları gerçeğinden yola çıkarak geliştirdikleri ‘piyasaların asimetrik enformasyonla analizi’ teorisiyle kazandılar.

Kraliyet Akademisi, temelleri 1970’lerde ortaya atılan teorinin enformasyonun nasıl el değiştirdiğini etkilediğini açıkladı. Akademi, 3 ekonomistin çalışmasının, modern enformasyon ekonomisinin çekirdeğini oluşturduğunu, teorinin gelişmekte olan tarım piyasalarından, gelişmiş ülkelerde finans piyasalarına kadar sayısız uygulamalarının bulunduğunu bildirdi.

Geçen yılki Nobel Ekonomi Ödülünü de, iki ABD’li ekonomist, James J. Heckman ve Daniel L. McFadden kazanmıştı. Bu ekonomistler de ödülü işgücü verileri ve insanların iş seçme, tatil yapma kararlarını nasıl aldıklarını inceleyen teorileriyle kazanmıştı.

STIGLITZ, TÜRKİYE’YE GELMİŞTİ

Bu yılki Nobel Ödülü’nü alan üç ekonomistten biri olan Stiglitz, Ağustos ayında Türkiye’ye gelmişti. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Devlet Bakanı Kemal Derviş ve Türkiye’nin önde gelen akademisyen ekonomistlerinin katıldığı bir toplantıda konuşma yapmıştı.

Türkiye’deki ekonomik krize hakimiyetiyle dikkat çeken Stiglitz, konuşmasında Türkiye’de yaşanan krizin mali kriz olduğunu ve bunun için mali sektöre ağırlık verildiğini reel sektörün ise gözardı edilmemesi gerektiğinin üzerinde durmuştu.

BİR YAZI YAZMIŞ, DÜNYA BANKASI’NDAN İSTİFA ETMİŞTİ

Stiglitz, asıl ününü 1997 Asya krizi sırasında IMF ve Dünya Bankası’nın uyguladığı politikaları eleştirerek, Dünya Bankası’ndaki baş ekonomistlik görevinden istifa ederek yapmıştı.

Stiglitz, ABD’de yayımlanan New Republic dergisinde yer alan makalesinde IMF’ye ağır eleştiriler getirmiş ve IMF’de çalışan ekonomistleri beceriksizlikle suçlamıştı. Bu yazı, dünya ekonomi çevrelerinde büyük yankı uyandırmış ve artan eleştiriler üzerine, ünlü ekonomist görevinden ayrılmak zorunda kalmıştı.

STIGLITZ NE DİYOR?

Stiglitz’in görüşlerini özetle şöyle toparlamak mümkün:

IMF’nin yanlış teşhislere dayalı çözüm önerileri krize düşen ülkelerin toparlanmasını geciktiriyor.

Kriz sonrasında en çabuk toparlanan ülkeler, IMF’nin getirdiği reçetelere en az itibar edenler. IMF’nin reçetelerine harfi harfine uyan Tayland krizden çıkması en çok geciken ülke oldu.

IMF’nin tavsiye ettiği gibi zarar eden mali kuruluşları toptan kapatmak yerine, fonun hazırladığı reçeteye uymayarak bu kuruluşları rehabilite etmek yoluna giden Güney Kore ise, toparlanma yoluna daha çabuk girdi.

IMF reçeteleri mali sistemde şeffaflık eksikliği ve başta sorunlu krediler olmak üzere bankacılık sisteminin temel göstergelerindeki zayıflık üzerine odaklanıyor. Oysa, bunların krizle fazla ilgisinin yok.

Şeffaf olmayan ve finans kurumları güçsüz olan bir çok ülke mali krize girmedi. Güney Kore’nin bazı IMF önerilerini reddetmesi de bu ülkenin canlanmasına yardımcı oldu. Güney Kore, sorunlu finans kurumlarını IMF’nin tavsiye ettiği gibi kapatmak yerine kurtarmayı tercih etti.

xxx

IMF ile yola devam etmeyin

- - - - - - - -

Nobel ödüllü ekonomist Stiglitz, Türkiye'ye IMF konusunda uyarılarda bulundu.

Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz, Türkiye’nin IMF ile yola devam etmesinin bir hata olacağını belirterek, "Birçok ülke IMF programlarına devam etmedi. Oysa, Türkiye sözü dinlenmediğinde diktatör rolünü üstlenen IMF’yi bir anlamda destekliyor.

IMF’nin yaptığı işlerde para Türkiye’den geliyor. Diğer ülkeler borçlarını mümkün olan en kısa sürede ödedi. IMF’yi işin içinde tutmak Türkiye’nin cömertliği olur" dedi.

DÜNYA Bankası eski Baş Ekonomisti Nobel ödüllü Prof. Dr. Joseph Stiglitz, ’bankaların bankası’ olarak tanımladığı IMF (Uluslararası Para Fonu) ile Türkiye’nin yola devam etmesinin bir hata olacağını belirterek, "Pek çok ülke IMF programlarıyla devam etmedi. Oysa, Türkiye bir anlamda IMF’yi destekliyor. IMF’nin yaptığı işlerde para Türkiye’den geliyor. Diğer ülkeler borçlarını mümkün olan en kısa sürede ödedi. IMF’yi işin içinde tutmak Türkiye’nin cömertliği olur" dedi.

Merkez Bankası’nın ana sponsor ve Türkiye Ekonomi Kurumu’nun ev sahibi olduğu 15’inci Dünya Ekonomi Kongresi’nde bir konuşma yapmak üzere İstanbul’da bulunan ünlü ekonomist Joseph Stiglitz, IMF’ye ağır eleştirilerde bulunarak, "IMF’nin en büyük meselesi ülkenin refahı değil, kredi veren Batı’ya borçların ödeneceğinin garanti edilmesi" dedi.

Krizden beslenen yapı

IMF’nin krizden beslenen bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Stiglitz, "IMF’nin başka bir iş modeline ihtiyacı var. Ülkelere ekonomilerini nasıl yönetmeleri gerektiğini söylüyor, ama kendi ekonomisini yönetemiyor. İş modeli temelinden yanlış. Bu iş modeline göre IMF, ülkeler krize girdiklerinde para kazanıyor. Aslında tam tersi olmalı" diye konuştu.

IMF’nin ülkeler için teşvik sistemlerinden bahsettiğini, ama kendisi için tam tersi bir teşvik sistemi bulunduğunu söyleyen Stiglitz, "IMF, kurumsal yapısını kriz olduğunda ödüllendirilecek şekilde değil, dünyada daha az krizi olduğunda ödüllendirecek şekilde değiştirmeli" dedi.

Diktatöre dönüşüyor

IMF modelinin ekonomiye ilişkin çok sınırlı bir anlayışı bulunduğuna işaret eden Stiglitz, şöyle konuştu: "IMF’ye stand-by programınız olduğunda herşey yolunda gidiyorsa, ’tamam’, bir değişiklik yapmıyor. Ne zamanki bir problem çıkarsa, diktatör rolünü üstlenen IMF, ’ekonomini kötü yönettiğini’ söylüyor. Sonrasında yabancı sermaye dışarı çıkıyor ve ekonomi daha kötü hale geliyor. Ülkeler IMF’ye çok geniş bir otorite veriyor. Asıl problem şu ki IMF’nin verdiği reçeteler çok kötü. Pek çok ülkede uyguladıkları politikalar krizi derinleştirdi."

Petrol fiyatları kötü şans

Stiglitz, yükselen gıda ve enerji fiyatları, küresel yavaşlama, finansal piyasalardaki istikrarsızlık gibi dinamiklerin Türkiye’nin kontrolünün dışında olduğuna dikkat çekerek, "Küresel belirsizlik ve istikrarsızlık dönemlerinde yüksek borcu olan her ülkenin riski vardır. Bu riski nasıl yönettiğiniz de aslında riskin bir parçası oluyor. Hem Brezilya’nın hem de Türkiye’nin yüksek düzeyde dış borcu var. Bu bir risk. Arjantin’in 90 sonlarında kötü şansı Doğu Asya kriziydi. Şimdi Türkiye için kötü şans yükselen petrol fiyatları" diye konuştu.

Borsayı yenemezsiniz

"KİŞİSEL varlığımı yönetmiyorum, sadece onun hakkında kaygılanıyorum" diyen Joseph Stiglitz, şöyle devam etti: "Bankaların dibe gideceği konusunda hálá ciddi kaygılarım var. Borsada ise hiç bir kağıda oynamam, kimse borsayı yenemez. Birçok hisse senedini biraraya getiren endeks fonlarından satın alıyorum."

Yeni ABD Başkanı Obama

BUSH yönetiminin Demokratların Başkan adayı Barack Obama’ya çözmesi için birçok ekonomik ve sosyal sorun bıraktığını vurgulayan Joseph Stiglitz, "Evet, yeni ABD Başkanı Obama olacak. Bundan hiç şüphem yok" dedi.

ABD’de ekonomik problemlerin sorumlusu Bush ve Greenspan

ABD ekonomisindeki problemlerin Merkez Bankası’nın (FED) başındaki Alan Greenspan ve Başkan George Bush yönetiminden kaynaklandığını savunan Joseph Stiglitz, "Greenspan tarafından desteklenen Bush yönetiminin en büyük hatası 2001 ve 2003’de vergi oranlarını düşürmekti. Bizim mali pozisyonumuzu çok kötü noktaya getirdi. İkisi birlikte hayal edilebilecek en kötü makro ekonomik yönetimi sergiledi. Tamam, yüzlerine gözlerine bulaştırdılar, ama şimdi ne yapmalı? Önce haciz problemini halletmeli.

Milyonlarca Amerikalı yaşam boyu tasarrufları demek olan evlerini kaybediyor. Bu ekonomik olduğu kadar sosyal bir problem de. Yoksullar yerine zenginlerin sübvanse edildiği garip bir durum görüyoruz. Vergi oranları tüketimi artıracak şekilde tasarlanıyor. ABD’nin problemi çok az harcamak değil, çok fazla harcamak" diye konuştu.

Faizlerin yükselmesi fiyat artışlarını durduramayacak

YÜKSELEN enerji ve gıda fiyatlarının küresel yavaşlamaya önemli ölçüde katkıda bulunacağını söyleyen Joseph Stiglitz, "Zamanlama daha kötü olamazdı. Aşağı gidişin doğası ve büyüklüğü hükümetlerin izleyecekleri politikalara bağlı olacak. Ama yöneticilerin doğru şeyleri yapabilecekleri konusunda endişelerim var" dedi. Özellikle ABD ekonomisi konusunda karamsar olduğunu belirten Stiglitz şunları söyledi:

"Petrol fiyatlarındaki artış, vergi gelirindeki düşüşten daha fazla olacak. Savunma harcamaları da artıyor. Emlak fiyatları ise geçen yıl olduğunun yüzde 15 altında. Sonuçta, işler iyiye gitmeden önce kötüye gidiyor. Küresel olarak karamsar olmamın nedeni, dünyadaki pek çok ülkede para politikaları yöneticileri ve merkez bankaları enflasyon hedeflemesi yapıyor. Faizlerin yükseltilmesi gıda ve enerji fiyatlarındaki artışı durduramayacak, ama ekonomiyi yavaşlatacak."

Petrol fiyatının artacağını düşünen neden bugün satsın

PETROL fiyatlarındaki yükselişte spekülatörlerin de payı bulunduğunu söyleyen Joseph Stiglitz, şöyle konuştu: "Örneğin bir yatırım bankası, petrol fiyatları 200 dolara çıkacak derse, üreticiler petrolü satmaz ve 1 yıl sonra 200 dolar olmasını beklerler. Pek çok ekonomist spekülatörlerin bir etkisi olamaz diyor. Benim söylediğim ise şu; ’gelecek piyasaları’nın oyuncuları sıkça insanları davranışlarını değiştirmeye yöneltiyor. Petrol fiyatının bir yıl içinde daha yüksek olacağını düşünüyorsanız, neden petrolünüzü bugünden satasınız. Satıp paranızı dolara yatırdığınızda doların düşme ihtimali de var. O halde servetinizi toprağın altında tutmak en iyisi."

Alper YOLDAŞ

Hürriyet 30 Haziran 2008

xx

Önceki
Önceki Konu:
Liceli Fehmi
Sonraki
Sonraki Konu:
Burhan Apaydın

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu