29/04/2014 22:00
Alm. Karawane (f), Fr. Caravane (f), İng. Caravan. Eskiden, kara nakliyâtını yapan kâfile. Nakliyât at, katır, daha ziyâde develerle yapılırdı. Kervanlarda bulunan develerin taşıdıkları yüklere göre ağır veya hafif kervan adları verilirdi. Ağır kervandaki develer üç yüz-üç yüz elli, hafif kervandakiler ise yüz yetmiş kg yük taşırlardı. Günümüzde birçok motorlu kara, deniz veya hava vâsıtasından meydana gelen nakliyât gruplarına konvoy, filo gibi isimler verilmektedir.

Ağır kervanlardan en büyükleri senede bir defa Şam ve Mısır’dan Hicaz’a giden hac kervanlarıydı. Ayrı ayrı giden bu kervanlardan Şam’dan hareket edenler mal ve eşyâ hâricinde 60-70.000, Mısır’dan gidenler ise 40-50.000 kişiyi bulurdu. Kervanların yürüyüşleri kış ve yaza göre değişik olurdu. Kışın gündüz giderler gece istirahat ederlerdi. Yazın sıcağın tesirinden güneş doğduktan iki saat sonra yürüyüşü keser dinlenmeye çekilirler, gece yürürlerdi. Şam’dan çıkan kervan normal olarak altmış bir günde Mekke’ye varır, hac mevsimi geçince mal alarak yolcularla beraber dönerlerdi. Gidiş ve dönüşlerde kervanlar temiz, düzlük yerlerde, su kenarlarında, kervansarayların bulunduğu mevkilerde konaklarlardı.

Bu büyük kervandan başka yalnız mal taşıyan Hint ve İran kervanları da vardı. Hindistan’dan çıkan kervanlar, Afganistan-İsfehan yolunu tâkib ederek, Bağdâd, oradan Halep’e gelirlerdi. İran kervanları ise İsfehan-Tahran, Tiflis-Erzurum yoluyla Trabzon’a gider, oradan da gemilerle aldıkları mallarla İstanbul’a getirirlerdi. Ayrıca Anadolu’nun büyük vilâyetleri arasında küçük kervanlar çalışır, mal taşıyarak hizmette bulunurlardı. Balkanlarda ise ekseri katırların çektiği kervanlar, sancaklar arasında her mevsimde mal taşırlardı. Küçük kervanlar, temmuz ve ağustos aylarının dışında muayyen vakit ve zamanlarda mal götürüp getirirlerdi. Senede bütün kervanlar için 100-150.000 kadar deve kullanılırdı. Normal olarak, bir kervan günde 50 ilâ 55 kilometre yol alabilirdi. Nakliye ücreti olarak mevsime, eşyânın miktârına göre bir günde sekiz kilo için doksan para ile üç kuruş arasında değişen bir ücret alınırdı.

Bir kervanın birleşerek hareket ettiği zamanlarda içlerinden biri kervancıbaşı seçilirdi. Emniyetsiz bulunan yerler düşünülerek kervanların hareket ve konaklamalarında silâhlı nöbetçiler çıkarılır, bunlar gerekli tedbirleri alırlardı. Kervancıbaşının vereceği karara göre hareket edilir, konaklama ve hareket bunun emri ile olurdu. Hareket emri verdiği zaman derhal hazırlanılır, yarım saat sonra harekete geçilirdi. Kimse beklenilmez, büyük bir sükûnet ve intizâm içinde zamanı gelince hareket edilirdi.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu