10/02/2014 4:00
Alm. Parlament (n), Volksvertretung (f), Fr. Parlement (m), İng. Parliament. Yasama gücüne ve yetkisine sâhip meclis veya meclisler. Parlâmento lügat mânâsıyle, müzakere eden, yâni bir karara varmak üzere, belli mevzular üzerinde konuşan heyet demektir. Parlâmento kelimesinin doğuş yeri İngiltere’dir. On üçüncü yüzyılın başlarında kullanılmaya başlanmıştır.

İngiltere’de krallar, devletin işlerini görüşmek ve özellikle yeni bir vergi koymak istedikleri zaman, devlet erkânından başka, halk tarafından da mebuslar seçilmesini emreder ve bunları bir meclis hâlinde toplardı. Meseleler görüşüldükten sonra, karar meclisi dağılırdı. Memleketin dört bir köşesinden gelen mebuslar, mebusluk hakkını kaybederek evlerine dönerlerdi. Kral tekrar bir istişarede bulunmak isterse yeniden seçimler yapılır ve yeni bir meclis meydana getirilirdi. Böylece bir sene içinde üç defâ seçim yapılır, üç yeni meclisin toplandığı görülürdü. Meclisin belli bir zamânı ve müddeti yoktu. Esâsen bu meclis tamâmiyle ihtisasî mâhiyette bir meclisti. Sonradan bu usûl değiştirilmiş ve daha pratik bir usûl konulmuş. Neticede, seçilen milletvekillerinin üç dört sene gibi daha uzun bir zaman vazifede kalmaları ve “parlâmento” adı verilen bir meclis meydana getirmeleri sağlanmıştır. Daha sonra parlâmenter rejim İngiltere’de yerleştikten sonra, parlamento bu rejimin unsurlarından biri hâline gelmiştir.

İngiltere’de parlâmento iki meclislidir. Bunlardan biri zengin ve soyluların meydana getirdiği Lordlar Kamarası, diğeri ise halkın temsilcilerinden meydana gelen Avam Kamarasıdır. On üçüncü yüzyılın başlarında İngiltere’de Lordlar Kamarası daha ağır basıyordu. Sonraları, Lordlar Kamarasının parlâmentodaki gücü zayıfladı. Avam Kamarası daha güçlü hâle geldi.

Hemen hemen bütün dünyâ devletlerinde üye sayıları ve yetkileri ülke şartlarına göre değişen parlâmentolar mevcuttur. Her ülkede kânun yapmak, yeni kurallar tespit etmek yetkisi parlâmentolara verilmiştir. Eskiden kânun yapmak yetkisi de krallara âit olduğu için, parlâmentonun doğuşu büyük mücâdeleler sonucu gerçekleşmiştir. Özellikle Fransız târihi bu tip mücadelelerle doludur. Parlâmento tek meclisli veya birden fazla meclisli olabilmektedir. İngiltere’de, ABD’de, Fransa’da iki meclisli parlâmento mevcuttur. Türkiye’de 1876 Kânun-ı Esâsî iki meclisli, 1921 ve 1924 Teşkilât-ı Esâsiye Kânunları tek meclisli, 1961 anayasası iki meclisli 1982 Anayasası tek meclisli, parlâmento usûlünü kabul etmiştir.

Parlâmentolarda bulunan milletvekili sayısı da ülke şartlarına göre değişmektedir. Parlâmentonun kaç kişiden meydana geleceği her ülkenin kendi anayasası ile belirlenmiştir. Meselâ Türkiye’de 1982 Anayasası, parlâmentonun 400 milletvekilinden teşekkül etmesini hükme bağlamış; daha sonra yapılan değişiklikle 450’ye çıkarılmıştır. 1961 Anayasası ise 600 kişilik bir parlâmento kabul etmişti. Bunun 450 üyesi Millet Meclisinde 150 üyesi ise Cumhûriyet Senatosunda bulunuyordu. Ayrıca 27 Mayıs 1960 ihtilâlini yapan Millî Birlik Komitesi üyeleri, ömür boyu Tabiî Senatör olarak Cumhûriyet Senatosu üyesi sayılmışlardı. Bunların dışında 15 üye de Cumhûriyet Senatosuna Cumhurbaşkanı tarafından Kontenjan Senatörü olarak tâyin ediliyordu. 1982 Anayasası ile bütün bu lüzumsuz fazlalıklar kaldırılmıştır.

Parlâmento çalışmaları alenî olarak cereyan eder. Yâni isteyen vatandaşlar parlâmento çalışmalarını tâkip edebilir. Fakat parlâmento gizli kalmasını istediği önemli konuları görüşürken kapalı toplantılar da yapabilir. Parlâmentoda oyların sayımı muhtelif şekillerde olabilir. Kapalı zarf usûlü, ayağa kalkarak veya parmak kaldırmak gibi usûllerle oylama yapılabilir. (Bkz. Büyük Millet Meclisi)

Önceki
Önceki Konu:
Kıplıng, Rudyard
Sonraki
Sonraki Konu:
Ekzema

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu