06/10/2014 7:00
1. Allah, sabırlı kulunu sever: Akıl sahibi insan, acele etmemeli, sabırlı olmalıdır. Düşünerek hareket etmeli, her durumda fayda ve zararı göz önüne almalıdır. Çevredeki her uyarana âni tepki verirsek, sabretmezsek çok kolay yanılabiliriz. Böyle durumlarda gereken davranışı ortaya koymak zaman ister. İşte sabır budur. Karşınızdaki olumsuz gelişmenin rüzgârına kapılmadan, düşünerek hareket etmeliyiz. Allah da sabreden kullarını sever. Çünkü onlar, rablerinden geldiğine inandıkları her olumsuzluğa isyan etmeden ve telâşlanmadan yaklaşır; birilerini suçlama yerine olaydaki payını araştırır. Böyle davranmak, akıllı ve sabırlı olmakla mümkündür.

2. At, at oluncaya kadar sahibi mat olur: Gerekli yeteneğe ve ilgiye sahip olmayanların bir şeyi öğrenmeleri zordur. Bu nedenle çevremizdeki güzellikleri değerli bulduğumuz gibi bu bu güzellikler uğruna harcanan emekleri de unutmamalıyız. Bir kişiye güzel bir davranış kazandırmak için büyük emek gerekir.

3. Bir pire için yorgan yakılmaz: Küçük suçlara büyük cezalar vermemeli, âni, ağır tepkiler geliştirmemeliyiz. Aksi halde, karşı taraf yerine kendimizi cezalandırmış oluruz, gereksiz yere zarara uğrarız. Başka olaylar ve gelişmelerle gerilime düşen insanlar, küçük etkilere karşı büyük tepki gösterir. Sonuçta küçük bir yanlışın veremediği zararın kat kat fazlasını aşırı tepki göstererek kendi kendimize vermiş oluruz. Gösterdiğimiz tepki yanlışla orantılı olmalıdır.

4. Geç olsun, güç olmasın: Önemli olan işin başarılması, beklenen sonucun alınmasıdır. Hal böyleyken daha çabuk sonuç almak için kendimizi ve şartları zorlamak anlamsızdır. Acele ettikçe yanlışlarımız artabilir. Kolay bir işi zorlaştırabiliriz. Önemli olan bir işi çabuk yapmak değil zamanında ve kolaylıkla yapabilmektir.

5. Göz görmeyince, gönül katlanır: Sadece duyduğumuz olaylardan, görüp yaşadıklarımız kadar etkilenmeyiz. Bu nedenle, gözümüzün önünde gerçekleşmeyen üzücü olaylara katlanmak bizim için daha kolaydır. İnsanların tepkisini ve manen göreceği zararı azaltmak için kötülükleri gizlemeli, iyilikleri göz önüne sermeliyiz. Ancak insanların gözü önünde zulmetmek, insanları isyana sürükler. Fazla etki altında kalmak istemediğimiz durumlardan uzak kalmalıyız.

6. İyi iş, altı ayda çıkar: (bk. Sabır: Söz 7).

7. İyi iş, yılında çıkar: Önemli işler, iyi bir planlama ve süreç ister. Mühim bir iş, kısa zamanda ortaya konmuşsa, gerekli özen ve zaman harcanmamış olabilir. Kendimizi ispatlamak, göze girmek için işimizin kalite ve inceliğinden taviz vermemeliyiz. Önemli işlere gereken zamanı harcamak şarttır. Çok güzel bir eseri veya güzel bir işi kısa bir sürede yapmak her zaman mümkün değildir.

8. Sabır acıdır, meyvesi tatlıdır: Sinirli, zayıf ve acılı durumda sabretmek çok zordur. Herkesin buna gücü yetmez. İnsanları kırıp, onlarla kavga etmek çok kolaydır. Ancak sabretmek, insanlara hatalarını görmeleri için zaman tanımak zordur. Ama bu doğru olandır. Bu tavrımızla karşımızdaki insanlarla çok daha sağlıklı bir ilişki kurar, güven duyulan biri oluruz. Bir düşman yerine bir dost kazanırız.

9. Sabır ile koruk helva, dut yaprağı atlas ola: Her işin başında zorluk vardır. Bu zorluklara sabreder, gayret gösterirsek gün geç-tikse daha iyisine ulaşırız. Sonunda da tüm kötülükler iyiliğe, fakirlikler zenginliğe, sıkıntılar rahata döner. Nasıl yeşil üzüm, bekleye bekleye tatlanıp, sıkılıp pekmez oluyorsa ve dut yaprağını küçücük ipek böceği yiyip, gelişip koza ördükten sonra ipekli kumaş dokunuyorsa; insanlar da sabır ve gayretle çirkini güle, sarpı ovaya dönüştürebilir.

10. Sabreden derviş, muradına ermiş: Yeryüzünde her şeyin bir bedeli vardır. Tasavvufta dervişler hizmet eder, çile çeker, yıllarca sabrederler. İtaat eden ve sabreden derviş, nefsini terbiye eder ve sonunda kâmil insan olma muradına ulaşır. Dünyada elde edeceğimiz her değerli şeyin kendince bir çilesi, her gülün dikeni ve her güzelin nazı vardır. Herkesin kolayca ulaştığı şeyler genellikle değerli olmayan şeylerdir. Sabır zordur, ama sonu güzeldir. Murada ermek sabırdan geçer.

11. Sabreyle işine, hayır gelsin başına: Bir başarı veya amaç, büyüklüğü oranında bedel ister. Kim bu bedeli öderse, bıkıp usanmadan çabalarsa amacına ulaşır. Acele etmek pişmanlıktır. Sabredersek, zamanımızı, zihnimizi, paramızı anlamlı, etkin ve faydalı bir şekilde kullanırız. Böyle yaptığımız için de büyük oranda başarılı oluruz.

12. Sabrın sonu selâmettir: İnsan aklı ve sevgisi ile her şeyi başarır. Onun bu başarısının önündeki engeller aceleciliği ve cahilliğidir. Sabreden kişi eninde sonunda kurtuluşa erer. Kabiliyet, yaratılışımızda vardır. Yeter ki sabırlı olalım.

13. Sayılı gün, tez geçer: Her işi başarmak için belli bir süre gerekir. Bir iş aylar hatta yıllarca sürebilir. Yaptığımız plan ilk başta ne kadar uzun görünürse görünsün, sonu belli olduğu için bitmeye mahkûmdur. Bunu anlamak için geriye dönüp sonuca erdirdiğimiz birçok şeyin başlangıcına bakmamız yeterlidir. Ardımızdaki yılları nasıl tüketmişsek, önümüzdeki yılları da sabırla aşmamız mümkündür. Sayılı olanın sonu vardır.

14. Son pişmanlık fayda vermez:

Sıradan bir tasarımla enine boyuna düşünmeden hareket edersek ortaya çıkacak aksaklıklar bizi yıkar. Acılar ve sıkıntılar, kaybettiklerimizi geri getirmez. İşin sonunda pişmanlık duymak istemiyorsak, o işi baştan sıkı tutmamız gerekir. Özeni ve gayreti pişman olmadan önce göstermeliyiz.

15. Yel, kayadan ne koparır: Büyük insanlar, güçlü kişiler, gürültü ve tehditlerden etkilenmezler. Sorun ne kadar zor ve düşman ne kadar güçlü görünürse görünsün, güçlü insanlar için bunları aşmak kolay olur. Zor durumlarda feryat etmek, saldırmak, gürültü çıkarmak bir zayıflıktır. Güçlü olan sessiz ve vakurdur. Güçlü olana zayıflar kolay kolay zarar veremez.

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu