08/12/2009 20:18
HAKKINDA YAZILANLAR

Bulgaristan’da Kral-Başbakan

Türkiye 16 Temmuz 2001

Eski Bulgaristan kralı İkinci Simeon’un başında bulunduğu parti seçimleri kazandı. Kral uzun tereddütlerden sonra, hükümeti kurmayı kabul etti.

Tereddüt, başbakanlığı kabul etmesinin, zımnen krallık iddiasından feragat manasına gelmesindendir. Nitekim kral adayı olarak oğlu Prens Kyril’i gösterdi. İkinci Simeon 1937 ve Prens 1964 doğumludur.

Bulgarlar, çocukken bir kaç yıl niyabet altında tahta oturmuş, ülkesinden sürüldükten sonra 40 yıl Madrid’de yaşamış bir soyludan ne umuyorlar? Ne umduklarını söylemek için bugün bu konuyu seçtim. Zira akıllı devletlerin ve toplumların hiçbir komplekse kapılmaksızın tam bir irade ile muasır medeniyet yolunu tutturduklarının tipik örneklerinden biridir.

İkinci Simeon, ünlü Alman hanedanlarından Sachaen-Koburg-und Gotha’ya mensuptur. Bugün İngiltere ve Belçika’da hüküm süren hanedandır. İkinci Simeon, şimdiki İngiltere Kraliçesi’nin, Belçika Kralı’nın, hatta İspanya kralının akrabasıdır. Simeon’un büyük babasının annesi, ünlü Fransız kralı (1830-48) Louis Philippe’in kızıdır. Simeon’un babaannesi de bir Bourbon’dur.

İkinci Simeon’un annesi ise İtalya kralı (1900-1946) Üçüncü Vittorio Emanuele’nin kızıdır. Bütün bu kan bağları, Bulgarlar’ın Avrupa uygarlığının tam ve ehliyetli bir üyesi bulunduğunun göstergeleridir. İkinci Simeon İngiltere kraliçesine Elizabeth, İspanya kralına Juan, İsveç kralına Carl diye hitap edebilmektedir. (Avrupa hükümdarları biribirlerine küçük adlarıyle hitap edip mektup yazarlar.)

Bir vakit önce Avrupa Birliği’ne girmek için eksiksiz bir irade sergileyen ve şimdiden serbest dolaşım hakkını elde eden küçük komşumuz, işte böylesine bir atmosfer oluşturmak istiyor.

Ancak çağdaş Avrupa monarşilerinde hükümdar, icraya asla karışmaz, icrayı usulen onaylar. Sadece temsil eder. İkinci Simeon, icranın başı olan başbakanlığa geçerek, bana göre tahta oturmak şansını yitirdi. Tahta otursaydı, yukarıdaki ilişkileri ülkesi lehine kullanabilirdi. Şimdi sorumlu bir başbakan sıfatıyla eleştirinin her türlüsüne açıktır. Oğlunu kral yapıp yapamıyacağını ise zaman gösterecek. Oğlu tahta geçebilirse, başbakanlıktan çekileceği tabiidir. Demokrasilerde baba-oğul devlet-hukûmet başkanlığı yoktur.

Önceki
Önceki Konu:
Mehmet Cansun
Sonraki
Sonraki Konu:
Yasemin Dalkılıç

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar: