08/12/2009 20:17
Osmanlı Devleti'nde ilmiye sınıfının başı olan en yüksek din görevlisine verilen unvan. Şeyhülislâm unvanı, İslâm ülkelerinde fıkıh bilginlerine verilen bir unvandı. Osmanlı Devleti'nden sonra İstanbul Müftüsü'ne verilmeye başlanmasıyla resmi bir anlam kazandı. Şeyhülislâm, devletin en yüksek dinsel görevlisiydi. Saltanat vekili olan sadrazamla eş tutulurdu. Yeni padişahlara kılıç kuşatma törenleri ve cenaze namazları en önemli görevleri arasındaydı.

Osmanlı Devleti'nde adalet örgütünün en üst aşaması Rumeli kazaskerliğiydi. Şeyhülislâm olabilmek için Rumeli kazaskerliğinde bulunmak en önemli koşuldu; ancak bazı dönemlerde bu görevi yapmayanların da şeyhülislâmlığa atandığı oluyordu. Başlangıçta görev süresi ömür boyu idi. Daha sonraları azledilmeye de başlandılar. Osmanlı Devleti'nde ulemalar idamla cezalandırılmıyorlardı, ama Osmanlı tarihi boyunca üç şeyhülislâmın idam edildiği bilinmektedir.

Siyasal anlamda önemleri, siyasal ve kamuya ilişkin fetvalar vermekti. Ayrıca bu makamın önemini artıran bir başka fetva da padişahların tahtan indirilmesiyle ilgilidir. Önemli bazı siyasal konularda da fikirleri alınırdı. Örneğin, 1920 yılında Anadolu'da başlayan ulusal savaşa karşı şeyhülislâm fetva çıkarmıştı. 1826 yılına kadar şeyhülislâmlar kendi konaklarında çalışırlardı. Yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra, yeniçeri ağasının konutu şeyhülislâm konutu olmuştur. Böylece bu makam bir devlet dairesi konumuna getirilmiştir. On dokuzuncu yüzyılda kabine sistemi oluşturulduğunda şeyhülislâm hükümet üyesi sayılmıştır. Böylece görev süreleri hükümetin süresiyle aynı olmuştur. Son Osmanlı Hükümeti'nin istifa etmesiyle şeyhülislâmlık da ortadan kalkmıştır.

Önceki
Önceki Konu:
Sadabat Paktı
Sonraki
Sonraki Konu:
Türkler

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar:
Son Ziyaretler: