01/10/2014 1:00
Başarı Ve Takdir Görme:Bir tarlaya meyve çekirdekleri ekiyoruz. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra ekilen çekirdeklerin ne halde olduğunu anlamak için tarlaya gidiyoruz. Ektiğimiz 50 çekirdekten 40 tanesinin topraktan çıkarak yeşerdiğini, kalan 10 tanesinin çürüdüğünü görünce üzülüyoruz. Yeşeren 40 fidanı göz ardı ederek diğer çekirdeklerin yeşermeme sebeplerini araştırıyor, bu konuda zaman harcıyor ve elimizden gelen her şeyi yapmaya gayret ediyoruz. 10 çekirdeğin neden yeşermediğini öğrenmek ve bu sorunu ortadan kaldırmak tabii ki gereklidir. Fakat bizim olumsuz durumla ilgilendiğimiz zaman diliminde, yeşeren fidanlar da ihmal edilecektir. İhmalden dolayı belki kuruyacaklar veya beklenen olgunluğa ulaşamayacaklar. Yeşeren 40 fidana gerektiği gösterilseydi belki de kuruyan 10 fidandan alabileceğimiz verimi de onlardan alabilecektik.

Çocuk eğitimi ile meyve çekirdeklerinin ne ilgisi var? Çocuklarımızın davranışları da meyve çekirdekleri gibidir. Takdir ettiğimiz, desteklediğimiz, yönlendirdiğimiz davranışlar daha iyi gelişecek, gelişmeyi bekleyen davranışların da önü açılacaktır. Bugün ders çalışma sabrını takdir ettiğimiz çocuğumuzun birkaç yıl sonra mesleğini yapabilme sabrı gelişecektir. Bugün harçlığını planlı şekilde harcamasını takdir ettiğimiz çocuğumuz gelecekte hayatını daha iyi planlayacaktır.

Beğenmediğimiz davranışlar yerine beğenilen, takdir bekleyen davranışlar üzerinde durmalı ve onları olgunlaştırmalıyız. Zamanla, gelişen güzel davranışlar, istenmeyen davranışların da önüne geçecektir.

İlkokul birinci sınıftaydım. Amcamın kızının da yardımı ile ilk defa adımı - soyadımı yazmıştım. Öyle sevinçliydim ki tekrar tekrar aynı şeyleri yazıyordum. Bu başarımı babamın da görmesini ve beni takdir etmesini istemiştim. Ömrümde ilk belki de son defa babamın beni takdir etmesini beklemiştim. Bir çocuk için okula gitmenin ve başarılı olmanın nasıl bir değeri olabilirdi ki? Altı yaşındaki çocuğun ileriye yönelik ne hedefi olacak ki? Babamdan göreceğim takdir, hevesimi daha da artıracak ve ben belki de ailenin bütün fertlerinin adlarını yazmayı öğrenecektim; başarılar başarıları takip edecekti... Maalesef, babamın yanında defalarca seslendirerek adımı soyadımı yazmama rağmen babam bir defacık olsun ne yaptığıma bakmadı bile. Hayal kırıklığına uğramıştım. Uzun süre bir daha bir şeyler yazabilmek için çaba harcamadım. Hevesim kursağımda kaldı sanki... Ablaları tarafından sürekli desteklenen arkadaşımın birinci sınıfta okuyabildiklerini ben ancak üçüncü sınıfta okuyabildim; gecikmiştim.

Önceki
Önceki Konu:
Bilinçaltı
Sonraki
Sonraki Konu:
Öfke Kontrolü

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar: