08/12/2009 20:17
(1886 Bandırma - 1948 Amman, Ürdün) Kuva-yi Seyyare'nin ünlü bir komutanı. Kafkasya'dan göç edip Marmara bölgesine yerleşen Ali Beyin beş oğlundan en küçüğüdür. Ağabeyleri Reşit ve Tevfik Beyler gibi asker olmak istedi. Oldukça düzensiz bir eğitim aldı. Eğitimini tamamlayınca çeşitli cephelerde savaştı. İzmir'in Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine, Tevfik ve Reşit Beylerle görüşen Rauf Bey, Çerkez Ethem'in Salihli'de gizli bir direniş örgütü kurmasını istedi. Çerkez Ethem bu görevden sonra çok sayıda çatışmaya katılarak, Yunan askerleri ve Ahmet Anzavur isyanına karşı başarılar elde etti. Ayrıca bu bölgede patlak veren ayaklanmaları da bastırdı. Tüm bu başarıları halk ve TBMM tarafından takdir edildi.

Çerkez Ethem, Kurtuluş Savaşı öncesinde başarılarıyla dikkat çeken biriydi. Çerkez Ethem hem yöresini hem de çevresini Yunanlılara karşı savundu. Dağınık biçimde bulunan çeteleri de kendi bünyesinde topladı. Batı Anadolu'da önemli bir güç hâline geldi. Düzenli ordunun kuruluşuna değin çok önemli başarılarda bulundu. Başarılarından dolayı kendisine "Umum Kuva-yi Seyyare ve Kütahya Havalisi Komutanlığı" unvanı verildi. Ali Fuat (Cebesoy) Beye bağlandı.

Ancak çok önemli bir konuma getirilince Çerkez Ethem başına buyruk davranmaya başladı. Halktan para toplayıp istediği gibi davranıyordu. Bu dönemde Anzavur ayaklanmasını, Yozgat-Yenihan-Düzce ayaklanmasını, İzmit ayaklanmasını bastırması ve Yunanlılara Demirci'de ilk büyük darbeyi atması ününü artırdı. TBMM tarafından ulusun kurtarıcısı ilân edildi ve rütbesiz ilk milli kuvvet kahramanı oldu.

TBMM bu düzenli orduya geçme kararı aldığı zaman, Çerkez Ethem'in ağabeyleri TBMM'den çok daha üst konumlarda unvanlar istemeye başladılar. Ayrıca bazı milletvekilleri Çerkez Ethem'i Mustafa Kemal'in yerine yeni bir önder olarak görmeye başladı. Ali Fuat Paşa, Batı Cephesi Komutanlığı'ndan ayrılınca, İsmet Beyle karşı karşıya kaldı. İsmet Bey ilk olarak Çerkez Ethem'in yetkilerini kıstı ve onu yasalara uymaya zorladı. Çerkez Ethem bu durumu kabul etmedi ve yaptığı hiçbir iş hakkında bilgi verme gereği görmeyerek başına buyruk davranmayı sürdürdü. Bunun üzerine TBMM başkanı sıfatıyla Mustafa Kemal, Çerkez Ethem'i yanına alarak İsmet Beyle görüşmek üzere yola çıktı. Çerkez Ethem, Mustafa Kemal'i yarı yolda bırakıp kaçtı.

TBMM son bir girişim olarak, Çerkez Ethem'in ağabeyini devreye soktuysa da başarılı olamadı. Bunun üzerine bir kararname yayımlanarak, I. Kuva-yi Seyyare ve öteki birliklerin kayıtsız şartsız TBMM yasalarına uymak zorunda olduğu ve en yüksek mercinin başkomutanlık olduğu ilân edildi. Çerkez Ethem Ankara'nın bu kararını dinlemeyince, kuvvetlerinin üzerine İzzettin (Çalışlar) Bey gönderildi. Bozguna uğrayan Çerkez Ethem ve birliği Gediz'e çekildi. Bu arada Sadrazam Damat Ferit Paşaya başvurarak onun adına çalışmak istediğini bildirdi. İstanbul Hükümeti'nin de desteğiyle I. İnönü Savaşı sırasında İzzettin Beyin birliklerine saldırdı. Bu yüzden vatan haini ilân edildi. İnönü Savaşları'nın zaferle sonuçlanması üzerine ona bağlı birlikler dağılmaya başladı. Savaşma gücünü böylece yitiren Çerkez Ethem Yunanlılara sığındı. İzmir kurtarılmadan önce de Atina'ya geçti. TBMM kendisi ve ağabeylerini "vatan haini" ilân edip vatandaşlıktan çıkardı. 1938'de çıkarılan af sonunda Çerkez Ethem'in ağabeyleri Tevfik ve Reşit beyler Türkiye'ye döndü. Çerkez Ethem dönmeyip yaşamının geri kalanını Umman'da geçirdi ve orada öldü.

Önceki
Önceki Konu:
Feminizm
Sonraki
Sonraki Konu:
Fener Balığı

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu