08/12/2009 20:17
Osmanlı Devleti'nden Türkiye Cumhuriyeti'ne devredilen ekonomik yapı çok kötü durumdaydı. Yeni hükümet ekonomi politikasını belirlerken tarım, ticaret ve sanayi atılımlarını, bayındırlık hizmetlerini, birbirinden ayrılmayan bir bütün olarak kabul etti. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomi programı 1922 yılında saptandı. Buna göre, sanayi canlandırılacak, ormanlar geliştirilecek ve kamu çıkarını doğrudan ilgilendiren kuruluşlar ve ekonomik girişimler devletleştirilecekti. Türkiye Cumhuriyeti ilk yıllarda devletçi bir ekonomi politikası belirlemişti. Bu ilke kamu çıkarını ilgilendiren büyük kurumlar için uygulandı. Atatürk cumhurbaşkanı olarak çıktığı yurt gezilerinde sürekli bu konuları işliyor, halka güç ve moral aşılıyordu. 18 Şubat 1923 tarihinde toplanan İzmir İktisat Kongresi işçi, çiftçi, tüccar ve sanayicilerin katıldığı delegelerden oluşuyordu. Bu kongre kalkınma arayışlarını yansıtması bakımından oldukça önemlidir. İzmir Kongresi ile devlet-millet iş birliği sağlamlaştırılıyor ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomik temelleri atılıyordu. Atatürkçü düşünce sisteminin en büyük üstünlüğü olan "deneyci" karakteriyle de bu tarihten sonra devletçilik yılları başlayacaktı.

Cumhuriyete kadar halkın dörtte üçü ilkel yöntemlerle yapılan tarımla uğraşıyordu. Avrupa'da makineli tarım başlamıştı. Atatürk "Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür." sözüyle köylüye ne kadar önem verdiğini gösteriyordu. Bu nedenle ilk iş olarak köylünün ağır vergilerini kaldırdı. Yerine köylünün kolayca ödeyebileceği arazi vergisi koydu. Ayrıca köylüye para ve kredi yardımında bulunuldu. Ziraat Bankası köylüye verilen kredilerin koşullarını kolaylaştırdı. Çeşitli tarım kooperatifleri kuruldu. Tarımın iyileştirilebilmesi için çeşitli yörelerde tohum ıslah istasyonları üretme çiftlikleri ve tarım okulları kuruldu. Ankara'da Yüksek Ziraat Enstitüsü açıldı. Ormancılığa ayrıca büyük önem verildi. Ormanlık alanların artırılması için çalışmalar yapıldı. Ayrıca İstanbul'da Orman Yüksek Okulu açıldı. Hayvancılığın geliştirilmesi için çeşitli yardımlarda bulunuldu. Toprak reformu yapılarak toprak dağılımında adalet sağlanmaya çalışıldı.

Ticaretin geliştirilmesi için de ayrıca çok önemli gelişmeler kaydedildi. Kapitülâsyonlar kaldırıldı. Kabotaj, yani gemi işletme hakkı yalnız Türk vatandaşlarına tanındı. Yüksek gümrük vergileri konularak dış alım azaltıldı. Genel olarak "malımızı alanın malını satın almak" ilkesi benimsendi. Konferanslarla, yerli malı haftaları ve sergileriyle milli üretimin önemi anlatılmaya çalışıldı. Bozuk mal üretimi yasaklandı. Yurt dışına satılacak malların kontrolü için lâboratuvarlar kuruldu. Böylece malların kalitesi artırılmaya çalışıldı. Ayrıca iş hacminin artmasıyla, kooperatif, anonim ve limited şirket sayısı ve sigorta şirket sayısı önemli ölçüde arttı. Bankacılık alanında çok büyük gelişme yaşandı. İş Bankasının kurulması, Menkul Kıymetler ve Kambiyo Borsaları Kanunu'nun ilânı, Merkez Bankasının kurulması, Sanayi ve Maden Bankasının kurulması sağlandı. Teşvik-i Sanayi Kanunu çıkarıldı. Devlet eliyle çeşitli fabrikalar kuruldu. Bunlardan en önemlileri Sümerbank, demir-çelik fabrikaları ve şeker fabrikalarıdır. Ayrıca Osmanlı Devleti'nden kalan borçlar ödendi. Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü kurularak zengin maden yatakları işlenmeye başlandı.

Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak büyük bir inanç ve güçle demir yolu yapımına girişildi. Savaş döneminde tahrip olan demir yolları onarıldı. Yabancıların elinde olan demir yolları millileştirildi. Kara yollarına önem verildi. Köprü çalışmalarının yanı sıra sulama kanalları, bataklık kurutma çalışmaları yapıldı.

Hava yollarının gelişmesiyle de başlıca kentler arasında hava yolu taşımacılığı yapılmaya başlandı. Sağlık hizmetlerinin bilimsel yöntemlerle yapılabilmesi için çalışmalar başlatıldı. İlk etapta Sağlık ve Sosyal Yardım Vekâleti, ardından yeni sağlık kurumları kuruldu. Yeni sağlık kurumları kuruldu.

Hastalıklarla mücadele yollarını bulmak ve tedavi için gereken aşıları yapmak üzere Ankara'da Merkez Hıfzıssıhha Enstitüsü kuruldu. Tıp okulları açıldı. Hastahane sayısı artırıldı. Dispanser yapımına ağırlık verildi. Bulaşıcı hastalıklara karşı çalışmalar yapıldı. Evlenmelerde sağlık incelemesi şart koşuldu.

İLGİLİ KONULAR

Atatürk Devrimleri

Önceki
Önceki Konu:
Enver Paşa
Sonraki
Sonraki Konu:
Eınsteın, Albert

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar: