08/12/2009 20:18
(1886-1978) Yazar. Erzincan’ın İliç ilçesine bağlı Armutlu köyünde doğdu. İstanbul’da Robert Koleji’ni bitirdi. Hagop Mıntzuri’nin 'Armıdan Fırat'ın Öte Yanı' ve “İstanbul Anıları’ adlı eserleri vardır. Ermenice ‘Küği Gabri İm Meçis’ adlı bir eseri daha bulunuyor.

Dönemin gazeteci ve yazarlarından Keğam Parsehyan, Zabel Esayan, Savarş Misakyan, Ardaşeş Harutyunyan ve Rupen Zartanyan’la görüşmüş, bunlardan etkilenmiştir. Hagop Mıntzuri, eğitim gördüğü kolejdeki havayı şöyle anlatıyor; "Kolejde üç ortam vardı. Ermeni, Rum, Bulgar. Büyük çoğunluk Ermenilerdik. Sonra Rumlar ve Bulgarlar gelirlerdi. Türkler iki-üç kişiydiler. Biz en coşkulu gruptuk ve örgütlenmiştik. Oturumlar, toplantılar olur, münazara, konferanslar düzenlenirdi. Kütüphanelerimiz vardı. Doğu ve Batı Ermeni yazarlarının kitapları çoktu, yayınları da izlerdik. Amerikalılar müdahale etmezlerdi. Daha doğrusu haberdar değillerdi. Benim edebiyat sevgim, Galata'da, Getronagan İlkokulu'nun dördüncü sınıfında başlamıştı. Kitap edinip okumayı çok severdim. Bu duygu bende nasıl doğdu bilmiyorum. Doğu Ermeni yazarlarını orada tanıdım. Raffi'yi, Leo'yu, Krıkor Arzruni'yi, Arzruni'nin Ermeni gazeteciliğinin en büyük ustası olduğunu ve gazetesi Mışak'ı nereden bilebilirdim? Veya Şirvanzade'nin 'Arsen Tımakısyan' romanını bana kim verecekti? Her milletten sevdiğim yazarlar beni kendinden geçirdiler ve büyülediler. Ben de bir yazar olma arzusundaydım."

Hagop Mıntzuri’nin, ‘Armıdan Fırat’ın Öte Yanı’ adlı eseri, Silva Kuyumcuyan tarafından Ermenice’den Türkçe’ye çevrilerek Aras yayınları tarafından 1998 yılı Eylül ayında basıldı. ‘İstanbul Anıları’ adlı eseride yine Silva Kuyumcuyan tarafından Türkçe’ye kazandırılarak İstanbul’da Tarih Vakfı Yurt Yayınları tarafından 1993’te okuyucuya sunuldu. 1998 yılının Temmuz ayında üçüncü baskısı yapılan bu eseri dip notlarla zenginleştiren Necdet Sakaoğlu’dur. Silva Kuyumcuyan, kitaba yazdığı sunuşta Hagop Mıntzuri’yi şöyle anlatıyor; “İstanbul Anıları, ne otobiyografi, ne bir roman veya öykü, ne defterlere rastgele doldurulmuş anılardır. Mıntzuri, kendi yaşam felsefesine uygun tarzda çocukluğunu ve gençliğini, olgunluk çağında belleğinde yeşertmiş; kültürümüz ve sosyal yapımız için gerekli gördüklerini seçerek belgesel kesitler kaleme almıştır. Bunu yaparken de kentli aydın havasına kapılmadan, köye ve köylüye özgü sadeliği ve samimiyeti korumuştur. Mıntzuri’nin dili konuşma dilidir. Onun anlatımındaki tadı yakalayamayan için, dil kurallarını bilmediğini sanmak olasıdır. Oysa Mıntzuri, Ermenice’nin, Türkçe’nin, Fransızca ve İngilizce’nin anlatım kurallarını, bu dillerin edebiyatlarını bilen bir ‘fomen’dir. O bir ‘köy yazarı’ olmayı yeğlediğinden de bu üslubu seçmiştir.

ESERLERİ

1.İstanbul Anıları

1897-1940

Hagop Mintzuri

Tarih Vakfı Yurt Yayınları / Anı-Seyahat Dizisi

Hagop Mıntzuri bir Anadolu insanıydı, yüz yıla yaklaşan ömrünün ilk çeyreğinde yaşadıklarını özlemle anarak İstanbul'daki yalnızlığında avuntu bulmuştu.

Anıları, ne otobiyografi, ne roman ya da öykü, ne de defterlere rasgele doldurulmuş anılardır. Mıntzuri kendi yaşam felsefesine uygun tarzda, çocukluğunu ve gençliğini belleğinde yeşertti, belgesel kesitler halinde kaleme aldı. "Büyük insanları" anlatan tarih yöntemine tepkiyle, hamurkar, süpürgeci, ciğerci, fırıncı ve köylüleri öne çıkardı; her şeyi ve herkesi

olduğu gibi kurguladı. Kitapta yüzyıl başında Beşiktaş, Ortaköy, Rumelihisarı'nı ayrıca Mıntzuri'nin yitip giden kendi köyünü, ayrıntılarıyla okuyacaksınız

Önceki
Önceki Konu:
Teoman
Sonraki
Sonraki Konu:
Fuat Miras

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Son Ziyaretler: