08/12/2009 20:17
Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi yakınlarında 1784'de Çıldır valisi İshak Paşa tarafından yaptırılan saray. İstanbul Topkapı Sarayı'ndan sonra son dönemde yapılmış sarayların en ünlüsüdür.

Doğubayazıt İlçesi'nin 8 km güneydoğusunda, bir dağın yamacındaki tepe üzerine kurulan saray, Osmanlı Devleti'nin Lâle Devrindeki son büyük anıt yapısıdır. On sekizinci yüzyıl Osmanlı mimarisinin en belirgin ve seçkin örneklerinden olduğu kadar, sanat tarihi yönünden de değeri büyüktür.

Saray binasının bulunduğu zemin, vadi yakası olduğundan, kayalıktır. Eski Doğubayazıt'ın merkezinde olmasına karşın, bu yapının üç yanı (kuzey, batı, güney) dik ve meyillidir. Yalnızca doğu tarafında bir düzlük vardır. Sarayın giriş kapısı buradadır. Aynı zamanda en dar cephesidir.

Saray, Osmanlı, Fars ve Selçuklu uygarlığının mimari üslübunu bünyesinde toplayan bir özellik taşır. Çıldıroğulları'ndan II. İshak Paşa ile Çolak Abdi Paşanın 1685'te yaptırdığı saraya, 1784'te son şekli verilmiştir. Yapı yaklaşık olarak 115×50 m ölçülerinde bir alana kurulmuştur. Kesme taştan yapılan sarayın doğu cephesindeki portali kabartma ve süslemeleriyle Selçuklu sanatının özelliklerini yansıtır.

Saray iki avlu ve bu avluda bulunan yapılar topluluğundan meydana gelir. Birinci avludaki yapıların bazıları yıkılmıştır. Dört tarafı yapılarla çevrili ikinci avlu dikdörtgen plânlıdır. Sarayın ikinci avlusundaki türbe, kesme taştan yapılmıştır. Bu sekizgen türbe, Selçuklu türbe mimarisi geleneğinin tipik örneği olan kümbet şeklindedir ve iki katlıdır. Duvarları geometrik motiflerle süslüdür. Bu türbede Çolak Abdi Paşa, İshak Paşa ve yakınları yatmaktadır.

Önceki
Önceki Konu:
Gök Cismi
Sonraki
Sonraki Konu:
Gök Gürültüsü

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu