30/03/2014 7:30
Alm. 1. Sticken (n), Stickerei (f), 2. Wandmalerei, Ornamentik (f), Fr. 1. Broderie (f), peinture (f), décorative, İng. 1. Enbroidery 2. Design; drawing; decoration. Genelde iğne ve benzeri âletlerle kumaş deri, hasır vb. maddeler üzerine renkli veya renksiz ipliklerle yapılan şekillere, süs, ciltli kitap kapaklarının üzerine basılan oyuk ve kabartma süslere, odaların duvar ve tavanlarına yapılan, değişik şekil ve motiflere de nakış ismi verilmektedir.

Nakış sanatının târihi çok eski olup ilk insan ve ilk peygamber hazret-i Âdem zamânına kadar ulaşmaktadır. O devirlerde de insanların kendilerine has nakışları, yapılan târihî araştırmalar ve kazılar neticesinde ortaya çıkmıştır. M.Ö. 12. yüzyıla âit ve başa sarıldığı tahmin edilen güzel ve süslü bir sargının bulunması, Suriye, İran ve Mısır’da duvarlara çizilmiş şekillere, eski boyalı çömleklere rastlanması bunun delilidir.

Nakış sanatı, Orta Asya Türklerinde de çok gelişmişti. Kabileler birbirlerini, nakış şekillerinden tanırlardı. Her kabilenin kendine has nakış mevzuları vardı. Bu özellikler asırlardan beri kendisini koruyarak, gelinlik genç kızların çeyizlerinin arasına girdi.

On birinci ve on ikinci yüzyıllarda nakış sanatı Türklerde, bilhassa Selçuklularda çok gelişti. İpek zemin üzerine inci ile de değişik motifler ve şekiller çizildi.

Ortaçağda Haçlı Seferlerinin başlaması, doğu-batı ticâretinin artması, doğudaki nakış alanındaki güzel gelişmelerin batı (Avrupa) tarafından tanınıp yayılmasına sebep oldu. Zamanla bilhassa İtalya’da Osmanlı nakış motiflerinin aranması ve son derece rağbet görmesi, târihî bir gerçektir. Hattâ belli bir devre kadar Avrupa’da makbul sayılan Macar nakış motifleri, Osmanlı-Türk nakışçılığının bir taklidinden ibâret olup kökü Rumlara kadar çıkar.

On yedinci ve on sekizinci yüzyıllarda şöhretin zirvesine ulaşan Osmanlı-Türk nakışçılığında ana konu, kalp motifi ve onun diğer unsurlarla kompozisyonudur.

On dokuzuncu yüzyılda nakışçılık eski rağbetini kaybetmeye başladı. Fakat millî giyimde bir sembol şeklinde kendini korudu. Yirminci yüzyılda ise elle nakış işi azaldı ve yerini makinalara bıraktı.

Nakışlar iğne ve kasnakla yapılmaktadır. Bu çeşit nakışlara iğneyle ilgili anlamında, “Sûzenî” ismi verilir. Bundan başka; gözeme, kesme, sarma, müzebbek vb. denilen nakış çeşitleri vardır.

İslâm-Türk nakışçılığında, pirinç, bakır, kalay gibi metallerden çekilerek altın ve gümüş yaldızı vurulup, ipliklerle sarılmış tellerden yapılan nakışlar da vardır. Bunlardan meydana gelen nakışlara “sırma, sim, sarma” gibi isimler verilmektedir.

Nakış, dikiş, tentene ve işleme gibi sanatlar, sabır isteyen işlerdir. Bunların yapıldıkları yerler sağlığa elverişli olmalıdır. Işık, ısınma, havalandırma, temizlik gibi hususlara çok dikkat edilmelidir. Bunlarla berâber, kullanılacak âletlerin (masa, makas vs.) hepsi el altında bulundurulmalıdır.

Nakışta kullanılan kumaş çeşitleri patiska, keten, etamin, kaneviçe, opal, goblen, telâ, çuval, saten, tafta, organza, tül, şifon, jorjet, paten, kadife ve ipektir. Nakışçılıkta kumaş kadar, kullanılan iplik ve kalitesi de çok önemlidir. İpliklerin aynı kalınlıkta, pürüzsüz, az bükümlü, sağlam, esnek, parlak olması, boyasının renk atmaması Aranan önemli özelliklerdir. Nakış işinde; pamuk, keten, ipek ve naylondan yapılmış iplikler kullanılır.

Nakış yapımında kullanılan iğneler ve diğer malzemeler:

İğne, nakış işinin en önemli malzemesidir. Bunların numaralarına, uzunluklarına göre kullanıldıkları yerler de değişiktir. Bir nolu iğne çok kalın, on üç nolu iğne çok incedir. İğneler bu iki (1-13) numara arasında değişmektedir. 8-12 nolu iğne ince ve sık kumaşlar için kullanılır. 5-8 nolu iğne sofra ve yatak takımlarının yapıldığı kumaşlarda kullanılır. Ayrıca yünlü kumaşlarda kullanıldığı da olur.

Bunlardan başka; kor iğnesi, nakış iğnesi, boncuk iğnesi, gözeme iğnesi, moda iğnesi, kanaviçe iğnesi, makina iğnesi, şerit iğnesi, çuvaldız iğnesi, işâret iğnesi, toplu iğne, çengelli iğne, yorgan ve yastık iğnesi, file iğnesi, kroşe iğnesi, ambalaj iğnesi, kürk iğnesi vb. çeşitleri vardır.

Diğer malzemeler ise, küçük ve büyük makas, yüksük, mezura, teğel ipliği, nakış ipliği, ciğer deldi, dikiş sepeti veya kutusudur.

Önceki
Önceki Konu:
Kılcallık Olayı
Sonraki
Sonraki Konu:
Lamarck

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu