26/11/2013 7:00
on altıncı yüzyıl Osmanlı yazar, hattat minyatürcü ve silâhşörü. Babasının adı Abdullah’tır. Doğum yeri, târihi ve hayâtının ilk zamanları ile sonu, bütünüyle bilinmemektedir. Matrâk silâhının ve eskrimi andıran oyunun yetiştiricisi olduğundan, Matrâkçı Nasûh olarak tanınır.

Nasûh-ı Salâhî Efendi, iyi bir eğitim ve öğretim gördüğünden; târih, matematik, coğrafya sâhalarında eser yazıp, minyatürcülükle hattatlık da yapmıştır. İlk eseri, Osmanlı Sultanlarından Birinci SelimHan (1512-1520) devrinde yazıp, 1517’de takdim ettiği, Cemâlü’l-Kitâb ve Kemâlü’l-Hisâb adlı matematik kitabıdır. Bu eserinde; rakamlar, dört işlem, kesirler, ölçeklerle matematiğin diğer konuları ve çeşitli meseleler üzerine bilgi mevcuttur. Bu kitabının genişletilmiş şekli, Umdetü’l-Hisâb’tır. Nasûh Efendi, Sultan Selim Han nâmına Ken’aniyye fî ilm-il-Hisâb kitabını da yazdı.

Kanûnî Sultan Süleyman Han (1520-1566) devrinde de ilmî faaliyetlerini devam ettirdi. Taberî Târihi’ni, Sultan Süleyman Han nâmına 1520’de tercüme edip, ilâveleriyle Mecmaü’t Tevârih adını verdi. Bu kitaba Tuhfetü’l-Mülûk da denir. Hazret-i Muhammed’in doğumundan, İslâm Târihi dahil, Türklerin menşei, Gazneliler, Büyük Selçuklular, Anadolu Selçukluları, Osmanlıların menşeinden ilâveleriyle Sultan Süleyman Han devrine kadar olan hâdiseleri ihtivâ eder. Sultan Süleyman Hanın tahta çıkışından, 1537 yılına kadar olan hâdiseleri ve 1538 Boğdan Seferinden bahs eden Fetihnâme-i Karaboğdan; 1533-1535 yıllarındaki ilk İran Seferinin durak yerlerini, hâdiselerini anlatan “Mecmû-i Menazil” adlı eserlerini yazdı. Sultan Süleyman Han zamânında, 1543-1551 yılları arasındaki hâdiselerden de bahseden kısım Süleymannâme’de mevcuttur.

Nasûh Efendi hattat olup, minyatürlü eserleri de vardır. Osmanlı Sultanlarından İkinci Bâyezîd Han (1481-1512) devri hâdiselerine yer verdiği Târih-i Sultan Bâyezîd adlı eserinde; Mecmaü’t-Tevârih, Mecmû-i Menâzil ve Süleymannâmesi’nde târihî hâdiselerdeki; sefer açılmış kaleler, askerî mevkiler, şehirlerle Osmanlı donanmasına âit minyatürleri mevcuttur.

Harp oyunlarında, mızrak (matrâk) ve çeşitli silâhları kullanmasındaki mahâretiyle meşhur Nasûh-i Salâhî Efendiye Sultan Süleyman Han tarafından 1530 târihinde verilen Berat mevcuttur. Çeşitli silâh ve mızrak oyunlarındaki mahâreti, Matrakçı Nasûh’un Osmanlı ülkelerinde üstad ve reis tanınması, kendisine verilen bu belgeyle ispatlanmıştır. Silahşörlüğe âit, 1520’de yazdığı Tuhfetü’l-Guzât adlı eseri vardır. Silâhî ve Matrâkçı mahlaslarını, bu eserinde de kullanmıştır.

Hayâtı hakkında geniş bilgiye rastlanmayan fakat, çeşitli sâhalardaki eserleriyle tanınan Nasûh Efendi; geniş târih bilgisiyle, dünyânın insanlar için bir misâfirhâne olduğunu yazar. Hâdiseler ve devlet adamları hakkında kısmî yorum ve tavsiyelerde de bulunur. Sultanlığın, âmirliğin, Allahü teâlânın emâneti olduğunu ve hakların, hak ve kâbiliyet sâhiplerine verilmesiyle mümkünlüğünü yazar. Saltanat ve ikbâl gülünün ancak Rabbânî bir inâyet ile açıldığını ve diğer sebeplerin birer vesile olduğunu da ifâde eder.

Önceki
Önceki Konu:
Cengizname
Sonraki
Sonraki Konu:
Pakistan

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu