16/03/2014 7:30
Alm. Entschädigung (f), Schadensersatz (m), Fr. Dédommagement (m), Indemnité (f), İng. Damages; Indemnity. Ziraat ödemeleri, verilen zarar karşılığında ödenen para, eşyâ ve benzeri şeyler. Verilen zararı karşılamak, ödemek eski hukuklarda da var olmuştur. Tazminat, önceleri aynen tazmin ve maddî tazminat şeklinde olmuştur. Daha sonra nakten tazmin ve mânevî tazminat gelişmiştir.

Türk hukûkunda tazminat: Borçlar Kânunu, Medenî Kânun ve ilgili diğer kânunlarda düzenlenmiştir. Tazminat bir alacak hakkı olduğu için ortada bir borç münâsebetinin ve bu münâsebetten doğan bir zararın olması gerekir. Borçlar Kânununda borç münâsebeti doğuran durumlar; akit (sözleşme) haksız fiil ve haksız zenginleşme olarak zikredilmiştir. Haksız fiilden söz edebilmek için; 1) Zarar verici bir fiil, 2) Fiilin hukûka aykırılığı, 3) Kusur, 4) Fiil sonucu doğan bir zarar, 5) Zararla fiil arasında bir bağ olmalıdır. Haksız zenginleşme için şu şartlar gerekir: Meydana gelen zararın tazmininden zararı yapan mesuldür. Ancak, adam çalıştırmada, çalışanın zararı için çalıştıranın; taşıt kullanmada, şoförün zararı için taşıt sâhibinin mesuliyeti gibi kânunda belirtilen durumlarda, zararı yapandan başka ikinci bir şahıs da zararın tazmininden mesul olabilir (kusursuz mesuliyet).

Tazminata karar verebilmek için, önce zarar miktarının hesaplanması gerekir. Zararı ispat etmek tazminat isteyene düşer. Zarar haksız fiilin işlendiği gündeki değeri gözönüne alınarak hesaplanır.

Tazminat istekleri maddî ve mânevî tazminat olmak üzere iki kısma ayrılır:

Maddî tazminat: Maddî tazminata hak kazandıran durumlar çok çeşitlidir:

1. Beden ve ruh tamlığının ihlâlinden doğan tazminat: Borçlar Kânununa göre: Bedenen ve rûhen bir zarara uğrayan kimse, çalışmaya muktedir olmamasından ve ileride mâruz kalacağı mahrumiyetten doğan zararını ve bütün masraflarını zarardan mesul olanlardan isteyebilir. Çalışma gücünü tamâmen kaybeden, ömür boyu bakımı için gerekli tazminatı isteyebilir. Beden ve ruh tamlığının ihlâli sonucu hükmedilen tazminat, haczedilemez.

2. Adam ölmesinden doğan tazminat: Burada istenebilecek maddî zararlar şunlardır: a) Gömme giderleri, b) Ölünceye kadar yapılan iyileştirme giderleri, c) Ölünceye kadar çalışma gücünün kaybolmasından doğan zararlar, d) Destekten mahrum kalma zararı. Destekten mahrum olanın tazminat isteyebilmesi için ölene mirasçı olması şart değildir. Destekten mahrum kalanlar; eş, nişanlı, küçük çocuklar, ana-baba gibi kimselerdir.

3. Nişanı bozmanın sonucu olarak maddî tazminat: Ortada haklı bir sebep bulunmaksızın nişanı bozan veya kusurla nişanın bozulmasına sebebiyet veren nişanlı, maddî tazminatı ödemeye mesul tutulabilir.

4. Boşanma sonucu maddî tazminat: Mevcut veya ilerdeki bir menfaati boşanma yüzünden kaybolan kabahatsiz karı veya kocanın, kabahatli olan taraftan münâsip bir tazminat talebine hakkı vardır.

5. Mâlikin uğradığı zararın tazmini: Bir gayrimenkulü üçüncü bir kişi tapudaki yanlış tescile bakarak satın alırsa bu gayrimenkulü kazanır, gerçek hak sâhibiyse kaybeder. Gerçek hak sâhibi ancak, tescili yanlış yapan devletten veya gayrımenkulü usulsüz olarak satan kişiden tazminat isteyebilir. Maddî tazminat, aynen tazmin veya para şeklinde olabilir.

Mânevî tazminat: Mânevî tazminat, mal varlığı dışındaki hukûkî değerlere yapılan saldırılarla meydana getirilen eksilmenin giderilmesi olup, gâyesiyse çekilen acıları yeterince dindirmek, kırılan yaşama arzusunu tâzelemek, hayâta yeniden bağlamak ve rûhî dengeyi sağlamaktır. Mânevî tazminat mirasçılara geçebilir. Mânevî tazminata hak kazandıran durumlar çeşitlidir:

1. Beden ve ruh tamlığının ihlâli sonucu olarak mânevî tazminat: Mânevî tazminat isteme hakkı zarara uğrayan ve bunun ölümü durumunda ölünün mirasçısına âittir. Çünkü bu hak, kişiye sıkı sûrette bağlı haklardandır. Bu tazminata hükmedebilmek için maddî tazminat şartlarının yanında, hâkimin takdir edeceği özel şartlar da gereklidir.

2. Kişilik haklarının ihlâli sonucu olarak mânevî tazminat: Kişinin husûsî hayâtı, sağlığı, beden ve ruh tamlığı, haysiyeti, şerefi, resmî, özel hayâtının gizliliği, îtibârı, atalarına karşı taşıdığı saygı duygusuna karşı işlenmiş her türlü saldırı, mânevî tazminatı gerektirir.

3. Kişilik haklarının basın yoluyla ihlâli dolayısıyla mânevî tazminat: Bunun için, kişilik haklarına ağır bir saldırı olması, kusurun ağır bulunması ve saldırının hukûka aykırı bulunması gerekir. Cezâ Kânunundaki “Hakâret ve Sövme” suçlarının basın yoluyla işlenmesi gibi. Bu durumda cezâ mahkemesinde açılan cezâ dâvâsında mânevî tazminat istenildiği gibi, istenirse hukuk mahkemelerinde ayrı bir mânevî tazminat dâvâsı açılabilir.

4. Nişanın bozulması sonucu olarak mânevî tazminat: Nişanlılardan birinin haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozması ve nişanın bozulmasına sebebiyet vermesi durumunda öbür nişanlı, acı çekme, hayâta karşı küsme, şeref ve haysiyetinin zedelenmesi gibi mânevî zararlara uğramışsa, mânevî tazminat isteyebilir. Kısacası bu sebepten dolayı mânevî tazminat isteyebilmek için, kişilik haklarına ağır ölçüde saldırı olması, tazminat isteyenin kusursuz olması gerekir. Tazminat, nişanın bozulmasından sonra bir sene içinde istenmelidir.

5. Boşanma sonucu olarak mânevî tazminat: Boşanmaya sebebiyet vermemiş eş; zinâ, cana kasd, haysiyetsiz hayat sürme gibi haysiyet ve şerefi zedeleyen sebeplerden dolayı boşanmışsa kusurlu taraftan mânevî tazminat isteyebilir. Mânevî tazminat isteyebilmek için, şeref, haysiyet, isim gibi kişilik haklarına yapılan saldırının ağır olması gerekir. Mânevî tazminat boşanma dâvâsıyla birlikte istenmelidir.

6. Babalık dâvâsının konusu olarak mânevî tazminat: Evlilik dışı çocuğun kânun zoruyla baba tarafından tanınması demek olan babalık dâvâsında, baba belli olmuşsa, kadın, belli şartların gerçekleşmesi durumunda babadan mânevî tazminat isteyebilir.

Tazminat dâvâları: Gerçek kişiler gibi, tüzel kişiliğe sâhip dernek, şirket, vakıf gibi kuruluşlar bu dâvâlarda taraf olabilirler. İki milyon liraya kadar olan tazminat dâvâları sulh hukuk mahkemelerinde, iki milyon lirayı aşanlar Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür. Bu para miktarları kânunla her zaman değişebilir (1992). Ancak tazminata sebep veren haksız fiilden dolayı cezâ mahkemelerinde dâvâ açılmışsa, tazminat istemi de aynı dâvâda, aynı mahkemeye yapılabilir. Eğer zarar yapan fiil, idârî bir fiilse tazminat dâvâsı Danıştayda açılabilir. Tazminat dâvâları zararın ve zararı yapanın niteliğine göre iş ve ticâret mahkemelerinde de açılabilir. Yetkili mahkeme dâvâlının ikâmetgâhı mahkemesi veya haksız fiilin meydana geldiği yer mahkemesidir.

Basın yoluyla hakâret ve sövmeden doğan tazminat dâvâlarında yetkili mahkeme, basım yeri ve eğer basılı şeyler hakârete uğrayanın bulunduğu yerde dağıtılmışsa, hakârete uğrayanın bulunduğu yer mahkemesidir.

Önceki
Önceki Konu:
Merkür
Sonraki
Sonraki Konu:
Bağdat

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu