Memleketimiz, çok çeşitli iklimlerin bulunduğu talihli ülkelerden biridir. Üç yanının denizlerle çevrili oluşu, çok yerinin yüksek bölgeler halinde bulunuşu, sıra sıra dağların ve ovaların uzanışı, Türkiye'de türlü özellikler ‘taşıyan ve her birinin ayn ekonomik ve yerleşme değeri bulunan çeşitli İklimlerin doğmasına imkân vermiştir. Daha kış sonunda ve ilkbahar başlarında meyva ağaçlarının tomurcuklandığı ve çiçek açtığı güney kıyı bölgelerimize karşılık, henüz kışın bütün şiddetiyle hüküm sürdüğü Erzurum - Kars yaylalan bunun tam tezat teşkil eden bir örneğidir. Yaz aylan içinde serin ve esintili günlerin çok olduğu Kars yaylalarına karşılık da, aynı tarihlerde güney kıyı bölgelerimizde ve Ege denizi kıyılarımızda çok sıcak günler hüküm sürer. Küçük sayılacak bir bölgede, sözgelişi, Antalya düzlükleri ile çevresindeki dağlarda, yine benzer olayları bulmak mümkündür: Yaz başlarına doğru meyvalann olgunlaştığı Antalya yakınındaki yerlerin sıcak günlerine karşılık, batısındaki Bey dağlarının yamaçlarında benek benek kar örtülerini göımek mümkün olur.

Böylece, Türkiye iklimleri, çeşitli yeryüzü şekillerine, denizlere, yüksekliğe ve dağların uzanış durumuna bağlı olarak, sanki bir mozayik görünüşünde iklim bölgeleri ve bölgecikleri ile doludur. Burada, bu ayrıntıları bir yana bırakarak, ana çizgileri ile Türkiye'nin iklim çeşitlerini ve bunların yayılış alanları ile geçiş yerlerini belirtmek faydalı olacaktır.

Dünyanın çeşitli bölgelerinde, ayn ayn araştıncılarca birbirlerinden oldukça farklı görüşlerle iklim bölgeleri belirtilmiş, tabiatiyle muhtelif ülkelerin iklimleri de bu ana bölümler arasında gösterilmiştir. Dünyanın iiklim bölgelerini ele alan tasniflerden, Türkiye'nin iklim çeşitlerini belirtme bakımından, bu sınıflama formüllerinden bazısının, daha çok tek yanlı oluşu ve bir kısmının Türkiye'nin doğal şartlarını tam belirtmeye yetmemeleri veya hiç olmazsa eksik taraflarının kalması, bir kısmının ise biraz nazar! durum göstermekle beraber, her birinden, memleketimiz için en uygun şekli seçerek ve coğrafi şartlan temel tutarak bu çeşitli iklim bölümlemelerinden faydalanılmak suretiyle Türkiye'nin iklim çeşitlerini ortaya koymak mümkün olabilecektir.

Türkiye'de İklimlerin belirtilmesi, iklim yönünden, türlü bakımlardan, birbirine benzeyen veya benzemeyen yerleri belirtmekle olur. Böyle tasniflerin ilim bakımından olduğu kadar, pratik bakımlardan da önemli değerleri vardır. Çünkü, böylece, yalnız ilim bakımından mukayeseler yapılmış olmakla kalınmaz, aynı zamanda bir coğrafi bölgenin şartlarına bağlı olan kapasitesi ve potansiyeli, bu yönlerden olan özellikleri ortaya konulmuş bulunur. Gerçekten tarım ve hayvancılık, çeşitli plânlamalar, ulaştırma ve yerleşme, sulama ve ekonomisi ile ilgili işler, yerle ilgili olduklarından, yere

sürekli etki yapan iklim şartlan ile bu işler arasında yakın ve devamlı bağlantılar vardır.

"T-Bir yerin iklimini belirtebilmek için, o yerde geçen, bütün atmosfer olaylarının (sıcaklık, yağış, rüzgârlar...), o yere (kıyı boyu, kara içi, dağlık yer, ova, yüksek yer, alçak yer...) uymuş bir bileşimini vermek gerekir. Bir yerde iklim, o yerdeki atmosfer olaylarının ortalama değerleridir. Bunun için, böyle bir yerin iklimini iyice belirtebilmek, o yerde mümkün olduğu kadar uzunca süre yapılmış rasatların (hiç olmazsa 20 - 30 yıllık rasatlar) elde bulunması gerekir. Daha kısa sürmüş rasatlardan da bu bakımdan yararlanılmaya çalışılır. Buna göre iklim, bir yerde uzun bir süre büyük değişiklik göstermeyen hava şartlan topluluğudur. Başlı başına bir konu olan iklim, klimatoloji adlı geniş bir bilim kolunun konusu olmuştur.

" Ancak, iklim, uzun süreler içinde değişikliğe de uğramıştır. Uzun süreli gözlemler ve bilgiler göstermiştir ki, bir yerin iklimi hep bir değerde kalmamakta, devir devir sıcaklaşmaya veya soğumaya gitmiş bulunmakta, daha yağışlı veya daha kurak zamanlar olmuş bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu arada nisbeten kısa sayılacak süreler (30-35 yıl) içinde, dönemler halinde, İklim değişmeleri olduğu da sanılmaktadır. Bunun çeşitli nedenleri vardır: Güneşten dünyaya ulaşan enerjideki değişiklikler yüzünden, havanın bileşimindeki değişiklikler nedeniyle, yeryüzünün fiziki karakterinde olaı* değişiklikler bunlardandır. Bütün bunları açıklamaya uğraşan hipotezler yardır. Bu değişmelerin günümüzdeki pek yenilerinden iklim bilimi (klimatoloji) bahsetmekle beraber, çok daha eski olanlarını ve jeoloji devirleri içine uzananlarım paleoklimatoloji ilmi fosillere ve başka delillere dayanarak açıklamaya uğraşır.

Bir gök cismi olarak yer yuvarlağının iklimleri, astronomik esaslara göre belirtildiği zaman, kutup dairelerine (66°33'), dönencelere (23°27') göre ve ekvator göz önüne alınarak, düzenli şekilde uzanan 5 kuşak olarak belirir :

1 - Ekvatorun her iki yanında dönenceler arasında uzanan geniş bir. sıcak kuşa k. Burası Ekvatoral iklimlerin toplandığı sıcak iklim bölgeleridir.

2- Bu kuşağın ötesinde, her iki yarımkürede, dönenceler ile kutup daireleri arasında, iki iklim kuşağı daha uzanır. Burası ılıman kuşak-'dır. Buradaki iklimlere ılıman iklimler (mutedil iklimler, ortakuşak iklimle-, ri de denir) adı verilir. Bu kuşaklar orta enlemlere raslar. Her birinin içine 47 enlem girer. Buralarda çoğunca, az veya çok belirgin bir k ı ş mevsimi, yaz mevsimi ve genel olarak diğer mevsimler (ilkbahar, güz) vardır. Özellikle kışın karışık atmosfer olaylarının çok yer tuttuğu iklim kuşaklarıdır. İşte Türkiye, bu iklim kuşağının, kuzey yarım küredeki bir bölümündedir ve yaklaşık olarak/ortalarına (36 - 42 enlemleri arası) raslar.

3 - Her yarımkürede, bunların ötesinde de iki soğuk kuşak uzanır. Buraları kutup iklimleri bölgeleridir.

Ancak, dünyanın türlü bölgelerinde hava olaylarının farklı ve değişik durumlar göstermesi, karaların ve denizlerin dağılış şekilleri, dağların ve ovaların bulunuşu, bunların yükseklik değerleri, güneşe dönük olma durum-lan, sıcak veya soğuk deniz akıntıları, bitki örtüsü gibi başka etkenlerle, bu düzenli uzanış ve sıralanışta bozulmalar, değişiklikler belirmiştir. Böylece, bu coğrafi şartlar nedeniyle aynı enlemlerde bile kıtaların doğusunda, batısında, iç taraflarında birbirinden çok farklı İklim bölgeleri belirmiştir. Bütün bunların yanında denilebilir ki, bu yerel şartların etkisi ile "her yerin kendine göre bir iklimi" bulunmaktadır. Türkiye, bu bakımdan pek çok iklim çeşitleri ile doludur. Ancak, birbirlerine çok benzeyenleri bir arada göz önüne alınarak iklim bölgeleri kavramı doğmuştur.

Bir iklim bölgesinin özelliğini belirtebilmek ve yanmdakilerden olan farkını ortaya koymak için "iklim unsurları" (iklim elemanları) mn, gerektiği yerde, gerektiği nisbette, zaman ve mekâna göre değişme durumlarını gösterecek şekilde bir iklim bölgesi bileşimi içine katıştınlmasına çalışılır. Bunda o yerin özelliği ne kadar iyi belirtilebilirse, bu ölçüler o derece faydalı olur. Birbiri yanındaki iklim bölgeleri arasında olan farklar, her zaman tam kesin olmayabilir. Türlü derecelerden birinden ötekine geçiş (intikal) halleri de bulunabilir. Bunlarla birlikte, geniş veya dar bir yerin iklim özelliği, yine de belirtilmiş olur:

1 - Bunlann başlıcalanndan olan sıcaklık unsurunda yıllık, aylık değerler ve bunlarda yıl içindeki aykırılıklar (anomaliler), ortalama uçlar (en sıcak, en soğuk yıllar, aylar...), don olayı ve şiddeti ile süresi, toprak sıcaklığı, yükseldikçe sıcaklığın değişmesi ve bunda mevsimlere ve bakıcak şartlarına göre (hangi yöne baktığına göre) durumu, bölgenin karasal oluş durumu gözden geçirilir.

2 - Önemli iklim unsurlanndan biri de y ağı ş'dır. Bunda yıl içindeki nisbi nemlilik, bulutluluk, sis durumu, yıllık yağış miktarı, aylık yağış miktarı, yağış sıklığı ve şiddeti ile mevsimlere göre durumu, yağış tarzı ve özellikle sağanak yağmurlan, yağış süresi, kar yağışlan, kar örtüsü ve toprak üstünde durma süresi, dolulu günler, buharlaşma, kuraklık ve nemlilik ile bunların yıl Jçindeki durumu ele alınacak noktalardır.

3 - Yine "önemli iklim elemanlarından biri de basınç ile rüzgâr-l ardır. Bunda da basıncın yıl içindeki ve aylık değeri ile değişiklikleri, gün içindeki basınç değişikliği, basınç değişikliği ile nemlilik, sıcaklık, rüzgâr doğrultulan ve yağış arasındaki ilişki, bir yerdeki durgun süreler, yağmurlu süreler, hâkim rüzgâr doğrultusu, mevsimlere, göre rüzgar doğrultularının değişmesi, rüzgâr hızı ve fırtınalar, yerel rüzgârlar ve özellikle meltemler, bölgeye uzak ve genel atmosfer dolaşımının etkileri göz önüne alınır.

Şimdi bu iklim unsurları göz önüne alınarak Türkiye'nin ana iklim bölgeleri ve bunlar içinde farklılık gösteren bölgeler, ana çizgileriyle-belirtilmeye çalışılacaktır: Bunda, bugüne kadar yapılmış iklim tasniflerin-

den de, gerektiği nisbette faydalanılacaktır. En çok alışılmış bir bölümleme olarak, Türkiye'de başlıca iki iklim bölgesi bulunduğu bilinir.: Kenar bölgeler, İ ç bölgeler. Ancak, bunlar arasında Karadeniz Bölgesinin iklim şartlan ile Akdeniz ve Ege'nin farklı durumlar gösterdiği göz önüne alınarak, Türkiye'de 3 ana iklim bölgesi bulunduğu belirtilir: Akdeniz - Ege Bölgesi iklimi, Karadeniz Bölgesi iklimi, İç Bölgeler iklimi. Bu son derece sade iklim bölümlemesi içinde, çeşitli şartlar altında Türkiye'de farklı iklim bölgelerinin belirtilmesi gerekmiştir: (İklim haritasına bakınız).

1 - Kıyı boyu bölgelerinin türlü kesimlerinde de az veya çok farklı iklim özellikleri vardır.

2 - Kıyı bölgelerinin hemen gerisindeki bölgelerde, yer yer iklim farkları bulunmaktadır.

3 - İç Bölgelerin türlü kesimlerinde, türlü bakımlardan iklim farkları vardır.

4 - Yerine göre, bu iklim bölgeleri, çok çeşitli büyüklükte bir yayılış gösterirler.

Bütün bu bölgelerin iklim özellikleri o bölgelerin tarımı, ekonomisi, yerleşme durumları, bitki örtüsü bakımından büyük önem taşırlar.

Şimdi bu iklim bölgelerini ana çizgileriyle kısaca belirtelim.

I - Karadeniz iklimi:

Her mevsimi yağışlı^Buradaki bol yağıştan gezici -nıinjmumiar getirir, yüksek dağ yamaçIâhTu yağışlann daha_bol yağmasına imkân verir. Yani bu bölgede depresydnik ye orografik yağışlar hâkimdir. Bu klyı bölgesinde batıya bakan yamaçlar, doğuya-bakan yamaçlardan daha, çok yağış>lır. Sıcaklık şartlan deniz iklimi özelliğındedir* Belirgin özelliğini Karadeniz boyunca uzanan kıyı b.oyu dağlarmda^ye özellikle bu dağların denize Hakan yamaçlarında belli edq|r. Ara sıra, don olaylarf olur, sis belirir, kar yağar. Bu kıyı boyu bölgesinin hemen güneyinde uzanan ve içerisine Bolu, Kastamonu, Çorum, Merzifon, Amasya, Tokat, Şebinkarahisar taraflarını alan yerleri "Karadeniz İç Bölgesi" olarak vasıflandırmak yerinde olur. Kıyı boyundaki nisbeten dar, tam deniz iklimli bölge ile onun hemen gerisindeki iç taraflar, Karadeniz Bölgesi olarak, yağış ve sıcaklık bakımlarından birbirinden farklı bölümler gösterir. Kıyı boyunda farklı üç bölüm ayırdedilebilir: Doğu, Orta, Batı Karadeniz iklimi.

l-Doğu Karadeniz iklimi: Bu kesimde çok fazla yağış vardır. Kıyı boyundaki birçok yerlerde yılda 2 metre kadar. Hemen gerideki, dağlarda daha da çok. Yaz sıcakları oldukça fazladır. Kışlar ılımlı geçer.

2 - Orta Karadeniz iklimi: Yağış, bu kıyı boyu ölçüsüne göre orta derecededir ve 70-80 cm. kadardır.

.3- Batı Karadeniz iklimi: Doğu Karadeniz iklimine göre daha az yağışlı (100-120 cm.). Sıcaklık, Karadeniz boyunun öteki kesimlerine göre, gerek yazın ve gerekse kışın daha azdır.

4 - Karadeniz ardı bölgesi : Karadeniz iklim bölgesinin bu kıyı boyunun üç çeşidinin hemen güneyinde, iç Anadolu iklim bölgesine doğru bir geçiş alanı başlar. Bu alan, Bolü çevresi batısından, Doğuda Şebinkarahisar taraflarına doğru uzanır. Güneyde Tokat, Amasya, Çorum, Çankın ötelerine bile sokulur. Burada, Batıdan doğuya doğru gidildikçe ve Karadeniz'in etkilerinden uzaklaşıldıkça farklı iklim yöreleri belirmiş bulunmakla beraber, " Karedeniz kıyı boyu " ile "İç bölgeler " iklimleri arasında bir geçiş iklimleri şeridi özelliği gösterir: Yağış maksimumu ilkbahar sonralarına kaymış, yaz ortalarında kurakça bir süre belirmiştir.

II - Akdeniz

Yıllık yağış yüksek ise de (yerine göre 80 - 120 cm), şiddetli ve uzun yaz kurakları vardır. Sıcaklık şartlarına ve yaz kuraklıklarına göre birbirinden farklı üç ana tip ayırd etmek mümkündür : Asıl Akdeniz iklimi, Akdeniz yakını dağ iklimi ve Marmara iklimi.

1 - Asıl Akdeniz iklimi : Yüksek yaz sıcakları hüküm sürer. Bu sıcakla-nn fazla oluşunun nedenlerinden biri, kıyı bölgesinin çok yerde kuzeyden dağlarla çevrili olması ve bu sebeple kuzey rüzgârlarım yeterince alamamasıdır. Kış mevsimi Ege'den daha mülayim geçer. Çok buharlaşma olur. Hava çok zaman açıktır. Kar yağışı ve don olayı nâdirdir. Uzun bir yaz kuraklığı vardır. Kış, geç başlar ve ılımlı geçer. Yağış mevsimi kıştır. Bol yağmurlar güz ortalarında başlar, ilkbahara kadar sürer. Bu iklimin alanı, Akdeniz boyunda olup çok yerde dar bir kıyı şerididir. Bazı yerlerinde yer şekillerine bağlı olarak genişler ve gerilere sokulur. Dar olduğu yerlerin sebebi hemen kıyı yakınında yüksek dağların başlamasıdır. Bu iklimin bir bölümünden başka bir şey olmayan ve ona çok benzeyen Ege Bölgesinde ise, hemen hemen bütün "kıyı Ege" adı ile anılan bölgenin içerilere sokulmuş geniş ve pek uzun ovalar bölümünü içine alır.

2 - Akdeniz yakını dağ iklimi : Güney Anadolu kıyıları boyunca uzanan ve yüksekliği kıyıdan itibaren yaklaşık olarak, 800 m. ye yükselebilen ve bulunduğu yeryüzü şekillerine göre yer yer daralıp genişleyen kıyı boyunun yazlan sıcak, kışları ılımlı asıl Akdeniz iklim bölgesinin hemen gerisinde dik yamaçlı yüksek dağlar uzanır (Yerine göre 2000 - 3000 m. ve daha yüksek). Bu dağlar, İç Anadolu'nun 1000 - 1200 m. yüksekliğindeki düzlüklerine doğru da, çoğunca, dik yamaçlarla iner. işte, bu iki çukur yer (Akdeniz kıyı boyu alçak bölgesi, İç Anadolu düzlükleri alanı) arasındaki yüksek dağlık yerler, buralardan farklı iklim özelliği gösterirler. Bu dağlar, birçok yerlerinde Akdeniz'e dönük olduğundan, aynı etkiler altında bulunur ve kışın bol yağış Hırlar. Ancak bu yağışlar, daha ziyade, kar halinde olur. Kalın kar örtüleri, yılın çok zamanında yerde kaldığı gibi, yazın da eritilememlş olanlan benek benek toprağı Örter. Bu dağlar, Doğu Karadeniz Bölgesi dışında, memleketi mizin en bol yağışlı yerleridir. Yazın ise, fazla olmamakla beraber, kıyı

boyunun uzun ve şiddetli buharlaşmalarının da olduğu sıcakları yerine, yine de az bile olsa, yağış olduğu görülür. Bu dağlık yerlerde, yüksekliğin verdiği bir özellikle, bunaltıcı yaz sıcakları ve bu mevsimin kuraklığı hafiflemiştir. Bunun için bu dağlar, kıyı boyunda oturanların yazın çok aradığı serin ve nemlice, ormanlık yaylalar (Namrun yaylası...) alanıdır. Burada, yükseklik oranına göre, kışlar da sert olmuştur. Yine burada kıyı boyunun makileri ve buralara uymuş kültür bitkileri yerine, çam ormanları ve yüksek çayırlar yer tutmuştur. Bu yüksek bölge, kurak İç Anadolu'dan tamamen farklıdır. İşte, Akdeniz boyunca uzanan, yer yer Ege, Bölgesinde de görülen ve Akdeniz'in etkilerini alan, fakat yüksekliği nedeniyle türlü yönlerden kıyı boyu ve alçak yerlerine iklimlerinden önemli farklar gösteren bu dağlık alan iklimine Akdeniz yakını dağ iklimi denilmiştir.

3 - Marmara iklimi : Çok yönleriyle, Akdeniz iklimi karakterini, bazı özellikleriyle de Karadeniz iklim özelliğini gösterir. Nisbeten sık değişen hava durumları vardır. Burada normal kar yağışları olur. Don olayı asıl Akdeniz iklimine göre daha sıktır. Yaz kuraklığı burada da varsa da nisbeten hafiftir. Bu yönüyle her mevsimi yağışlı Karadeniz iklimini andırır. Sıcaklık daha az olduğundan, buharlaşma da, asıl Akdeniz iklimine göre, çok şiddetli değildir. Hava sık sık kapalı olur ve nisbi nemlilik çokçadır. Çok sis belirir.

III-İç bölge iklimleri:

Esas özellikleri yarı - kurak olmalarıdır. Yağış rejimi, Akdenizinkini andınrsa da, bol yağışlar ilkbahardadır. Çok yerinde Mayıs en bol yağışlı aydır. Yıllık yağış miktarı bakımından ise, Akdeniz ikliminden çok daha az yağışlıdır. Sıcaklık bakımından olan özelliklerine ve yaz kuraklıklarına göre, birbirinden türlü derecelerden farklı şu 4 iklim tipini görmek mümkündür : Asıl İç Anadolu iklimi, İç - Batı Anadolu iklimi, Göller Bölgesi iklimi ve Güneydoğu Anadolu iklimi.

1 - Asıl İç Anadolu iklimi : Burası bir bozkır iklimidir. Yazlar sıcak, kışlar soğuktur. Yaz aylarında, kısa süreler içinde de olsa yağış olur. Temmuz ve Ağustos kurak aylardır. Bu iklim en belirgin özelliğini Tuz gölü ve çevresinde bulur. Buradan kenarlara doğru uzaklaşıldıkça, İç Anadolu kurak iklim özelliği hafifler.

2 -İç - Batı Anadolu iklimi : Burası, yaklaşık olarak Uşak taraflarından Kütahya ve Afyon'a kadar uzanır. Dağlık - tepelik ve yüksekliği çok yerde 800-1000 m. olan yan iç bölgedir. Çok yeri Ege ve Marmara denizlerinden 100 - 200 km. uzakta olup, ara yerde yüksekçe dağlar da vardır. Burada gerek Ege ve gerekse Marmara Bölgelerinin deniz etkilerine açık alçak ve geniş ovalan yerine, yüksek düzlükler ve tepelikler çok yer tutar. Burada yağışlar, asıl Ege Bölgesine göre daha azdır : Yıllık yağış Afyon'da 444 mm., İzmir'de 705 mm. Donlu günler sayısı yılda Afyon ve Kütahya'da 95 gün, izmir'de 8 gün. Marmara Bölgesi karma ikliminden de farklıdır: Yıllık yağış Marmara

Bölgesinin çok yerinde buradan fazladır: Marmara'da 600 -650 mm., bu iç bölgede 450 - 550 mm. Marmara Bölgesinde donlu günler sayısı da bu iç bölgenin dörtte biri kadardır. Batı Anadolu'nun bu iç bölgesinin özellikle doğu tarafları ve yüksek düzlükleri İç Anadolu iklimine bir yaklaşmayı iyice gösterir : İç Anadolu'nun çok yerinin aldığı yıllık yağış tutan 300 - 400 mm., İç Batı Anadülununki çok yerinde 460 - 550 mm. dir. Başka bir deyişle, bu miktarlar kıyı Ege Bölgesinden 150 - 240 mm. eksik, İç Anadoludakinden 150 mm. fazladır. Donlu günler bakımından ise İç Anadolu'nun çok yerinde yılda 100 -125 gün, burada 90 - 95 gün, Kıyı - Ege bölgesinde sadece 5 -10 gündür. Bununla da, İç Ege bölgesinin bir İ ç bölge olduğu anlaşılmaktadır. Burada iç bölgelere özelliğini veren sıcaklık oynamaları ve genel olarak karasal olma durumu vardır. Çukur yerlerinin ve düzlüklerinin İç Anadolu'yu hatırlatmasına karşılık, İç Anadolu bozkırlarını andıran böyle yerler arasındaki dağlarda küme küme ormanların bulunuşu, batı bölgelerine yakın olmasının

bir belirtisidir.

3 - Göller Bölgesi iklimi: Burası, Antalya kıyı bölgesinin kuzeyine düşen bir iç bölgedir. Burada dağ sıralan arasına ovalar ve göl çanakları girmiştir. Bunların çok yerde yüksekliği 950 -1100 m. dir. Buna göre, buradaki çukurluklar bile Antalya kıyı bölgesinden 600-700 m. yüksektir. Bu düzlükler ve göller arasında ise yükseklikleri 1500 - 2000 m. den çok dağlar uzanır. İçerisine büyük gölleri ve daha uzak çevrelerini alan Göller Bölgesi iklim bakımından hem yanındaki İç - Batı Anadolu iklimini andırır, hem de Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunur. Burada da Akdeniz kıyı bölgesinde- ki gibi kış yağışları çok yer tutar. Hem de İç Anadolu ikliminin bazı özelliklerini gösterir: ilkbahar yağışları da, hemen hemen kış yağışları değerine yakındır. Yaz kuraklığı ise, Akdeniz iklimine göre biraz daha hafiftir. Göller bölgesi iklimi bunların bir karışımı ve İç Anadolu'ya bir geçiş alanıdır. Ayrıca burada donlu günler sayısı, İç Anadoludakilere bir dereceye kadar yakın (yılda 60 - 70 gün ki, asıl İç Anadolu'da bu 100 -125 gündür) olduğu halde, Akdeniz kıyı bölgelerinden son derece fazladır (Akdeniz kıyı bölgesinde nâdir beliren bir olay ve sadece belirdiği yılda 2-4 gün). Bir karasal oluş özelliği ile ilgili bulunarak, Göller Bölgesinde, hemen 100 -120 km. güneyindeki kıyı bölümüne (Antalya çevresine göre) sıcaklık oynamaları daha çoktur.

4 - Güneydoğu Anadolu iklimi: Burada yazlar çok sıcak (30 - 35°), kışlar iç Anadolu'ya göre daha az soğuktur. Yıl içinde, bölgenin önemli bir kısmı Akdeniz'in nemli hava kütlelerinin etkisi altında kalır. Böylece Akdeniz etkileri buraya sokulmuş bulunur. Yaz kurakları belirgin ve süresi uzundur. Güneyindeki memleketimiz dışı çöl ikliminin etkisi altında kalmıştır. Şiddetli buharlaşmalarla çok su kaybı olur. Hava çok vakit açık olup nemlilik azdır, yıllık yağış miktarı İç Anadolu'ya göre çoktur (450 - 700. mm.). Fakat Sıcaklığın burada daha yüksek olması ve bundan da şiddetli buharlaşmaların

doğması nedeniyle bu miktarına rağmen İç Anadolu'dan daha kurak bulunmaktadır. v .

IV - Doğu Anadolu iklimleri:

Doğu Anadolu denizlerden uzak, deniz etkilerine karşı yüksek dağlarla çok yerinde kapalı bir bölge olduğundan, çok karasal iklim özellikleri gösterir. Burada sıcaklık oynamaları çok ve şiddetlidir. Kars yaylalarında kış ile yaz aylık ortalamaları arasındaki sıcaklık oynaması 25 - 30° dir. Bölge karlı (karla örtülü gün sayısı yaylalarda 100 -120 gün), donlu günler fazla (bu yaylalarda 150 -180 gün), çok soğuk (kış aylarında -10° ve daha soğuk günler sayısı çok, sıcaklığın çok düşmesi halinde -20° den aşağı düşen sıcaklıklar fazla, bazı yıllarda -40° ve daha aşağı, 1972 kışında Ağn'da -46°) ve kışlar pek uzundur (yılın yansı veya bazı yerlerde 7 - 8 ay kış).

Ancak, şurasını hemen belirtmek gerekir ki, Doğu Anadolu kavramı çok geniştir ve bu kavram içinde birbirinden farklı çeşitli bölümler ve bunların ayrı iklimleri vardır. Öyleki, bahçe ziraatının yapılabilmesi için gerekli doğal şartların (bu arada iklim şartlan) hemen hemen bulunmadığı yerlerle (Erzurum - Kars yaylaları gibi), bahçeciliği Ege Bölgesini andıracak kadar çeşitlilik ve zenginlik gösteren bölümleri (Elazığ, Malatya çevreleri...), Çukurova pamuk tarlalarını hatırlatacak yerleri (İğdır, Elazığ...) bulunan pek geniş bir bölgedir. Böyle bir bölgedeki türlü uzanışlı yüksek dağlarla bunlar arasındaki geniş ovalann ve havzalann bulunuşu, bölgedeki doğal farklılıkları doğurmuştur. Yine bu geniş bölge, kuzeyde Çoruh vadisi güneyinin yüksek dağlan ile Karadeniz etkisinden uzak düşmüş, güneyde ise Güneydoğu Anadolu Bölgesinin kuzeyini bir yay biçiminde çeviren da| sıralarını içine alacak şekilde bu sıcak bölgeye doğru uzanmış, batıda İç Anadolu'ya yaklaşacak şekilde Uzunyayla içerilerine sokulmuştur. Doğuda ise, Kars kuzeyinden Hakkâri güneyine kadar bütün doğu sınırlarımı boyunca uzanmaktadır.

Bu çok geniş ve çeşitlilik gösteren bölgede, türlü derecelerden, birbirini göre farklılıklar gösteren şu 4 bölüm ayırdedilebilir:

1-Erzurum -Kars yayla iklimi: Kuzeyde yüksek düzlüklerin çok yeZ tuttuğu (1800 - 2000 m.) Erzurum - Kars yaylaları. Özelliği şu: Soğuk, sert vff uzun kışlar, don olayı çok ve uzun, karlı, yazlan serin. Çok vakit taze otluk vl çayırlıktan çok. Bu arada, Yukarı Murat dağlık - üzlük alanları da v£ Yıllık yağış oldukça yeter derecede (500 - 550 mm.). Karaköse'nin güneyim ki çukur alanlarda yağış daha az (350 - 450 mm.). Kışın yeterince kar yi ve donlu günler sayısı çok (160). Sıcaklığın -40° den aşağı düştüğü zamanli vardır. Asıl yağmurlu mevsim ilkbahar aylan. Yaz ve güz aylannda da yiğ| var. Bu çevrede bir çukurova olarak İğdır ovası pek az yağışlı.

2–Van Bölgesi iklimi; Bu bölgenin göl ve yakın çevresini İçine alo çukur bölümlerinde yağış az (350-450 mm.). Gölü çevreleyen yüksek

dağlarda ise bu miktar daha fazla. Bu çevre, Erzurum - Kars yaylalarına göre Kaha ılımlı olup, kışlar daha kısadır. Her ay yağış varsa da, Temmuz, Ağustos oe Eylül'de kurakça bir süre bulunmaktadır. Sıcaklık oynamalarının çokça Iflüğu bu karasal iklimde yıl içinde donlu geçen günler de çoktur (133 gün). 3- Yukarı firat-Orta ve Aşağı Murat bölümü iklimi: Yüksekliği IÖOO -1200 m. olan ovalann ve 1500 - 2000 m. lik dağların bulunduğu bu bölge, Erzurum Kars bölgesine göre daha sıcak, Güneydoğu Anadolu'ya göre serindir. Bu ikisi arasında bir geçiş özelliği gösterir. Kışlar kısa sürer, sert geçer. Yazlar ise kurak ve sıcaktır. Kışın yağış çoğunca kar dedir. Çok vakit kar yağdıktan kısa bir süre sonra erimeye başlar. Kış ı ilkbahar kapalı, yağmurlu ve sislidir. Yıllık yağış miktan 400 - 450 mm.

4 - Hakkâri dağlık bölgesi iklimi: Yüksek dağlık bir bölgedir. Bol yağış Bir: Çok yerde 800 -1200 mm., yüksek yerlerde daha da fazla. Bu yağış üğunca kar şeklinde olur. Yağışlar en çok güz ortalanndan kış sonuna kadar teğar. Temmuz, Ağustos, Eylül kuraktır. Yaz mevsimi ve Eylül sıcak geçer. Eıcak dağlık yerler ve yaylalar serindir. Bu bölge dağlannda Türkiye'nin en İÛyük buzulları ve geniş yerler tutan kalıcı kar alanları vardır.

Önceki
Önceki Konu:
Yulaf

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu