08/12/2009 20:17
Başlangıçta Kuzey Amerika'da yaşayan siyahların müziğiyken, sonraları bütün dünyada benimsenen bir müzik türü. Caz, Birinci Dünya Savaşı'na kadar yalnızca New Orleans ve çevresindeki halkın müziğiydi. Ancak birkaç yüz müzisyenin uğraştığı, yaklaşık elli bin dolayında dinleyicisi olan bir türdü. Dinleyicilerinin çoğunluğu Delta bölgesinin yoksulluk içinde çalışan siyahlarıydı. 1920'ye doğru, bütün ABD'de bilinen ve kötü taklit edilen bir duruma geldi. On yıl sonra Avrupa'nın büyük kentlerinde hem dinleniyor hem de icra ediliyordu. 1940'a doğru artık bütün dünyada tanınıyordu. 1960'lara gelindiğindeyse dünyanın her yerinde önemli bir müzik türü, bir sanat tarzı olarak benimsendi.

1960'larda, gelişmekte olan bütün toplumlarda gözle görülür bir kimlik bunalımı, Kızıl ve Mavi arasında ‘soğuk' bir savaş yaşanıyordu. Bunalım, kendisini müzikte, modada, resimde kısaca kültürel birçok alanda gösterdi. Caz müziği de, diğer sanat dalları gibi bu buhrandan etkilendi. 1920-1930'lu yıllarda rağbet gören caz müziği de 1960-1970'lerde popülerliğini kaybetmişti. 10-15 dakika uzunluğundaki caz parçaları seyircinin ilgisini uyanık tutmakta zorlanıyordu. Bunun yanı sıra, toplumu sürükleyen ‘modernleşme' akımı, resim, heykel ve grafik gibi birçok alanda kendini gösterdiği gibi müzikte de hissediliyordu. Müzikte modernleşmeyle caz müziği oldukça gözden düştü. Artık caz, ne çoğunluk tarafından dinleniyordu, ne de caz severler tarafından. İşte bu dönemde bir grup müzisyen tarafından cazı özgürleştirme çabaları gerçekleştirildi. Belirli hiçbir düşüncenin ya da temanın olmadığı "Free-Jazz" akımı, Ornette Coleman tarafından başlatıldı.

1960-1980 arası Ornette Coleman gibi birçok caz müzisyeninde "avant-garde" olma telâşı görüldü. Formsuz, temelsiz ve düşüncesiz olarak gelişigüzel kromatizme (notaların yarım ses arallıklarıyla sıralandığı gam) ilgi arttı ve bu sayede klâsik müzikteki atonalite elde edilmeye çalışıldı.

1970'li yılların başında elektrikli aletler cazda kullanılıp rock etkileriyle karıştırıldıktan sonra, jazz-rock fusion ya da yalnızca fusion denilen, satış amaçlı bir tarz ortaya çıktı. Miles Davis, Chick Corea, Stanley Clarke, Marcus Miller, Herbie Hancock gibi caz müzisyenleri bu tarzdan oldukça etkilendiler.

1980'lerin ikinci yarısına doğru elektronik fusion tarzı popülerliğini kaybetti ve caz yavaş yavaş önem kazanmaya başladı. 1980'lerde popüler müzik piyasasındaki elektronik etkisinin kaynağı, aslında 1960-70'lerdeki caz müziğinden gelmektedir. Kimi eleştirmenlerce fusion, caz müziğinin dışında bir tarz olarak algılanmakta, kimilerince de, caz müziğinin bir kolu olarak düşünülmektedir.

Önceki
Önceki Konu:
Barbados

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu
Popüler Sayfalar: