mîmârisi, plânı ve süslemeleriyle Anadolu’nun en büyük (35 x 48 m), en önemli eserlerinden birisi. Erzurum’da Ulu Câminin Tebriz Kapısı tarafındadır. Yazısı ve vakfiyesinin bulunamaması sebebiyle yapım târihi tam olarak bilinmemekle berâber, üslûb ve mîmârisinden 13. yüzyılın son çeyreğinde yapıldığı anlaşılmaktadır.

Açık avlulu medreseler plânında dört eyvanlı, iki katlı, kesme taştan şâheser bir yapıdır. İç bölümün âbidevî yapısı ön yüze de yansımıştır. Tamâmiyle bitki süslemesiyle bezenmiş olan taçkapı ve çeşmesiyle Sivas’taki Gökmedrese’yi hatırlatmaktadır. Taçkapıyı süsleyen büyük damarlı palmiyeler ejder başı biçiminde sonuçlanmış, üstüne çift bağlı kartal arması işlenmiştir. Taçkapının köşelerinde, şerefelerine kadar yıkılmış iki yivli minâre yükselmektedir. Minârelerin yapımında sık tuğla ve çini kullanılmıştır. Girişten beşik tonozlu eyvana, oradan da avluya geçilmektedir. İnce uzun avlunun üç yanı iki katlı eyvanlar ve arkası da medrese odalarıyla çevrilidir. Yapının ikinci katı, dört bağımsız grup biçiminde düzenlenmiştir. Birinci kata inmeden bir bölümden diğerine geçilememektedir. Bütün hücreler dikdörtgen planlı, beşik tonoz örtülüdür. Alt kat kemerlerinin dış yüzleri, oda kapıları, doğu ve batı eyvanlarının pencereleri değişik motiflerle bezenmiştir.

Medresenin güney eyvanında iki katlı, silindirik yapılı, konik çatıyla örtülü türbe yer almaktadır. Kümbetin mîmârisi, süslemesi ve yapı malzemesinin ana binadan ayrı olması daha sonraki bir târihte yapıldığını göstermektedir.

Önceki
Önceki Konu:
Grafik
Sonraki
Sonraki Konu:
Kalem

Yapılan Yorumlar

Henüz kimse yorum yapmamış.

Bu sayfada yer alan bilgilerle ilgili sorularınızı sorabilir, eleştiri ve önerilerde bulunabilirsiniz. Yeni bilgiler ekleyerek sayfanın gelişmesine katkıda bulunabilirsiniz.

Yorum Yapın

Güvenlik Kodu