Kravat takmak aslında geçmişten günümüze kadar ulaşmış bir gelenektir. Her ne kadar milletçe takmayı sevmesek, ilk fırsatta çıkarıp atmak istesek de, kravatın ortaya çıkışında biz Türklerin de rolü vardır.

1660 yılında Avusturya ordusu Osmanlı'yı yenmiş, ozamanlar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu sınırları içerisinde yer alan Hırvatistan'dan bir grup asker savaşın kahramanı ilan edilmiş. Bunun üzerine kralın karşısına çıkan askerler boyunlarına mendiller bağlamış ve bu kralın çok hoşuna gitmiş. O günden sonra kral da kendi askerlerine boyunlarına mendil bağlamalarını emretmiş. Bu olay kısa zaman içerisinde İngiltere'ye, ardından diğer devletlere yayılmış. 1960'lı yıllarda etkisini kaybeden kravat, 1970'li yıllardan sonra tekrar önem kazanmış ve günümüzde tüm dünya da pek çok kurum tarafından takılması zorunlu hale getirilmiştir.

Kravat kelimesi, hırvat anlamına gelen "Croat" kelimesinden türemiştir. Geçmişte kravat üzerine pek çok şey yazılıp çizilmiş. Hatta kravatın nasıl bağlanması gerektiğini öğreten kitap bile basılmış.